Multi:AREL DUMAN
Eve geldiğimde halen daha aklım o çocuktaydı acaba o piskopat birşey yaptımı sonra offf aklım çok karışık ne kadar acımasız insanlar var bu dünyada böyle şeyler yapabilmek için kalpsiz olmak gerek sonuçta beş yaşındaki çocuktan ne isteyebilirsinki duyduğuma göre Efe denen çocuğun babası o piskopatın annesini öldürmüştü yani o küçükcük çocuğun ne günahı varki işte insan piskopat olunca beş yaşındaki çocuğa bile acımıyor yarın tekrar hastaneye gidecem sen kontrol için artık bi daha ki aya kadar gitmeyecem ama her ay iki defa kontrole gitmem gerek bazen üç oluyor ama bu durmuma bağlı bir anda Öykünün sesiyle tüm hayallerimden uyandım
"Hadi Arya yemek hazır tatlım"
Bu kızı gerçekten seviyorum
"Tamam geldim Öykü"
Masaya geçip oturdum öykü yine döktürmüştü bu kız cidden bu işi biliyor muhteşem yemek yapıyor el lezzeti çok güzel ama hiç bir şey annemin o tatlı el lezzetini tutamaz halen daha onun yaptığı yemekler damağımda tadı var onu o kadar özledimki her şeyini özledim yemeklerini kokusunu gözlerini saçlarını kısaca ona ayit olan her şey burnumda tütüyor annesizlik babasızlık cidden çok zor her ne kadar bir yerden sonra kendi hayatına geri dönsende mutlu olsanda
Aklının kalbinin bir yerinde hep onlar var hep onlarla geçirdiğim o mutlu anılarım var her mutlu olduğumda onlarla geçirdiğim mutlu günler gelir aklıma her şey paramparça içimde ama ben her zaman gayet mutlu gayet iyi biri olarak göründüm insanlar hiç bir zaman bir tarafımın eksik olduğunu anlamadılar çünkü insanların bana acımasından nefret ediyorum bu yüzdende kendi ayaklarımın üzerinde durarak mutlu yaşamayı öğrendim insanlara ne kadar güçlü olduğumu göstermek istiyorum kimsenin bana acıyan gözlerle bakmasını istemiyorum evet benim bir ailem olmaya bilir ama kocaman bir yüreğim var o bana her türlü destek veriyor yeri geldiğinde açıyor kimseye gerek kalmıyor Öykü bile benim en yakın arkadaşım olmasına rağmen bana acımasını istemiyorum çünkü oda benimle aynı durumda eminim oda insanların kendisine acımasından nefret ediyordur onun hikayesi benimkinden daha berbat o daha on yaşındayken babası çok zengin bir iş adamıymış sonra tüm herşeyini kaybedince intihar ediyor anneside bunu görünce öykünün gözleri önünde silahla oda intihar ediyor yani Öykü bizzat annesi ve babasının ölmüne gözleri önünde şahit olmuş Öykü üniversite birinci sınıfa başlayacak bu sene mimarlık bölmünü kazandı ben onda iki yaş Küçüğüm ben bu sene lise üçe geçecem yetimhanede en iyi arkadaşımdı zaten on sekizine girer girmez çıktı sonrada beni yanına aldı ama biz çok mutluyuz biz birbirimizin yıllardır tek ailesiyiz o bana her zaman bir abla şevkatiyle yaklaştı ben böyle hayallere dalmışken Öykünün bir anda kolumu dürtmesiyle irkildim
"Eee hadi başlasana Arya daha neyi bekliyon yemek ye hem bugün hastanede ne oldu doktor ne dedi durumuna"
"Ayyy Öykü doktor durmumu iyi buldu ama çok kötü bir olay oldu"
"Eee ne hadi çatlatmada insanı söylesene"
Onun bu haline gülerek konuya başladım ve ona olanları anlattım Öykü beni ağzı açık bir şekilde dinledi
"Ohhaaa kızım sen ne bulaşıyon elin piskopatına başına bela alacaksın valla"
"ama ne yapayım minicik çocuk benden yardım istedi insanın içi acır bee bende ona dayanamayıp yardım ettim"
" neyse inşallah bi daha görmessin o salağı bide sana tokat atmış ya ben onu bir elime geçireyim neyse"
Biz böyle uzun uzun konuştuk saat baya geç olmuştu yarın erkenden hastaneye gidecektim offf valla iyice sıkıldım şu kontrollerden bu ne ya ben artık iyiyim ama Öykü izin verirmi tabiyikide hayır neymiş efendim tam iğleşene kadar gidilecekmiş o doktoraa offf baya uykum vardı zaten sabahtan belli ayaktayım.
"Neyse öykü ben yatıyorum hadi iyi geceler"
"sabah için alarmını kur bak her defasında geç kalıyorsun doktora ben seni uyandırıyorum bide zorla yolluyorum hadi şimdi alarmını kur yat"
"Emredersiniz komtanın"
Diyip odama çıktım üzerime pijamalarımı giyinip kendime yatağa attım zaten uykum baya vardı gözlerimi kapattır kapatmaz dalmışım
***********************Sabah alarmın sesiyle uyandım sonuçta emir büyük yerdendi eğer yapmasaydım mecburen Öykünün dilini çekecektim en iyisi yapmaktı yataktan sersem sersem kalkıp banyoya gittim daha sonra elimi yüzümü yıkayıp kot bir şort ve üzerine salaş sarı bir çok tatlı tişört giyindim altına da beyaz konverslerimi evet artık hazırım saçlarım zaten doğal düz olduğu için hic taramadım direk aşağısını açık bırakıp birazını alıp yukardan tatlı bir topuz yaptım fazla süslenmeyi sevmem makyaj yapma yı da sevmem zaten güzelim öyle şeylere gerek yok biraz kendimi övmüş olabilirim aşağıya indim Öykü daha kalkmamıştı saat daha sekizdi zaten bende onu hiç rahatsız etmeden evden çıktım taksiye binip hastaneye gittim
Hastaneye vardığımda sıranın bana gelmesine son bir kişi vardı muhteşem zamanlama tebrik ederim seni Aryaa bende bir yere oturup instegramda biraz dolandım
Sıranın bana gelmesiyle yerimden kalkıp doktor odasına girdim
"Merhaba hoş geldin Arya"
"Merhaba"
"Bize son tahlilerin geldi onları sana açıkladıktan sonra bu ayki kontroller bitiyor darısı diğer aya"
Yapmacık bir gülümsemeyle ona cevap verdim çünkü oldum olası hastaneye gelmekten nefret edmişimdir doktor bana son tahlileriminde iyi olduğunu söyledi artık hastalığım iyiymiş artık bişeyim yokmuş zaten bayılmalarımda çok azalmıştı sadece çok fazla korktuğumda veya üzüldüğümde bende Öyküyle gayet mutluydum zaten doktorun odasından çıkıp koridorlarda yürümeye başladım hastaneden çıkıp bahçesinden tam çıkacakken bir çocuk sesi geldi arkadan bende kendimi tutamadım merakımdan direk gittim
Ohaa bu dünkü çocuk ve o piskopat Efe beni görür görmez
"Yardım et bana ablaaa"
Diye bağırıyordu o salakta çocuğu çekiştiriyordu ben direk o malın üzerine gidip
"Bırak çocuğu ne istiyorsun ya küçücük çocuktan "
"Sen karışma şimdi buradan siktir olup gitmen için beş saniyen var hadi başladı"
Burda Efeye böylece bırakıp gidecek kadar vicdansız değildim
"...3...4...5... Zamanın doldu sen kaşındın kızım benim işime burnunu sokmak neymiş göreceksin"
Diyip üzerime yürümeye başladı tabi bir eliyle de Efeyi çekiştiriyordu tam önümde durunca Efe
"Noolur bırak beni" diye yalvarıyordu bir anda deli cesaretim tutu ve o malın kasıklarına tekmeyi geçirdim ve direk elini orasına götürüp bir küfür saydı o arada Efe elinden kurtulup kaçtı ohhh onu kurtarmıştım bende tam kaçacağım sırada bir kol belimi kavradı ve beni kendine çevirdi oha beni yakalamıştı
"Lan sen bittin kızım senin yüzünde kaçırdım lan elimden çocuğu "
"Bırak beniiiii noolur bırak"
"Lan salak elimden seni kimse alamayacak o tekme attıgın yerin hesabını senden pis çıkaracam"
Oha hem piskopat hem sapık
"Saçmalama be sapık"
"Sapık senin babandır lan"
Oha kimse benim ölmüş babama küfür sayamaz salak bir anlık sinirle onun omuzlarından vurmaya başladım bir anda iki kolumu birden tutup
"Buraya kadar mış "
Diyip göz kırptı ve elinde bir bezle ağzımı kapattı daha sonra çırpınışlarım durdu ve gözlerim kararmaya başladı sonrası yok zaten*****VE BÖLÜM SONU İNŞALLAH YENİ KİTABIMIZI BEĞENİYORSUNUZDUR BEĞENMEDİĞİNİZ BİR YER OLURSA MESAJ OLARAK YAZIN SİZİ ÇOOOK SEVİYORUZZZ😍😘😚😍😚😘😚😍😚😘😚😍😚😘😘😚😍😚😘😚😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FIRTINALI DENİZ...
Teen FictionKıyısında dolaştığım şey deniz değil , ölümüme sebep olan fırtınaydı... Bir an şöyle düşündüm . Dışarıda fırtına, yanımda sen Dışarıda soğuk , elimde çay Dışarıda ölüm ,içimde umut Dışarıda sesler ,içimde dudaklarında kilit Dışarıda orman ,içimd...