Bugün, hayran kaldığım biriyle tanıştım Jonghyun.
62 yaşındaki, fötr şapkalı bir amca geldi dükkanıma. Yüzü, artık onu terk etmek üzereydi. Kırış kırış olmuş teni yaşını ele veriyordu.
Her bir kırışıklığın üzerinde, binbir kırgınlığın olduğuna yemin edebilirim. Gülümsemesi, karlara rağmen çiçek açan Kardelenler kadar umut vericiydi. Bugün, sevdiği kadına veda edişinin 10. yılıymış. Mor Petunya istedi benden. Karısına evlilik teklifi ederken götürdüğü çiçekmiş. Ne acı, şimdi onu mezar taşına bırakacak. Karşılığında, sevdiği kadının hoş kıkırtısını duyamayacak bile. Hayat kısa ve yıllar acımasız. Öyle ki, üzerindeki kabanı bile eskimişti yaşlı adamın. Kahverengileri yıpranmış, bir kaç yeri yamalanmıştı. Yine de onu giymekten mutlu olan bir ifadesi vardı. Belki de eski mutlu günlerini çağrıştırıyordu ona kim bilir...
Çok duygulandım Jonghyun.
Bir gün ben de çiçeklerle sevilebilir miydim? Çiçeklerimin dilinden anlayan, sevgimi bir çiçekmişim gibi bana hissettiren birini bulabilir miydim?
Aşık olmak korkutucu geliyor kulağa. Sanki bir şimşek çakması gibi. Ani, yıkıcı ve beraberinde mutlaka bir felaket getirici.
Sevgi istiyorum sadece. Beyaz Lisyantusların, masumluğu kadar masum bir sevgi. Neden gelmiyorsun yine?
Bana ilkbaharı getiren, hafif esintili gülüşünü özledim. Yine Lisyantus çiçeği satın alsan ya benden...
Söz, bu sefer parasını da istemem.
Zor oldu JongHyun. 2 hafta kadar seni beklemek, zor oldu...
Her neredeysen, ne yapıyorsan sesimi duy. Ya da hayır, kalbimi ve benliğimi hisset. Hissettiklerini takip et ve rotadan şaşma.
Sevgi rotası, seni hep doğru yere götürür.
Ben, hep aynı yerde seni kalbimin derinliklerinden bir volkan gibi fışkıran sevgimle bekleyeceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SHINee JongHyun OC - Lisyantus. ✔
Fanfic'' Merhaba, ben Lisyantus çiçeği alabilir miyim? '' '' Ah... İlk kez bir müşterimiz, Lisyantus çiçeği istiyor. Hangi renk olsun efendim? '' '' Beyaz Lisyantus, en sevdiğim çiçektir. '' '' Çiçeklerden anlıyorsunuz... '' ︱Bitiş: 27.09.201...
