İyi okumalar...
Önümdeki bilgisayar masasının üzerinde duran laptopu kapatmadan önce ağzıma son kek parçasını da tıktım ve tabakla bardağı masanın kenarına ittim.
Klavyenin üzerinin kek olmasıyla annemden gelecek azarları aklımda tarttıktan sonra hava 390km/h hızla gelebilecek roketatarlı terliği hatırladım ve klavyenin üzerini alelacele temizledim.
"Çağrııı," diye bağırırken yutmaya çalıştığım kekin parçaları döküldü ağzımdan masanın üzerine. Onu da temizledim. Temizledim dediğim halıyı kaldırarak altına itmek. Annem görmüyor nasılsa. "Buraya gelsene bir."
Beni duyan ama iplemeyen kardeşime duyduğum sinirle yutkundum. Hadi Çağrı'ya küfredelim. Ben başlıyorum; Çiş Çağrı.
"Gelsene buraya arizona kertenkelesi. Kım on." diye de İngilizce çevirisini yaptım. O kım on bir kere tamam mı?
Kapıyı çarpa çarpa gelen Çağrı'ya ettiğim küfrü geri alıyorum. Mal falan ama geliyor çocuk.
"Umarım beni çağırdığında göre can çekişiyorsundur. İnşallah yani." Gözlerimi devirerek şirince sırıttım. Şirin dediğim şey de yüzümün gerilmesini sağlayarak maymun poposu gibi görünmek.
"Can çekişmiyorum ama..." dedikten sonra tabakla bardağı gösterdim. "Bunları götürmezsen sen can çekişebilirsin."
Bir bana bir de çöplerime baktıktan sonra kollarını göğsünde birleştirdi. "Bana bak Deniz, ben senin hizmetçin değilim bu bir. İkincisi mutfak o kadar da uzak değil yani."
Söylemese bilmiyorum mutfağın yakın olduğunu. Valla çok büyük bir şey.
"Götürmezsen sevgilin Derin'e senin çoraplarını koklayarak tekrar giyip giyemeyeceğini kontrol ettiğini söylerim." Gözlerini kısarak bana baktıktan sonra üfleyip aldı tabağı ve bardağı eline.
Nihaha yaşasın kötülüq.
Ellerimi yıkamaya üşendiğim için masanın üzerindeki ıslak mendillere uzandım. Bitlenecek olsam da kıçımı kaldırmaya değmezdi.
Ellerimi sildikten sonra telefona uzanmadan bir kez de tshirtüme sürdüm. Islak ıslak elleyemem. Çünkü iphone.
Iphone.
IPHONE!
Asla sahip olduğunuz şeylerle övünmeyin. Benim gibi.
Telefonumu açar açmaz sessizden almak için durum çubuğunu aşağıya kaydırdığımda gelen mesajla kaşlarımı çattım. Türk Telekom falansa babama yeni internet paketi için yalvarmam gerekecekti. Daha süresi var olsa da arada '4 GB internet, 750D dakika konuşma ve 500 SMS sadece 29 Tl' gibimsi mesajlarfan birini bekliyordum ama bu?!
053******:
Aradığın aşksa, en güzelinden
O zaman başka,
Açarım kapıları hazırım dünden.
O sen olsan bari,
Sen olsan bari,
Sen olsan bari
Hazırım diyorum dünden.
Düşmüyorsun dilimden,
Olan olmuş zaten,
O sen olsan bari...Yanlış geldiğini düşünmeye başlasam da hangi manyağın birine böyle bir şey yapmak isteyeceğini de çözememiştim.
Deniz: Kardeş ne diyorsun aq?
Beklemeye başlarken masanın üzerindeki parmaklarımla gerilim müziği yaratıyordum.
Yazıyor...
053******: Kardeşim deme lazım olurum.
Çirkefleşmemek için zor tutuğum kendimi salıverdim.
Deniz: Sapık mısın be ne diyorsun sen?
Yazıyor...
Çevrimiçi
Yazıyor...
053******: Görmeden aşık olacağın adam.
Gözlerim irileşirken ekrana bakarak dondum kaldım.
Bu kişi kimse benim gay olduğumu biliyordu!
053******:
053******: Fena mı seninle şöyle olurduk. Aslında aşk kuşu değilim ama konu sen olunca romantizmde Nirvana'ya ulaşıyorum.
053******: Aslında şöyle olsak daha güzel olur ama...
Ekrana salak salak bakarken gelen fotoğraflar ardı ardına iniyor ve ben tepki vermiyordum.053******:
053******: Bir gün böyle olacağız. Seni seviyorum. Bu arada beni kaydetmek istersen, Hollanda'da benimle evlenecek olan kocam yazabilirsin.Vay amk. Özgüvene bak dercesine kalakaldım. Bu neydi şimdi?
Selam. İlk bölümümüz olduğu için çok bir şey olmadı ama elimde sayko ötesi fotoğraflar var. Hepsini kullanacağım. Sizi seviyorum. Öptüm ;*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli [B×B]
HumorBoy×boy bir texting kitabı. Amacım sıkıntı dolu hayatta yüzünüzde en azından minik bir tebessüm bırakabilmek. 053******: Aradığın aşksa, en güzelinden O zaman başka, Açarım kapıları hazırım dünden. O sen olsan bari, Sen olsan bari, Sen olsan bar...