Ayrılık Hazırlığı

182 8 4
                                    

Gülünce ışık saçan o gözler yaşla doldu .

Biraz geç geldi yeni bölüm kusura bakmayın , keyifli okumalar :)

Yemekten sonra biraz dinlenmek için odama çıktım . Deniz 'in hâla benimle konuşmamasını , daha doğrusu benimle tanışmamasını umursamadan ...

Ben , her şeyden uzaklaşıp küçük dünyam olan odamda annemi hatırlamanın burukluğunu , az da olsa da mutluluğunu yaşıyoken birden titreşim ya da sarsıntı oldu . Birden irkildim küçük ahşap yatağımdan kalktım . Beni korkutan şeyin telefon olduğunu anlayınca kendimi aptal zannettim . Ne kadar da korkmuştum , normalde olsa hiç belirti bile göstermeden açacağım telefon en mutlu hayalimi kurduğum zamanda içimi sızlatmaya yetmişti. Sebebi neydi peki ? Belki de benim sorunumdu . Her şeye çok çabuk dalıp , hayaller aleminde yüzmeyi alışkanlık etmiştim . Telefonu elime aldığımda Berk beni ısrarla arıyor , benim içim ise hala ona karşı bir burukluk ve aldatılmanın hırsını en diplerinde yaşıyordu . Birkaç saniye bekledikten sonra telefonu açtım . Fakat içimden geçirdiklerimi bir türlü dışa vuramamak ve hayatımda kalan son kişiyi de kaybetmemek için çaba göstermem gerekiyordu .

- Nasılsın Eylülüm' sesi oldukça neşeli çıkıyor , hatta beni kandırmanın sevincini doruklarında yaşıyor olmalıydı .

- İyiyim ' sesim oldukça kötü çıkıyor fakat buna aldırmıyordum . Sonra kendimi topladım ve 'Sen' diyebildim.

- İyiyim buluşmamız lazım , konuşmamış gereken şeyler var .

- Tamam yarın 14.30 da her zaman buluştuğumuz yerde ' dedim ve telefonu kapattım .Telefonu kapatınca yaptığımız onca şeyi , yaşadığımız onca olayları , saçmaladığımız zamanları hatırladım . Yüzüme yayılan şapşal gülümsemeye engel olamadım .Beni aldatması aklıma gelince gözümden akan yaşın yüzümdeki süzülüşünü izledim . Evet yarın ayrılıcaktık , hatta beni kandırdığını alayla anlatıcak ve ne kadar aptal olduğumu tekrar tekrar yüzüme vurucaktı . Ama iyi olan bir şey vardı ; bugün artık mutsuzluk gezegeninde olan son günümdü böylelikle artık hiçbir şeyi kafama takmamayı öğrenicektim. Bu düşünceler beni boğarcasına etkisi altına almışken kendimi uykunun derinliklerine bıraktım .

Sabah kalktığımda Cumartesinin verdiği bir mutluluk vardı içimde . Berk'le buluşmak için sözleşmiştik , ne giysem diye düşünürken yeni aldığım taytımı ve üstüme de kot gömleğimi giydim . Saçlarım zaten kıvırcık olduğu için doğal kalmasına karar verdim . Yinede ellerimle saçlarıma dolgunluk kazandırmaya çalıştım . Rimel ve uçuk pembe ruj bütünlük kazandırmayı sağlayabilirdi . Evden çıkacakken dedemin yanına gittim . Dedem odasında yatağında uyuyordu , yanağına küçük bir öpücük kondurdum ve evden çıktım . Hava güneşli olmasına rağmen havanın sıkıcılığı insanların yüzüne yansımış , adeta nefes kesiyordu . Rüzgar Kafeye yaklaştığım zaman içimi hüzün kaplamasına rağmen yinede yoluma devam ettim .Rüzgar Kafe ilişkimizin başladığı yer ve galiba sonumuzun da olacağı yerdi . Kendimi ayrılık konuşmasına daha doğrusu ayrılığa hazır hissetmiyordum . Her zaman oturduğumuz yere doğru ilerlerken masamızın dolu olduğunu farkettim . Masamızda oturan Deniz'i görünce şaşkına uğramıştım . Daha doğrusu yanındaki kızı . Hakikaten ya neden umursuyorum ki Denizi ? Hayır hayır ben Berke aşığım . Masanın başında durmuş bunları düşünürken Deniz kafasını kaldırdı ve bana 'Ne var '' bakışı fırlattı. Bu çocuk neden benimle konuşmak yerine bakış atıyo ki ? Bu çocuğun bakışlarına hastayım da neyse ...

Yanındaki kız beni küçümsercesine baktı ve kafasını çevirdi . Sanki ben senin yüzünü görmeye hastayım . Tebessüm ederek yanlarından ayrıldım . Ne ben bir şey söyledim , ne de onlar . Berk'i beklemeye başladım biraz sıkılmıştım . 10 dakika sonra yanıma geldi , elinde en sevdiğim çiçeklerden vardın. Ah evet papatya . Neydi şimdi bu , diye düşünürken hâla bana uzattığı papatyaları almadığımı farkettim . Papatyaları aldım ve gülümsememe engel olamadım . Bana sarılınca bir an için her şeyi unuttum . Sevgiye ihtiyacım vardı . Başımı omzuna koydum ve bir süre bekledim.

- Birileri beni çok özlemiş anlaşılan ' dediğinde başımı kaldırdım ve ,

- Sen özlemedin galiba'' tam kollarının arasından sıyrılıcakken kolumdan çekti ve beraber sandalyeye düştük daha doğrusu o sandalyeye , bende onun kucağına . Tepki vermedim , kalkıp gitmek için uğraşmadım . Sadece bekledim , ne olacağını sabırla bekledim . Ellerini belime dolayınca içimde bir kıpırtı hissettim . Kafede olduğumuzu hatırlayınca hızlıca kalktım . Kafe çok dolu değildi ama yinede  utanmıştım . Kalktığımda Deniz'le göz göze geldik . Bana iğneleyici bakışını fırlattıktan sonra yanında ki kıza tekrar döndü . Bende yerime geçtim ve oturdum . Berk gözlerini kızarak beni süzdü ve ,

- Bu gömleğin geçen hafta beraber aldığımız gömlek olmalı'' dedi ve sırıttı . Evet o gömlekti . Ben bile giyerken farketmemiştim . Sabırsızlıkla benimle konuşmak istediği konuyu sordum . Her ne kadar konuyu bilsemde ...

- Sakin ol Eylülüm , endişelenicek bir şey yok . Şey sadece ailem seninle tanışmak istiyor.

- Ben, neden ki' dedim kekeleyerek . Ne saçma soru sormuştum tabi ki de ailesi oğlunun kız arkadaşını merak ediyor olmalıydı . Aldattığı Kız Arkadaşını ..

- Neden olucak , seni merak ediyorlar .

Yutkundum , daha önce neden tanışmak istememişlerdi ? Böyle bi zamanda tanışmamız doğru muydu ?

- Tamam , olur ' dediğimde ben bile bu tepkiyi vereceğimi tahmin etmemiştim .

- Oh be kabul etmezsin diye çok korkmuştum Eylülüm ' dedi ve yanıma geldi .

- Benim biraz işlerim var ' yanağıma öpücük kondurdu ve yanımdan ayrıldı .

Ne işi olabilirdi ki? Ne işi olacak Irmak denilen o kızla buluşmaya gitmiştir ' dedi iç sesim . Kendime bu kadar yüzsüz olduğum için içimden küfürler savurdum . Kahvemi elime almış bir süreliğine her şeyi unutmaya karar vermişken karşımda oturan kişiyi görünce az kalsın kahve elimden düşecekti .

- Naber ufaklık ? Ufaklık mı

- İyiyim' sesimdeki kızgınlığı ben bile anlamıştım .

- Ne o kızdın mı ? dedi alaycı bir tavırla . Neyse ki gülerken çıkan belediye çukuru kızgınlığımı alıp götürmüştü . Tam ona cevap vericekken ,

- Aşkım hadi gitmiyo muyuz ? Sesin sahibine bakınca biraz önce Denizin yanında oturan kız olduğunu farkettim.

- Merhaba Eylül , ben Ece ' dediğinde şaşırmıştım . Sonra devam etti ;

- Seni nerden tanıdığımı merak ediyorsun sanırım ' dediğinde  ve Deniz'in yanına çoktan oturmuştu ..

İçimdeki Cennete YolculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin