Taşınma

63 3 0
                                    

Okula gitmek için erkenden uyandım. Bugünün güzel olacağına dair bir his vardı içimde ve bunun için diğer günlerden biraz daha özenli hazırlanmıştım.

Özenli diyorsam da saçımı toplamak yerine saldım ve çok hafif neredeyse belli bile olmayan bir makyaj yaptım. Ben okulu podyum sanan zavallılardan değildim.

Evdekiler daha uyuyorlardı. Ben de kapıya kadar parmak uçlarımla giderek onları rahatsız etmemeye çalıştım.

Hava çok güzeldi. Güneş her zamankinden farklıydı, sanki " Bugün senin için doğdum Ada." diyerek gülümsüyordu bana.

Durakta otobüs beklemeye koyuldum. Bindiğim otobüsün seferleri çok seyrekti. Birini kaçırdığımda kırk beş dakika beklemem gerekiyordu.

Neyse ki bugün tam vaktinde gelmiştim. Otobüse binip her zamanki yerime oturdum. Yaklaşık yarım saatlik bir yolum vardı. Açtım ve kitabımı okumaya başladım.

" Beni öyle bır yalana inandır ki,

ömrümce sürsün doğruluğu." diyordu Özdemir Asaf. O an aklıma Poyraz geldi. Sonra da "Aman bee" dedim, "böyle güzel bir günü onu düşünerek mahvedemem."

Bir durak önce inip biraz deniz havası aldım. Denizin sesi, kokusu... Denize kıyısı olmayan bir şehir baştan bir sıfır yenik başlar benim için.

Okula girip de Ayçayı görünce koşup sarıldım. O benim böyle sevgi pıtırcığı hallerime pek alışkın değildi.

Bütün gün ağzım kulaklarımda gezdim. Herkese gülümsedim. Son tenefüs Ayça geldi yanıma. " Bombayı duydun mu ? " Yine ne saçmalayacaktı acaba diye düşündüm. " Okulda popüler bi çocuk var ya, Poyraz. Sizin taraflardan bi ev almış, ailesinden ayrı yaşayacakmış artık. Bakarsın kanka olursunuz hahahaha"

Biri bana bugün bir nisan olduğunu söylesin diye haykırmak istedim. Ben uzaklaşmaya çalıştıkça dibime geliyordu bu çocuk. Sanırım bununla sınanıyorum.

Hem kocaman yer, nerde karşılaşabilirdik ki. Boşuna evham yapıyordum.

Çıkışta hala Ayça'nın verdiği haberin şoku içerisindeydim. Durağa geldiğimin farkına bile varmadım. Aman Allah'ım o da ne ! Poyraz durakta kulaklığını takmış, otobüs bekliyordu.

Bugün kesinlikle bir nisan olmalı. Hem bu çocuk zengin değil miydi, özel şoförü falan yok muydu, niye belediye otobüsü NIYEEE !

Otobüs geldi, o benim önümdeydi. Hala rüyadaydım sanki. Utanmadan bir de benim yerime oturmuştu. Ses çıkarmadan bir arka koltuğa geçtim.

Uzansam dokunabilecektim. Ve ilk defa onun kokusunu aldım. Öyle güzeldi ki kokusu, boynuna gömülüp, sonsuza dek koklamak istedim. Sadece istek olarak kalacaktı oysa bu.

En azından aynı durakta inmedik. O benden bir durak önce inmişti.

Eve dönerken bütün gün olanları düşündüm. Aynı otobüse biniyorum diye gün içinde bana tüm duyguları yaşatan insandı Poyraz.

Aslında sevinmeliydim. Okulda beni fark etmesi imkansız gibi bir şeyken aynı otobüs içinde fark edilme şansım artmıştı.

Bundan sonraki günler daha heyecanlı geçecek gibiydi. Umarım küçük kalbim böyle büyük heyecanlara dayanabilecek kadar güçlüdür.

Ki sen; benim tek yönlü sokağımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin