Gözlerinden son kristal göz yaşları yıllar önce dökülmüştü ve şimdi kendini ağlayamadigi için sefil hissediyordu. Belki de ağlamanın çocukluk masumiyetini taşıdığını bildiğinden bu denli üzülüyordu.
Esmer güzel yüz hatlarına ve hipnoz eden delici bakışlara sahipti ve gülüşü dünyayı aydınlatıyordu kar perisinin. Kendi ismini unutmuştu kendi gülüşünü unuttuğu gibi...
Gulumsemeyeli o kadar zaman geçmişti ki onun gülüşü eski bir efsane gibi dilden dile söyleniyordu ve her genç delikanlı kar perisi ile rastlasip onu tekrar gulumsetmek umudunu içinde taşıyordu. Kalbini dondurdugu gibi yaşamını da dondurmustu bu yüzden hep aynı yastaydi yüzü bir ceset kadar soluk ama bir o kadar da guzeldi, bu yüzden ona kar perisi diyorlardı.
............
" Neden bu şekilde olmak zorunda?" Dedi kar perisi kısık bir sesle sonra sesini yükselterek "Neden seni unutmak zorundayım?" Sarışın keskin bakışlı adam bir buz kütlesi gibi duruyordu karşısında "Böyle olmak zorunda " dedi ve arkasını dönüp gitti. Kar perisi olduğu yerde yığılıp kaldı bedeni kor ateş gibi yaniyordu, acı çekiyordu yaralı bir hayvan kadar tehlikeli bir o kadar savunmasız halde bırakılmıştı. Gözlerinden buz kristalleri dökülüyordu ve hava kar perisinin öfkesi ile bir kar fırtınasına hazırlanıyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Perisi
FantasyYeterince duyguları hirpalanmisti ama hala dünyaya yetecek kadar sevgisi vardı. sevmekten de sevgi beklemekten de vazgeçmeyi bilmiyordu