{Son Uçuşum}=={Haikyuu Türkçe Fanfic}

•Bonus Bölüm 2• {Tanaka}

"Oi, Yuuma! Hadi ama geç kalıcaz!'

"Geliyorum!!"

Yuuma son hızla merdivenlerden aşağı indi. Temposunu hiç kaybetmeden ayakkabılarını giyip Tanaka ile birlikte evden dışarı çıktı.

"Ah, gerçekten. Bazen senin benim oğlum olduğuna inanamıyorum. Ben senin yaşındayken hiçbir yere geç kalmazdım"

"Bi kere sen uyuya kaldığın için geç kaldık"

"Ne?! Sen çok yavaş giyindiğin için böyle oldu!"

"Dün bütün gece Nishinoya-kun ile bağıra bağıra video oyunu oynamasaydın belki daha erken uyuyabilirdim!"

"Liseden beri sahip olduğum bir alışkanlık, ben ne yapabilirim?!"

"Okulumun olduğu günlerde Nishinoya-kun'u çağırmayabilirsin!"

"Ama o benim arkadaşım! Hem senden akıl alacak değilim!"

"Bence almalısın.."

"Herneyse okula geldik, hadi git şimdi"

"Beni ne zaman almaya geliceksin?"

"Klüp aktivitelerinden sonra gelirim, yani...beş yada altı buçuk gibi"

"Tamam^^" dedi Yuuma ve okula doğru koştu.

Tanaka oğlunun arkasından baktı, 'Ahh..ne çabuk büyüyorlar, iki sene sonra liseli olucak..' diye düşündü ve iş yerinin yolunu tuttu.

Tanaka birkaç dakika yürüdükten sonra bir mezarlık gördü. 'Biraz uğrasam birşey olmaz' diye düşünüp mezarlığa doğru yöneldi.

Tanaka mezar taşlarını teker teker okuyarak aradığı mezarı bulmaya çalıştı.

Arata Haruto
1904-1996

"Ahh..nerdeydi ki?"

Uchiha Sasuke
????-???

Ve sonunda bir mezarın önünde durdu.

Hinata Shouyo

"Ah, Hinata. Sen gideli çoktan 19 yıl oldu bile. Çok şey kaçırdın, hemen hemen herkes evlendi. Tsukishima bile. Nekoma'nın bazı oyuncularıyla sık sık görüşüyorum, tabi onların eşlerini de tanıyorum. Kenma nasıl olduysa Yachi-san'la evlendi, yani bence birbirlerine yakışıyorlar ve bu güzel birşey "

Tanaka biraz kıkırdadı.

"Belki Natsu sana çoktan gelip anlatmıştır ama ben yinede söyleyeyim. Natsu evleneli yaklaşık 4 yıl gibi birşey oldu. Hatta sana çok benzeyen iki tane oğlu var. Yurtdışında yaşadığı için Japonya'ya pek sık gelemiyor ama merak etme, bütün takım onun kaybettiği abisinin yerini doldurmaya çalışıyor...tabi..ne kadar başardıkları bir muamma"

Tanaka saatine baktı, birazdan gitmesi gerekiyordu ve bunun farkındaydı.

"Ha, size söz veriyorum hemen iyileşip ulusallara sizinle birlikte gidicem!"

"Çok ayıp ettin be Hinata, erkek adam sözünde durur ama sen durmadın. Gerçi..senin suçun değildi.."

Tanaka bir süre yere baktı.

"Herneyse, benim gitmem lazım. Sonra tekrar gelirim (yani belki)"

Tanaka hızlı adımlarla mezarlıktan çıktı ve iş yerine gitti.

/  /  /  /

"Yuuma! Burdayım!"

"Oh, Otou-san*!"

Yuuma babasının yanına koştu ve birlikte evin yolunu tuttular.

"Eee, bugün ne yaptın okulda?"

"Bu gün çok eğlendim! Hani hangi liseye gideceğimi düşünüyordum ya? Bu gün Karasuno lisesinden koç Sugawara geldi! Gerçekten çok iyi bir koç! Onun bana koçluk yapmasını istiyorum, bu yüzden Karasuno lisesine gidicem!"

"Bunu duyduğuma sevind-...bir dakika...koç Sugawara mı dedin sen?! Suga Karasuno'da koçluk mu yapıyor?!"

"Eh? Koç Sugawara'yı tanıyor musun?"

"Ne? Sana hiç bahsetmedim mi? Bahsettiğimden emindim oysaki. Şey, Suga benim Karasuno Lisesi'nde senpaimdi"

"Ne?! Çok havalı!!"

"Hiç havalı değildi oysaki.."

Yuuma güldü. Oğlunun güldüğünü gören Tanaka da güldü.

"Peki sen bugün ne yaptın Otou-san? Yani, çalışmak dışında?"

"Ahh..şey, krep yedim ve..."

Tanaka biraz düşündü.

"Otou-san, balık burcusun tamam anladım da. Keşke hayvanın bütün özelliklerini almasadın"

"Ah doğru, eski bir arkadaşımı ziyaret ettim. O da ben lisedeyken benimle aynı takımdaydı"

"Anlıyorum, ben de onunla tanışmak isterim!"

Tanaka gülümsedi.

"Belki bir gün onu seninle tanıştırırım"

.

.

.

.

.
Çok komik ama üzücü bir bölüm oldu bu. Ne yazdım lan ben?

Herneyse,

Yeni bölüm geç geldiği için özürdilerim.

Bir sonraki bonus bölümü daha çabuk yazıp yayınlamaya çalışacağım.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere,

Bye bye^^.

*:Baba