~7~

75 4 1
                                    

-çok mu merak ediyorsun.

elindeki bezi burnuma götürdü. sonrası yok.

YAZARDAN

mark elindeki bezle min-jiyi bayıltıp arabaya doğru götürmüştü.

JİMİNDEN

mesajda yazan sokağa gittiğimde kimse yoktu yerde bir şey vardı b-bu min-jiye aldığım bileklikti.

duyduğum araba sesi ile irkildim sesin geldiği yöne baktım arabadaki min-ji değil mi.
hemen arabama atladım ve arabayı takip etmeye başladım.

onun bir kılına bile zarar gelsin. o adamı kendi ellerim ile öldürürüm.

MİN-JİDEN

gözlerimi açtığımda ellerim ve kollarim bağlı bir şekildeydim.

kapı açılma sesi ile irkildim. gelen mark pisliğiydi.

-uyandin mi aşkım.

-ben senin hic bir zaman aşkın olmadim.

-Amerika güzel bir şehir dimi?

-ne diyorsun sen ya?

-gideceğimiz yer diyorum. oraya gideceğiz orada yaşayacağız.

-ben seninle hic bir yere gelemem.

-o kadar emin olma. çocuklar!! min-ji alıp arabaya götürün.

-ya bırakın bıraksana!!!!!!!!!

-ağzını kapatın.

adamlar beni arabaya bindirdiler.
arkasından mark geldi. ve arabayı çalıştırdı.

JİMİNDEN

min-jiyi arabaya doğru götürürlerken gördüm. bu o gün gördüğümüz marktı.

hemen arabayla onları takip etmeye başladım .

MİN-JİDEN

havaalanına doğru gidiyorduk. agzim bağlıydı. konuşamıyorum jimini merak ediyorum gitmek istemiyorum buna daha fazla dayanamadım ve gözlerimden  akan yaşlara engel olamadim. o pis herif hayatımı kaybediyordu.

havaalanına  gelmiştik insanlar şüphe duymasin diye ağzımı  açmıştı ama arkadan ellerimi tutmuş  ve silah dayanmıştı.

1 haftadır yazamıyorum  bu bölümde  kısa oldu ama en yakın vakit yeni bölüm gelecek.

pembe saçlı prens/ park jiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin