part : 4

374 31 18
                                    

Perşembe günü geldiğinde heyecandan yerimde duramıyordum. Sürekli odamda ileri geri adımlar atıyordum. Mesaj atmalı mıydım ? Geleceğine başta pek inanmamıştım. Ama galiba gelecekti. Öyle hissediyordum. Heralde şaka olsaydı bu güne kadar söylerdi. Tanrım daha adını bile bilmiyorum. Ona seslenemezdim. Ama görünce onu tanırdım sanırım.
Sonunda cesaret edip önceden kaydettiğim numarasına mesaj attım.

"Hey..geldin mi ?"

"Evet sokağa çık. Seni göreceğimi umuyorum"

"hazırlanmalıyım"

"Pekala çabuk ol"

"Ve şey. Adın ne ?"

"Peter"

"Gerçekten mi ?"

"Evet hadi"

Çabucak aynada kendime baktım. Makyajımı önceden yapmıştım. Basit bir şey sadece parlatıcı ve eyeliner.
Üstüme bol bir thsirt ve altıma kot short giydim. Heyecanla dışarı çıkıp etrafıma baktım. Önce sola sonra sağa ama onu göremedim. Sola tekrar döndüğümde ara sokaktan çıkarken onu fark ettim. Evet bu gerçekten oydu. Sessiz Çocuk. Yada yeni öğrendiğim adıyla Peter. Oda beni fark etti ve bana doğru yaklaşmaya başladı. Vücudumu bir heyecan kaplamıştı. Aşırı yakışıklı bir çocuktu. Ve ben internette sohbet ettiğim bir çocukla nasıl selamlaşacağımı bilmiyordum. Neyse ki o beni bu düşüncelerden kurtarıp bana sarıdı. Böyle davranmasını beklememiştim. O kadar içten sarılmıştı ki geri çekildiğinde ona gülümsedim ve "sanada merhaba" dedim. Oda gülümsedi. Şimdi ne yapacağımızı bilmiyordum. Bu kadarını düşünmemiştim. Elimi tutup yürümeye başlayınca onunla beraber yürüdüm. Galiba onun bir planı vardı. Ama neden elimi tutuyordu ki ? Bu denli yakın davranması ruhumu okşuyordu ama biz sevgili falan değildik. Tamam belki biraz flört ediyor gibiydik. Herneyse buna bir itiraz etmedim.

"Nereye gidiyoruz ?"

Bana cevap vermedi. Yüzüme de bakmamıştı. Beni duymazdan mı gelmişti ? Neyse ki ben bi daha sormadan sahile geldik. Hafta içi olduğu için pek insan yoktu. Boş banklardan birine oturduk. Bana dönerek oturup elimi ellerinin arasına alıp okşadı. Benden gerçekten hoşlanıyor olabileceğini düşündüm. Arada ona kaçamak bakışlar atıp gülümsedim. Ne tepki vereceğimi bilememiştim. Bir konuşma konusu açarsam ortamda ki garip durumun geçiştirebileceğini düşündüm.

"Buraya neden geldin bir işin mi vardı ? Yoksa...heralde sadece beni görmeye gelmedin ?" Dedim. Ellerinin arasın da ki elime baktı. Bişi söylemedi. "Pekala....bu işim vardıda bahaneyle senide görmek istedim mi demek oluyor ?" dedim. Başını kaldırıp bana baktı ve gülümsedi. Başını olumsuz anlamda salladı. Yani beni mi görmeye gelmişti. Eğer öyleyse iyiymiş. Ellerimi kendime çektim.
Bi süre daha oturduktan sonra banktan kalktık. Tek kelime etmemişti. Bu sefer direk plaja girdik ve denizin biraz yakınına kumlara oturduk. Canım sıkılıyordu. Neden böyle davrandığına anlam veremiyordum. Ona yaslanıp denizi seyrettim.

"Ahh hadi amaaa konuşur musun artık ?"

"Peter lütfen ?"

Bana güldü. Bir an aklıma kötü bi olasılık gelince neredeyse fısıldayarak "yoksa dilsiz misin ?" dedim. Ciddi bir şekilde yüzüme baktı. Sonra bana dil çıkardı. Bana gülerken sinir olup omzuna vurdum. Gerçekten biran bu olasılığı düşünmüştüm. Bu çocuk benimle dalga mı geçiyordu ?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 12, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

mute • peter parkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin