AZİZ

61 8 2
                                    

Sabaha kadar uyumayıp 4 film izlemiştim.3 büyük kase cips ve paketlerce çikoltayı sesimi çıkartmadan ağzıma tıkmıştım.Hala yatak odasındaydım ki bu fikri akşama kadar değiştireyeceğimi planlarken o saçma ev telefonunun sesini duydum. Sanki beynimde hunharca dans eden filler vardı.

Telefonu elime aldığımda buz kesildim.Onun sesini kaç haftardır duymuyordum acaba . Bana o kadar iyi gelmişti ki o lanet olası mutfağa girip dakikalar içerisinde tertemiz yapabilirdim.Tekrar ''Alo'' dediğinde sanırım artık cevap verme vaktiydi.Neşeli bir ses tonuyla'' Alo,kimsiniz tanıyamadım.'' 

   Onun olduğunu bildiğim halde sormak istedim,neden bilmiyorum ama ses tonu hoşuma gitmemişti.''Benim Sevda ben Aziz''

Ona söylemek istediğim o kadar çok şey vardı ki...Aziz her şeyim sen gittiğinden bu yana benliğimi kaybettim .Hep sana diyordum sen benim öteki yanımsın diye hayır Aziz hayır sen benim tamamımsın bunu sen gidince anladım... Ve daha bir sürü şey ama ne için aradığını bilmediğim için sadece ''Evet, neden aradın ?'' demekle yetindim.Birkaç saniye duraksayarak ''Bugün 2 gibi eşyalarımı almak için eve geleceğim '' yutkunarak devam etti ''Geldiğimde evde olmazsan sevinirim .'' Ve pat kapattı...

Olduğum yerde öylece kalakaldım ,içimden ona telefon edip lugatımda bildiğim ne kadar küfür varsa hepsini saydırmak istedim.Ama yapamadım .Yaklaşık 2 ay önceki Sevda olsaydım çoktan yapmıştım fakat kendimde artık o gücü bulamıyordum.

Yavaşça telefonu yerine koydum ve evi toparlamaya başladım. Hiçbir şey düşünmeden bütün evi baştan aşağı temizledim.

Saatin 1 olduğunu yeni fark etmiştim son olarak kirlileri banyoya fırlatıp aşağıya indim.Mutfağı bile pırıl pırıl yapmıştım.Sonunda oturmayı akıl ettim ve gidip kendime kahve yaptım.Kahvemi yudumlarken Aziz'le önceki hayatımı düşündüm.O çok özel biriydi genelde öküzce düşünürdü ama hepimiz onu öyle kabullenmiştik.Özellikle de ben, normalde şımarık ve bencil insanlardan nefret ederim ama Aziz'in diğer yönleri o huylarını kapamaya yetip artıyordu bile .Yavaşça anılarımı gözden geçirmeye devam ederken sıra o güne gelmişti her şeyin bittiği o güne... Birden o odaya girmeseydim diye düşündüm aşağıda bekleseydim bunlar olmazdı.Sonra kendime kızdım daha fazla ne kadar salak rolüne bürünecektim acaba .Ben o kapıyı açtım Aziz'i gördüm ve her şey bitti...

       Aziz'in gelmesine az kalmıştı. Acaba kalıp onunla yüzleşsemiydim onu o kadar çok merak ediyordum ki.Kalıp onun yüzüne bakmak beni nasıl mahverderdi.Bu yüzden gidecektim .Üzerime bir şeyler geçirip saçımı makyajımı yaptım.2 demişti ya tam 2'de gelirdi.Hemen çantamı alıp çıktım ve boş sokakta yürümeye başladım.Daha ilerlemeye başlayalı 3-4 dakika olmuşken aniden durdum.Telefonum yoktu.Allah'ın belası alet hep bir yerlerde kalırdı zaten. Kolumdaki saate baktım gelmesine 10 dakika kadar vardı.Hızlı adımlarla geldiğim yoldan geri dönmeye başladım.Evin önüne geldiğimde neyseki o lanet sarı kamyoneti yoktu.Ona defalarca o hurdayı satmasını söylemiştim fakat o geçiştirircesine konuyu kapatıyordu.Düşüncelerimden kurtulduktan sonra anahtarı kilide sokmayı başardım.

          Hızlıca yatak odasından telefonumu aldım aşağıya iniyordum ki bir ses duydum evet evet kapı kilidinin sesiydi bu.Neler olduğunu daha yeni anlamaya başlamışken birden kapı açıldı. Elim ayağıma dolaşarak ve direk kendimi odamdaki banyoya kapattım. Yavaş yavaş ayak seslerinin şiddetinin artmasıyla odaya girdiğini anladım.Anahtar deliğinden sakince onu izliyordum.

           Kapının önünde durmuş öylece yatağıma bakıyordu.Birden gözleri dikkatimi çekti, o bal rengi gözler koyulaşmıştı.Göz altı torbalarından bahsetmiyorum bile. Birde çok kas yapmıştı .Sadece iki ayda insan bu hale gelebir miydi ? Gelmişti işte.Ben bunları düşünürken birden yere çöktü kendi kendine bir şeyler mırıldanıyodu ne söylediğini anlamak için bu sefer kulağımı anahtar deliğine yapıştırdım.

''Seni sevmiştim Sevda,bütün o olanları neden yaptım bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey var ''Seni hala seviyorum.''Efendim, bir dakika bu Aziz olamazdı dışarı çıktığımızda fazla masraf olmasın diye içecek içirtmezdi.Eve aldığımız ekmek kızartma makınesinin taksitlerinin yarısını bana ödettirmişti.O böyle biriydi işte. Ama şu an o kadar masum ve çaresiz görünüyordu ki burdan çıkıp onun kaslı bedenine sarılmak için can atıyordum. Sonra burnunu çekerek yavaşça yerden kalktı ve dolaba yöneldi sadece birkaç eşyasını aldı ve tam çıkacakken geri döndü.Ne yapacağını merak ettiğimden gözümü anahtar deliğine iyice yapıştırdın.Burdan ayrıldığımda gözümün orda kalmaması için dua ediyordum.O ise tekrar dolaba yöneldi en sevdiğim tişörtümü ve parfümümü aldı. 

         Aziz'in evden çıktığından emin olduktan sonra banyodan çıktım gözüm o kadar çok ağrıyordu ki kendimi hemen yatağa fırlattım .Sinirden hıçkırıklara boğuldum .Bağırmak istiyordum,hem kendime hemde bütün bunların yaşanmasına sebep olan o hayvan herife. Ama iç çekmekten başka bir şey yapamıyordum işte...

MUTLULUĞU TESADÜFLE YAKALAMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin