Alien&Horse Round 1

126 13 1
                                    

Geçende yine soktuğumun fakültesindeydik. Aslında sabaha güzel başlamıştım. Sıcacık yatağımda... Ponçik bedenimle uyuyordum. Her şey alarmın sesini duymamla başladı. Alarmı kapatıp geri yatmıştım ama kafamda 37 numaralı terlik hissetiğimde uykumun annem tarafından dövüldüğünü anladım.

Açım......

Sussuzum....

Ada hayatı yaşıyorum....

Koşullar hiç iyi değil....

Her yer böcek kaynıyor....

Böcek mi yemeliyim?....

Patatesim var ama yiyemiyorum....

Yenilenebilen patates değil konuşabilen patates.....

T.M.S virüsü akıl sağlığımı tehdit ediyor....

"Kanka iskeleden mi dalıyorsun?" Annem bir Patates iki daldığım şeyin hep deniz olduğunu düşünüyorlar aslında çok yanılıyorlar. Ben denize değil size dalıyorum.

"Sana dalıcam Jonghyun sana. Nasıl fikir Jonghyun dalayımmı sana?"

"Hohohohohoh ortam çok gergin dostuumm." Ne boş konuşan dostlarım var ya.

"Seni bir gererim Tae burdan marsa teleferik olur."

"Kanka bu Park Ego Jimin yapar mı yapar kanka. Genetik kodlarını alır yetersiz karakteriyle yeterli karakter yaparak sana şifre koyup uzaydaki akrabalarınla konuşmana engel olur."

T.M.S virüsü -tedavisiz mutant sümüğü virüsü- 365. ciddi misin bakışlarını bize attı.

"Tae egomu doyurmam lazım git bana yemek al."

"Lan bana da bişi al."

Tae Marsta yürüyüş yaparcasına uzaklaşmıştı yanımızdan uzaktan çok uzaktan bir omurgasız göründü.

"UZUN ZAMANDIR YOKTUM BİRİ DEMİŞ ÖLDÜ; ŞİMDİDE YAZSINLAR KRAL GERİ DÖNDÜ!" Bunu diyen psikoloji okumasına rağmen psikolojisi bozuk olan omurgasız yaratık Hoseok söylemişti.

Hoseok aslında iyiydi, temiz kalpliydi belki de psikoloji dersindeyken psikoloji bozma taktiklerini kendine uygulamasaydı yaratık değil sadece Hoseok olmuştu.

Hoseok'un kalbi o kadar temizdi ki onu saf masu-

Kalbi temiz demişti değil mi? Az önce Tae'in kalbinin üstüne doğru kirli derin bir ketçap yarası bırakmıştı ve artık kantin de omurgasız bir atla uzaydan gelmiş T.M.S virüsü kantini adeta İspanya'da yapılan boğa yarışlarına taş çıkartıyordu.

Peki ben mükemmel yakışıklı Park Jimin napıyordum? Patatesimle birlikte elimiz de çekirdek olmadan kavgayı izlemeye başladık.

KIZ KAVGASI EN SEVDİĞİMMM....

------------------------------------------------

"İnşallah üreme organı sadece amiplerle iş birliği yapabiliyordur. İnşallah diyet yaparken yolda yürürsünde yerdeki sümüklü böceklere bile hasret kalırsın. Allahın beyin fakiri mangal yaparken İnşallah mangal yelpazesi götüne girer. İNSAN AT BOZMASI MELEZ YARATIK. SENİ HİÇ BİR AT ÇİFTLİĞİ ALMAZ BE."

İşte Tae geçen yine sövüyor.....

"EN SEVDİĞİM TİŞÖRTÜMDÜ. TİŞÖRTÜMÜ NALSIZ TOYNAKLARIYLA KETÇAP BULAŞTIRDI LANET OLSUN SANA ORNİTORENK PERRY!!!!!!!!! (Y/N: Fineas ve Förb izliyorduk..)

"Abartma oğlum bir tişört."

İşler bundan sonra çok kızışacaktı...

Hayatımda ilk defa bir uzaylının bir patates yediğine şahit olacaktım. Benim için küçük insanlık için dahada küçük bir adımdı.

"LAN BEN BUNU 250 WON'A ALDIM."

"Kanka para mı sıçıyorsun ne yiyorsun taktik ver kanka." Cidden para lazım. Benim gibi bir yakışıklı nasıl fakir olabilir aslında çokta fakir sayılmam ama öğrenciler der ya 'KANKA VALLAHA BEŞ KURUŞ PARAM YOK, BOZUĞUM YOK' işte bende o kafadayım. Bozuk paralar servet olsaydı ben milyarderdirm.

"He amına koyayım bizim evin kanalizasyonunu da sana bağlayalım ne dersin? Hatta kanka sıçtığım boklarıda sana getireyim içini açıp para falan ararsın kanka."

"Senin bokun zengin olsa nolur ben bokumla kız tavlıyorum oğlum."

"OWOWOWOWOWOOW." Ortalığı kızıştıran arkadaş Kim Jonghyun fok balığı taklidi yapıyordu.

"Kanka uzaylı bokumu insan bokumu."

"Park Jimin boku. Oğlum bokum kadar götümde değerli ne konuşuyorsun sen."

"Belli kanka belli sıraya bir yayılıyorsuuuuun veba virüsü bile böyle yayılmıyor. Veba götlü." 

 O. 

Benim.

 Götüme. 

Laf. 

Etti.

"Lan sanki derste yanımda oturuyorsun da konuş-" Oradan bir patates bağırdı.

"GÖT GÖT MUHABBETLER DÖNDÜRMEYİN AMINA KOYAYIM." Sokaktaki teyzeler bize baktı teşekkürler Jonghyun bizimle diğılsıın.

Teyzelere ahlaklı, terbiyeli, yakışıklı, küfür etmeyen, alkolü, kumarı olmayan ev, iş, araba sahibi iyi aile çocuğu bakışları atıyordum ama bu teyzeler yer mi? Yemez. 

"Aferin Jonghyun. Alkış Jonghyun. Sana hayatta başarılar Jonghyun."

"Ne dedim ki amına koyayım." Uslanmıyor bu çocuk.

"Küfür etme. Küfür etme amına koyayım."

"Sen niye küfür ediyorsun amına koyayım." Derken bu sefer bağıran kişi uzaylıydı.

"HEPİNİZİN AMINA BEN KOYAYIM AMINA KOYAYIM." Ve teyzeler bizleri asla evine damat olarak almayacaktı.

"Gidiyorum ben amına koyayım." Demek uzaylı marsa yeniden geçiş yapıyor.

"Giderken bile amımıza koyuyorsun amına koyayım." Burda koyan tek kişi var o da ben mükemmel Park Jimin.

Tae beni takmadı çünkü toka değilim. İlerdeki sokaktan sağa dönerken Jonghyun'dan nasıl kurtulup sahile gideceğimi düşünüyordum.

"KANKA AAAA BAK SOOMİN." Jonghyun bir patates olmasına rağmen Yoongi'nin kardeşi olan Soomin'e abayı yakmamıştı çünkü Roma'yı yaktı -patatesler abayı yakamaz-.

Jonghyun gösterdiğim tarafa bakarken -patatesler göremez- ben topuk. Ayaklarını yumuşacık totoma vura vura kadife sesli maskot çocuğuma koşuyordum.

Hadi Eyvallah!



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 03, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

mascot | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin