{Son Uçuşum}=={Haikyuu Türkçe Fanfic}

•3•

"Yüzüne topu yiyerek smaç basamassın Hinata!!!"

"Ö-Özürdilerim, birdaha olmayacak!"

/  /  /  /

"Hinata!! Topa elinle vuracaksın, dirseğinle değil!!"

"Ah doğru, özürdilerim!"

/  /  /  /

"HİNATA!!! TOPA SIRTINI DÖNERSEN NASIL SMAÇ BASACAKSIN?!!"

"Pardon, bir an yönümü şaşırdım!"

/  /  /  /

"HİNATA!!!!!"

"AAAUGAGAGAUAA!!!!!!"

/  /  /  /

Sonuç olarak ikinci set 23/25 bitmişti ve seti yine Hinata'nın takımı almıştı. Tabi Hinata bu sette de bir smaç dahi vuramamıştı.

Normalde enerjisi hiç bitmeyen bu turuncu saçlı genç nefes nefese kalmıştı ve spor salonunun zemininde yatıyordu.

Biraz sonra doğruldu ve öksürdü. Ayağa kalkmaya çalışsada yere düştü. Bunu gören iki takım arkadaşı ona yardım etmeye gitti.

"Hinata, iyi misin?" diyerek elini uzattı bir 2. yıl öğrencisi.

Hinata, "Evet, ben iyiyim" diyerek cevap verdi ve duvardan destek alarak ayağa kalktı.

"Pek iyi görünmüyorsun" dedi aynı 2. yıl öğrencisi.

"Merak etmeyin ben gayet iyiy-" derken turuncu saçlı genç aniden bayılacak gibi oldu ve 2. yıl öğrencisinin kucağına düştü.

"Oi, H-Hinata. İyi misin?!" dedi turuncu saçlı genci kollarıyla kavrayan 2. yıl öğrencisi.

Hinata yavaşça doğruldu ve kendisi için endişelenen takım arkadaşlarına baktı.

"E-Evet, iyiyim dedim ya" diyerek spor salonunun kapısına doğru yöneldi. "Gidip üstümü değiştiricem" dedikten sonra spor salonunu terk etti.

"Hey, Kagayama! Sen nereye gidiyorsun?" dedi takım kaptanı koşarak spor salonundan çıkan pasörün arkasından.

"Onunla konuşucam" dedi siyah saçlı pasör ve spor salonunu kapıyı arkasından kapatarak çıktı.

/  /  /  /

Turuncu saçlı genç klüp odasında sessizce kıyafetlerini çıkartıyordu taki aniden içeri pasör takım arkadaşı girene kadar.

"Aahhhghahagahaaa!!!!"

"AAHHGHAHAGAHAAA!!!"

Diye ikiside aynanda bağırdı. Siyah saçlı pasör hemen gözlerini elleriyle kapattı ve arkasını döndü.

"DONUNU GİY SENİ PİSLİK!!!!"

"T-TAMAM!!"

Hinata ışık hızında kıyafetlerini giydikten sonra siyah saçlı pasör ellerini gözlerinden çekip Hinata'ya doğru döndü.

"Ah, ben şey...seninle konuşmaya geldim" diye başladı siyah saçlı pasör.

"Konuşmaya mı?" dedi turuncu saçlı genç şaşkın bir ifadeyle. Çünkü pasör arkadaşı ilk defa onunla 'konuşacaktı'.

"Evet" diye cevap verdi siyah saçlı pasör.

"Tamam"

" 'Tamam' mı?'

"Evet tamam"

"Tamam ne?"

"Konuşalım"

"Ha, evet" dedi siyah saçlı pasör ve ciddileşti.

"Bu gün..hiç iyi görünmüyorsun"

"Sanki biraz....formdan düşmüş gibisin" diye devam etti konuşmaya.

"Formdan düşmüş gibi mi?"

"Evet"

"Ama ben gayet iyiyim" dedi turuncu saçlı genç yere bakarak.

"Ennoshita-san'ın kucağına düştüğünde öyle görünmüyordun"

Turuncu saçlı genç bunun üzerine sessiz kalmayı seçti çünkü ne diğeceğini bilmiyordu.

İkiside bir süre sessiz kaldıktan sonra siyah saçlı pasör bu sessizliği bozdu.

"Eğer bir sorun varsa bize söyleyebilirsin. Böylece sorununu en hızlı şekilde çözüp ulusalla-"

"SENİN TEK DÜŞÜNDÜĞÜN ŞEY ULUSALLARA GİTMEK Mİ?!"

Diye bağırdı turuncu saçlı genç.

"TAKIM ARKADAŞLARINI HİÇ ÖNEMSEMİYOR MUSUN?! SANA ÖNCEDEN SÖYLEMİŞTİM, 'FİLENİN BU TARAFINDAKİ HERKES SENİN DOSTUN'!!"

Turuncu saçlı genç biraz soluklandıktan sonra bağırmaya devam etti.

"ULUSALLARA GİTMEK HAKKINDA DEĞİL ARKADAŞLARIN HAKKINDA ENDİŞELENMELİSİN!!!"

Siyah saçlı pasör ilk defa küçük havuç kafadan korkmuştu ve o hala bağırmaya devam ediyordu.

"EN ÇOK DA BENİM HAKKIMDA ENDİŞELENMELİSİN!!!"