Sapık Vampirim_Jeon Jungkook [part¹]

"Çocuk gibisin!"

Dizi Müziği

"Jungkook! Bu teklifin için daha erken. Lütfen, daha sonra konuşalım."

"Beni sevmiyor musun yoksa?"

"Saçmalama Jungkook! Tabii ki de seni seviyorum ama hazır değilim. Bunun için daha çok erken."

"Ama ya.. Lütfen kabul et Haneul, lütfen."

"Ah.. Düşüneceğim."

"Niye çabuk karar vermiyorsun?"

"Dedim ya, erken ve ben hazır değilim."

"İyi tamam. Öyle olsun.."
Diyip dudak büzerek koltuğa oturdu.

"Ya ama Jungkook! Yapma böyle."

"Hıh.."

"Çocuk gibisin!"

"Benim çocuk gibi olmamı istemiyorsan bana çocuk verip yetişkin gibi davranmamı sağlayabilirsin." yüzüne taktığı sırıtış ile bana bakıyorken ben kızgın hallerimle bakıyordum.

"Jungkook!"

"Aman iyi be! O zaman ağaç evin tadını çıkaralım. O kadar emek verdim. Sevgilimle geleceğim dedim küçüklüğümden beri."

"Bi de o hayal vardı değil mi?" bıyık altan gülmeye başladığımda bu sefer kızan o olmuştu.

"Haneul!"

"Tamam tamam sustum. Ee.. Anlat bi şeyler. Konuşalım, sıkıldım."

"Benim yanımda sıkıldın ha?"

" Ya hayır, senin yanında tabii ki sıkılmam ama ev sessiz."

"Evi sesli hale getirebiliriz.₺

" Nasıl?"

"Bebek yaparak" yine sırıttığında bu sefer fazlaca kızmıştım.
(Ya... Önceden burayı masumca yazmışım ama şu an hiç masum düşünmedim...)

"Jungkook! Sen hâlâ orda mısın?"

"Ama niye kabul etmiyorsun?"

"Kabul etmiyorum değil Jungkook, hazır hissetmiyorum."

"Peki"

"Film izliyelim mi?"

"Aman aman! Sakın! Gene yorumlarsın şimdi.."

" Ya! Jungkook! Sen daha benim bu hallerime katlanamazken nasıl evleneceksin benimle?"

"Ama bi tanem-"

"Aması maması yok! O film izlenecek!"

"İzlemesek?"

" İzlenecek! Nokta!"
..

Koltuğun koluna yasladığı kolununun eline çenesini koyarak sıkılmış bir şekilde bakıyordu etrafa.
"Neydi günahım? Gene başladı yorumlara.. Hayır, yorum yapınca ne geçiyor eline? Filmin senaryosu mu değişiyor? Film onun isteğine göre mi gidiyor? Filmdekiler onu duyuyor mu?"

""En azından benim içim rahatlıyor."

"Hı? Sende mi iç okumaya başladın?"

"Evet! Güçlerim sağ olsun. Hep siz mi okuyacaksınız? Şimdi de ben okuyorum. Hadi bakalım!"