Tesadüfün Çantası

262 12 1
                                    

-Ben kırmadım onu.

-Sen Başağın kapısını tamir et onu etme. 

-Zeten şu anda Başağın kapısının önündeyiz.

-Özür dilerim Başak. Sen de bizi dinlemek zorunda kaldın.

-Kavga etmeyin lütfen. Yağız kırmamış işte hediyeni.

Nedense Yağızı savunmayı istemiştim.

-Bak komşum da beni savunuyor.

-Sevgilin de sana küsüyor

dedi ve merdivenlerden aşağı indi. Yağız da arkasından. Ben ise kapıyı kapatmadım orda öylece bekliyordum. Yağız biraz sonra geldi. Kapısını açarken yani bana gelince birşey söylemedi bile.

-Ne oldu Yağız.

-Gitti.

-Oysa buraya senin için gelmişti.

-Biz de sana pizza yemeye gelmiştik.

-Ona adamlarla hediyeyi kırdığı için kavga ettiğini söyleseydin.

-Söyledim ama tamir edene kadar benle konuşmayacakmış. Başağın kapısıni nasıl tamir ettiysen onu da tamir et dedi.

-Sen kapımı tamir etmedin ki

dedim ve utanmıştım o da bana gülümseyerek

-Başağı evine taşıdım mı deseydim.

-Hayır tabi ki

dedim ve gülümsemesine karşılık verdim. İçeri girerken

-Sanırım sana yardım edebilirim.

Nede olsa ona teşekkür etmem gerekli. Beni idama kadar taşımış. Düşününce bile bir garip oldum. -Yardım et komşuna.

-İşyerimin karşısında hediye dükkanı var. Hediyenin aynısını bulabilirsin veya tamir ettirebilirsin.

-Senin çantanın da benzerini bulabilir miyim.

-Aynısını demek istedin herhalde. 

-Evet öyle demek istedim.

Demek sevgilisinin hediyesini düşünürken çantamı da düşünüyor. Tabi düşünecek ne diyorum ben. Bu davranışı hoşuma gitti ve

-Hadi gel pizza yiyelim

diyivermiştim. Yağızda şaşırmış olmalı ki

-Pizzacıya mı gidiyoruz.

-Hayır ben de yiyoruz.

-Seni taşıdığim evde mi

dedi gülerek. Ben ise sinirlendim ve

-Madem sana pizza ısmarlıycam arıyorum ve senin kapı numaranı veriyorum. Kendin yersin.

-Hayır hayır

diyip dışarı çıktı ve kapıyı kapatıp evinin içine girivermişti. Ben de kapıyı kapattım.

-Hemen pizza siparişi veriyorum

dedim ve aradım. Gelene kadar konuşsa diye düşündüm. Nitekim de öyle oldu.

-Başak dün nasıl uyuya kaldın sen ya.

-Yağız bir de kibarım diyorsun misafir varken uyuyorsun.

-Sen de komşunun evinde uyuya kalıyorsun.

-Komşunun evinde uyuya kalınmaz mı.

-Nasıl dalmışsan artık evine bile seni ben getirdim.

-Ben mi dedim sana getir diye.

-Koltuğum çok rahattı herhalde. Bıraksaydım da evimde mi kalsaydın.

Ne diyor ya bu. Ben öyle mi demek istedim sanki.

-Uyandırsaydın.

-Şu pizzacı hemen gelse de sen yine uyuya kalmasan.

-Ya da ben uyumaya gitmesem.

Zil çalmıştı ve ben pizzaları alıp içeriye geldim.

-Pizzalar

diye bağırdım ve hemen kutuları açıp yemeye başladık. Doyunca kalktım ve

-Ben uyumaya gidiyorum. Pizza dilimlerini bitir ve evine git. Sana güveniyorum. Ne de olsa sen bana güvenmiştin. Bu arada uyuya kalma seni taşıyamam.

-Taşımana gerek yok ben bu koltukta uyurum.

Ona nasıl baktıysam artık.

-Ama benim koltuğum daha rahat yiyim bunları evime giderim.

-Aferin

dedim ve odama gittim. Kapıdan çıktığını duymadan uyumayacaktım. Hala yemedi mi bu. Uyuya kalmamıştır herhalde diye düşünüyordum. İçerden sesler geliyordu. Kapının sesini duydum ve oh demiştim ki idama birisi girdi ve ki bu giren Yağızdı. Komik sesler çıkartıyordu ve beni güldürmüştü.

-Ne işin var senin burda.

Hareketlerine devam etti. Ben de yatağa çıktım.

-Yağız

diye bağırdım.

Tesadüfün ÇantasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin