Tzuyu
Gözleri Sana ve benim aradamda gidip geliyordu ama yüzünde en ufak bir iğrenme belirtisi yoktu.
"Ben... evet." dedi ve hızlı adımlarla uzaklaştı. Chaeyoung bir bana bir de uzaklaşan Mina'ya baktı ve peşinden gitti. Sana'nın gerildiğini hissedebiliyordum.
"Lanet olsun..." diye mırıldandı ve o da peşinden gitti. Tam ben de gideceğim sırada bileğimi tutan elle durdum.
"İki kişi gitti zaten. Üçüncü olarak gitmen sadece... kime yetiştirecekse bunu daha çabuk yapmasına neden olur."
Söylediği şeyle kafamı salladım ve gittikleri tarafa baktım. Liseye başladığımızdan beri çıkıyorduk ve her şey harikaydı. Birden bu kız gelip her şeyi söylemişti. Kafamı hafifçe çevirip ona baktım. Ona bakınca o da bana baktı.
"Neden bana öyle bakıyorsun?"
"Neden acaba? Birden orataya çıkıp her şeyin içine ettiğin için olabilir mi?"
Yüzündeki umursamaz ifadeyi alay edici bir ifade aldı ve daha sonra kıkırdadı. Bu daha sinirlenmeme neden olmuştu ona doğru yürüdüm ve onu duvarla arama alınca durdum.
"Bu komik mi?"
"Evet. Yüz ifaden fazlasıyla komik." dedi ve gülmeye devam etti. Kafamı ona doğru yaklaştırdım.
"Sana komiği gösterirsem görürsün ebenin şeyini."
"Hey... biraz uzaklaş. Sen bekar birisi değilsin."
"Senin yüzünden olabilirim."
Gözlerini devirdi.
"Onun orada olduğunu gördüm mü sence? Ayrıca Sana bana sakladığınızı da söylemedi. Ama yine de benim suçum."
Bir süre daha öyle kaldım ve hafifçe geri çekildim.
Şu an onu evire çevire dövmek istiyordum. Suçlu olmasıyla alakalı değil. Yaptığı hareketlerdendi bu. Kız tepeden tırnağa uyuzdu, gıcıktı ve tam dövülesiydi. Sana bunu çok aramış olmalıydı.
"Tzuyu şunu kes tamam mı? Az sonra üzerime atlayacaksın."
"Üzerine atlayabilir mi?"
"Umm... Belki sonra. Okulun ilk günü saç baş yolunmuş olmak istemiyorum."
Hareketlere bak ya! Uyuz!
O sırada Sana'nın bize doğru geldiğini gördüm. Kıza o kadar sinir olmuştum ki esas meseleyi unutmuştum. Bunu fark edince kendime daha da sinir oldum.
"Ne oldu?" dedim ve Sana'nın yanına gidip elini tuttum.
"Sıkıntı olmadığını sadece şaşırdığını söyledi. Daha önce hiç eşcinsel bir arkadaşı olmamış."
Hafifçe gülümsedim. Kardeşi olarak gördüğü kızın kendinden hoşlandığını bile bayılırdı sanırım
"Başka bir şey?"
Momo konuşunca istemsizce dişlerimi sıktım.
"Beraber sevimli göründüğümüze söyledi." dedi ve dönüp gülümsedi. Ben de ona gülümsedim.
"Midemi bulandırıyorsunuz."
"Seni yolarım!"
Sana'nın kıkırdamasıyla içimden değil de dışımdan söylediği fark ettim.
"Pek iyi anlaşamadınız sanırım?"
"Tzuyu beni sevmiyor." dedi ve omuz silkti Momo.
"Öyle mi dedim?"
Momo hafifçe yaklaştı ve tam gözlerimin içine baktı. Nefesim kesilmişti ama ben bunu fark etmeden Momo'ya bakıyordum.
"Hem de baya nefret ediyorsun." dedi ve gülümseyip geri çekildi. Daha sonra önümüzden yürümeye başladı. O gittiğinde tuttuğum nefesi hızla dışarıya verdim.
"Momo... onun adına özür dilerim."
"Bir şey yapmadı."
"Emin...sin mi?"
"Eminim. O benim canımı sıkamaz."
Chaeyoung
"Sadece... şaşırdım." diye mırıldandı ve hafifçe gülümsedi. Daha sonra bana baktı.
"Ne bileyim? Hep yakın arkadaş olduklarını düşündüm. Hiç aklıma gelmezdi. Düşünsene Nayeon ve benim sevgili olmamız gibi..." diye mırıldandı.
Sana gittiğinden beri ne kadar şaşırdığından bahsediyordu. Onu dinlemek güzeldi. Her zaman olduğu gibi... Ama bu konuşma Mina'ya hiç bir zaman açılamayacağım gerçeğini kesinleştirmişti.
"Sen... şaşırmadın mı?"
"Hayır. Biliyorum."
"Neden bana söylemedin?"
Ani gelen soruyla birden afalladım.
"Bilmem... Tzuyu'yle alakalı ve özel... o yüzden sanırım."
Mina birden ellerimi tuttu. Şaşkınca ona baktım.
"Eğer böyle bir durumun olursa anında bana geliyorsun tamam mı?"
He bokum!
"Hı hı..."
"Gerçi sen erkeklerden hoşlanıyorsun. Tzuyu'nin belli gibiydi biraz."
He bokum! x2
O sırada Bambam'ın Mina'ya sırıtarak buraya geldiğini gördüm. Yanında Yugyeom vardı. Mina'nın yanına oturdu ve kolunu omzuna attı. Mina ona döndüğü anda gözleri parlamıştı.
"Günaydın güzellik."
Güzellik mi? Öğk!
"Günaydın."
"Seni özledim!"
Öğk! x2
"Ben de."
"Naber Chaeyoung?"
Yugyeom'dan bana gelen soruyla ona doğru döndüm.
"Ha?"
"Ruh halin hani... nasıl hani..?"
"Ha iyi. Sen?"
"Ben de fena değil gibi. Şu çocuk tüm gün Mina'dan bahsetmese belki daha iyi olabilirim." dedi ve Bambam'ı işaret etti. Mina'nın kıkırdadığını duydum. Bambam Yugyeom'un koluna vurdu. Ben de gülümsemeye çalıştım.
"Okul çıkışı bir şeyler yapalım mı?"
"Olur."
"Dördümüz."
"Nayeon?"
"O ihtiyar gelmeyecek." diye mırıldandı Yugyeom.
"Yugyeom istemiyor."
"Niye?"
"Gıcık geliyormuş."
"Ama söylemezsen sevinirim." diye tamamladı Yugyeom gözlerini kısarak Bambam'a bakarken.
"Tzuyu?"
Söylediğim şeyle ikisi de bana döndü daha sonra birbirlerine baktılar. Bambam kafasını hafifçe yere eğdi ve salak salak gülümsedi.
"O da gelmeyecek."
"Niye? Ondan hanginiz rahatsız oluyor?"
"Dördümüz dedik işte." dedi ve bana göz kırptı.
***
"Dökül!" dedim Yugyeom'u kenara çekerken.
"Kimseye söyleme ama tamam mı? Özellikle Mina'ya. Yanlış anlayabilir."
Tek gözümü kıstım.
"Tamam mı?"
"Tamam tamam. Neymiş şu? Söyle."
Bir süre durdu ve karşıdaki Mina Nayeon Bambam üçlüsüne baktı.
"Bambam Tzuyu'den etkileniyordu."
"Ne?"
"Öyle işte ama sonra Mina'dan hoşlanmaya başladı. Bu ikisi için randevu tarzında bir şey olacağı için Bambam dikkati dağılsın istemiyor. Biliyorsun.... Tzuyu'nin yüzü, beli, bacakları..."
"Yuh yavaş ol lan! Grupça bula bula benim kankamı mı buldunuz?"
Yugyeom gülümsedi sonra yüzü birden ciddi bir hal aldı.
"Kimseye bak."
Kafamı isteksizce salladım. Tam Tzuyulerin yanına gidecekken kolumu tuttu ve beni durdurdu.
"Bana kız ayarlasana."
"Lan-"
"Abi bak çok kötü durumdayım! Şu gerizekalı beni öldürüyor."
"Kimi ayarlıyim ya? Benim çevrem belli."
"Sana?"
"Sana?"
"Sana işte."
"Sana mı?"
"Tzuyu'nin kankası olan."
"Tzuyu'den istesene."
"Olabilir. Yapar mı?"
Hem de yola yola...Ben bokum!
Her türlü hikayemi bok ediyorum ya tipe bak abi!
Yorum yapın lütfen
Seviliyonuz....