Tesadüfün Çantası

Oradan uzaklaştım. Zaten eve de yakındım. Adamlar yoktu. Oysa eşyalar daha taşınmamıştı. Sadece kamyonun içinde iki tane adam vardı. Benim için iyiydi. Gürültü yok anlamına geliyordu. Eve girdim ve hemen koltuğa oturdum. Çok sinirliydim. Hem o adamlar neden bağırıyordu ki ona. Ne var o da diğer taraftan koşsaydı ya da sırt çantasını bırakıp koşsaydı. O pembe çantayı aldığım gibi yok oldu. Hem de o öküze vermiştim. Hayır yani sen neden o kadar hızlı koşup daha da fazla sökülmesini sağlıyorsun. Ama adamların o kadar bağırmasıyla hızlkanan bendim. Neler düşünüyorum ya. Olan olmuştu.Aç karnına koşmak hem iyi bir şey değildi. Kalktım çay demledim ve dün aldığım poğaçaların bitmediği aklıma geldi. Onları çıkardım masaya koydum.Bir de tost yaptım. İşyahım açılmıştı. Oturdum poğaçamdan bir ısırdım ve çayından bir yudum aldım ki kapı çaldı. Kapıyı açtığımda kimi görim. Çantamı döken öküz. Kapıyı açtığım gibi geri kapattık. Bir kez dahazil çaldı.Kapıyı tam açmadan araladım.

''Çantanın aynısını bulduğunu sanmıyorum. Neden geldin''

''Sen burda mı oturuyorsun''

''Evet. Ne olmuş''

Bana şaşkınlıkla bakıyordu.Elinde hala onba verdiğim çanta duruyordu.

''Ya şunu çantana koyar mısın. Baktıkça sana daha çok sinirleniyorum''

''Çantama koymama gerek yok çöpe atarım''

''Ne diyorsun sen. Oba benzer hatta aymnı çantadan bana alacaksın''

''Şaka yaptım. Tamam. Alıcam''

-''İyi''

''Ben sanmıştım ki''

''Ne sanmıştın''

''İçeri girebilir miyim''

''Ne''

''Neden koştuğumu adamların neden öyle bağırdığını merak etmiyor musun''

''Belki onlarında bir şeyini söktün''

''Hayır sökmedim''

''Ne yaptın''

''Bunları sana içerde anlatsam''

Ne yani sadece birlikte koştuğum adamı içeri mi alacaktım. Tabi ki hayır

''Bak''

''Ya lütfen''

-Olmaz.

''O zaman yakınlarda bir kafe var oraya gidelim''

Acaba bana kırıldı mı diye de düşündiüm. O kadar evime kadar gelmiş. Hem o benim evimi nerden buldu ki.

''Sen evimi nerden buldun''

''Seni takip etmedim tabi ki. Bunu da senle konuşurken anlatıcam''

''Tamam bekle beni''

dedim ve içeri girip telefonumu,anahtarını,cüzdanımı aldım. Bunları çantaya koymadım çünkü takacağım çantaya da zarar vermesini istemiyorum. Ceplerine doldurdum.Kapıyı kapattım kitledim ve asansöre bindik. Gerçekten de kafe yakındı ve biz bir yere oturdum ve iki kahve söyledik. Kahvelerimiz gelene kadar konuşmadık.

''Anlat bakalım''

dedim ve kahveden bir yudum aldım.

''Adın ne''

dedi ve gülümsedi.

Doğru ya. Daha adlarımızı bile bilmiyorduk ki.

''Başak''

''Yağız''

diyip elini uzattı. El sıkıştık.

''İşte bu iyi bir tanışma oldu''

dedi.

''Çantanın içinde hala sökük çantam var hadi anlat''

''Ben anlatmaya başliyim''

Kahvesinden bir yudum aldı ve anlatmaya başladı.

''Ben taşınıyorum hem de senin komşun oluyorum. Adamlar eşyamı taşırken düşürmüsler ve kırdılar. Neyi kırdıklarını bir bilsen''

Multimedia Başak