1

22 1 0
                                    

Ruhuma dokunan her sayfada, bedenimi teslim ederek devam etim.

Kalbimin sıkışmasıyla olduğum yerde durarak nefes almaya çalışıyordum.

Hızla kulağımdaki kulaklığı çıkartarak ellerimi dizlerime dayamıştım.

Koç'un verdiği izinle yedek kulübesine geçerek soluklanmaya başlamıştım .
Kolejde okusam da orta derecede bir ailenin çocuğuydum.
" Arin iyi misin ?" İlkim'in endişeli sesi suratımda sıcak bir gülümseme yaratmıştı.
"Hala yaşıyorum" Diyerek İlkim' e göz kırptım. İlkim beni onaylamayan bakışlarını üzerime yollarken , okulun çalan zili bana kurtuluş sireni gibi gelmişti.

"Sonunda bu okuldan ve bedencinin işkencesinden kurtulduğumuza göre, kahve içmeye gidebiliriz ? " İlkim yorgun bir şekilde çim sağda duruyordu.

"Başka sef.." İlkim sözümü hızla keserek konuşmuştu.

"Sakın! Bu sefer gidiyoruz. Okul açıldığından beri beni zaten erteliyorsun."

En sonunda pes ederek ve evde yiyeceğim paparayı da kabullenerek kabul ettim . İkiz kardeşimin evde olmasının rahatlığıyla bir bahane uydurmam kolaydı sonuçta, çiselen yağmurla hızlıca soyunma odasına koşmuştuk.
İlkim bana hınzırca bakarak, eşofmanını çıkarmaya başlayınca gülmeye başladık.

"Sapıksın" bende üstüme geri pembe, gri karışımı kareli okul eteğimi ve siyah okul tişörtümü geçirmiştim.
siyah montumu da geçirerek son aşama olan sarıya kaçan kumral saçlarıma beremi takmıştım. İlkim de benim gibi okul formasını giymiş ve üzerine kahve rengi deri ceketini geçirmişti. Siyah saçlarını tepeden at kuyruğu yaparak kırmızı ruj sürmüştü. Bana dönerek,
"ister misin ?" Dediğinde sesi soru ve istek karışımıydı. Cildimi bozmaya korktuğum için pek makyaj yapmasam da ruj sürmeyi severdim.

"burdan kalkabileceğimize emin misin ? Ben pek bulaşık yıkama havamda değilim de" diyerek,
önümde beni korkutan lükslükteki mekanı kesiyordum.
Beyaz ve altın ağırlıklı Zeus isimli, otel arazisi gibi kafeye son bir kez göz gezdirdim.

"Saçmalama Arin, babamın kredi kartını araklamış olabilirim birazcık" açılan gözlerimle hızla İlkim'e döndüm
"naptım dedin sen ?" Tamam durumları bizimkisinden çok daha iyi olabilir ama İlkimin babası tutucu bir adamdı fazla harcama yapması yasaktı. İlkim masum bir şekilde , omuzlarını hareket ettirerek gülümsemişti.
"Baban seni öldürecek" diyerek gözlerimi devirdim.
"kesinlikle"

Kafeye oturduğumuzda içimde tuhaf bir his oluşmuştu, en sonunda İlkimin etrafta fıldır fıldır dönen gözlerini farkederek bir işler çevirdiğini anlamıştım.

"Şimdi beni buraya neden sürükledin dökül? " İlkim hızla bana bakarak , elindeki menüyü sıkmaya başlamıştı. Bunu genellikle yalan söyleyeceği zaman yapardı.

"Neden olacak canım, kahve içicez işte, kafede başka napılır? Garsonlarla halay çekecek değ.." hızla sözünü keserek konuşmuştum.
"İlkim!"

"Tamam , tamam itiraf ediyorum" Diyerek ellerini masum havası veren şekilde havaya kaldırdı.

"hoşlandığım birisi var, ve genellikle hep buralarda takılıyor. Adı Taner Instagram'dan takipleşmiştik sonra ben Swarm'dan bularak çekinlerini takip ettim. " ağzım açık bir şekilde İlkim'i dinliyordum.

"Yo ama sen gerçekten sapıksın. " İlkim utanarak bakıyordu. Bu kızın yeteneklerine gerçekten hayrandım.

"Saçım nasıl ?! Hayır olamaz, Şuan buradalar arka masanda bak! Ya da dur bakma!" İlkimin bu hallerine gülmeye başlasam da kısa sürede, merakıma yenik düşerek arkama baktım ki bakmaz olaydım. Beş kişilik erkek gurubunun hepsi bizim masaya bakıyordu. Bir süre sonunda birisi hariç hepsi geri önüne dönmüştü. Sarışın saçlı adam ayaklanarak bizim masaya yürümeye başladığında ben hala kitlenmiş bir şekilde siyah saçlı gamsız tipli adama bakıyordum. En sonunda o da bana baktığında hızlıca önüme dönerek konuştum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 11, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Derin KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin