(JUSTIN'S BIEBERS) BRUTAL

215 3 0
                                    

"Bunu yapmak zorunda mıyım?" Sesim fısıltıdan ibaretti ama beni duyduklarına emindim,yani duymuşlardır

herhalde.Başını beni onaylarmışcasına sallamıştı. Ama bu benim için çok tehlikeli bir işti,hemde ben bir KIZIM!! Odadan çıktığım anda kulaklarımı piyano sesi doldurdu.Bİr kaç adım sonra gece lambasıyla aydınlatılmış odanın kapısında durdum.

Justin sadece altında bir eşofman altıyla,piyanoyu ağır ağır çalarken kendini müziğin ritmine çoktan kaptırmıştı.Derin bir nefes alarak onu dinlemeye devam ettim eğer çaldığı parça yavaş olmasaydı ona eşlik edebilirdim,ama yapmadım sadece manzarama odaklandım.

Beni farketmiş olacakki yavaşça arkasını döndü ve bana gülümseyerek baktı.

"Pekala ne konuştunuz? Umarım seni zorlamamıştır?" iki sorusunuda arka arkaya sıraladığı için biraz kendime düşünme zamanı bulamamıştım.Sonunda başımı kaldırıp gözlerine baktığımda benden cevap beklediğini gördüm.Nasıl başlayacağımı bilmiyordum alttan alsamda sinirlenecekti bu kesin birşeydi.

"Justin ımm... şey..." gözlerine tekrar baktığımda benden tam bir cevap istercesine başını 'devam et' dercesine salladı "Yapmak zorundayım justin lütfen" Birden gelen hışımla ayağa kalktı ve sinirle konuşmaya başladı "Senin yerine Lydia yapsa nolur ki sana zara gelsin istemiyorum."

"Bununla baş edebilirim" Dediğimde siniri gözle görünür cinste arttı.Ellerini hep dokunmaya kıyamadığım altınımsı renk saçlarından hışımla geçirdi.Lanet olsun.

Tam karşısında durarak sinirini yatıştıracak birşeyler söylemem gerektiğini farkına varmam uzun sürmemişti.

"Baş edebileceğini biliyorum." sinirle bir nefes alıp kafasını yere eğdi ve kısık bir sesle konuşmasını devam ettirdi.  "Ama anlamıyorsun sana zarar gelebilir" Biliyorum görevi almamı istemiyordu.Brondan denen uyuşturucu satıcısına bulaşmamı istemiyordu.

"Lütfen bunu hayatım için kabul etmelisin Justin.Hem sende yanımda olacaksın ve bende kendime dikkat edeceğim.Bana herhangi birşey yapmaz.Tamam mı?"

Pek ikna olmuşa benzemiyordu.Ama biliyordum ki bu iş kariyerimin bir başlangıç noktası olacaktı.O lanet adamı hapise tıktığım da,benim için,bizim için herşey mükemmel olacaktı.

"Seni riske atamam" yavaşça mırıldandı.

"Ortada risk falan yok neden bir kerede olsa bana güvenmiyorsun? Lanet olsun!" Söylediklerim karşısında şaşkın bakışlarını üzerime sabitlemiş ve bana bir adım yaklaşmıştı geri adım atmadım sanki,sanki çivilenmiştim.

"O lanet herif sana elini sürerse onu öldürürm anlıyormusun beni? Seni kaybetmek." Hafifçe yutkundu,kaşları söyleyemediği şu son kelimeyi söyleyemediği için çatılmıştı.

"Daha beni kaybetmekten korkutuğunu bile söyleyemiyorsun Justin." Sesim biraz azarlar gibi çıkmıştı.Anın büyüsü bozulduğunda göz yaşlarım gözümde akmaya hazırlanmışlardı.Bana doğru bir adım daha atarak aramızdaki mesafeyi kapatmıştı.

"Seni kaybetmekten korkuyorum." Dudaklarıma karşı fısıldamıştı. Neden fısıldaşıyorduk ki biz? Ah işte yine yapacağını yapmıştı.Beni gafil avlamış ve vücudunu vücuduma bastırmıştı.Şu an ki sinirim üzerine biraz ittirip benden bir adım uzaklaşmasını sağlamıştım.

"Bana güvenmeni istiyorum" Titrek çıkan sesime içimden söverken sonunda yenilgiyi kabul etmiş gibi omuzları düştü.Bana yaklaşarak beni kolları altına aldı.

"Sana güveniyorum.Dikkatli ol" şaşkınlık içinde kalakalmıştım.Ne yani kabul ediyormuydu?

"Nasıl yani görevimi kabul ediyormusun?"

Yüzüne güzel gülümsemesini takınıp omuz silktiğini hissettiğimde şu iki kelime bana istediğimi vermişti.

"İstediğin buysa"

HERKEZE MERHABA! ÖNCELİKLE BU BENİM İLK DENEYİMİM OLDUĞU İÇİN BİRAZ KÖTÜ OLMUŞ OLABİLİR. JUSTIN AJAN GİBİ BİŞEY OLACAK. OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER

(JUSTIN'S BIEBERS) BRUTALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin