Kitty

/6

Sabah Caitlyn'in karnımda umursamaz bir şekilde sanki bir trambolin de zıplıyormuş gibi zıplamasıyla uyanmıştım. Gözlerimi minik beyaz kediye çevirdiğimde heyecanlı bir şekilde yüzüme yanaştı. Kafasını çeneme sürttükten sonra göğüslerimin üzerinden inerek yine karnıma ulaştı. Karnımda tekrar zıplayınca onu kavradım. Minik bedenini kolumun arasına sıkıştırıp yataktan onunla beraber kalktım ben lavaboya ilerlerken Caitlyn korkarak benden kaçmaya çalıştı.

"Sakin ol ufaklık seni yıkamayacağım merak etme. Sadece dişlerimi fırçalayacağım. Ve ihtiyaçlarımı gidereceğim. İhtiyaç demişken tuvaletin var mı?" Miyav.

Onu yüz hizama getirerek gülümsedim. "Klozeti kullanmalısın henüz senin için alışveriş yapmadık." Banyoya girdiğimde onu kapağı açık klozetin üzerine bırakıp arkamı dönerek elimi yüzümü yıkayarak dişlerimi fırçalamaya başladığımda Cait bir miyavlama bıraktı. Kafamı ona çevirdim. Klozete doğru bakıyordu.

"Aman tanrım! Başardın, zeki kedicik seni." O bana doğru yaklaşıp ayaklarıma dolanınca dişlerimi fırçalamayı bitirip dudaklarımı sildim. Kapıyı açtığımda hızlı bir şekilde beni takip etti. Odama geçtiğimizde kapağı aralık dolabımdaki asılı siyah sabahlığa doğru ilerledi Cait. Ucundan dişlerini geçirip saten sabahlığı kendine doğru çekti yere düşen sabahlığın altına girdi. Dönüştüğünü görünce hızla kafamı çevirdim. İki saniye sonra Caitlyn üzerinde benim kısa sabahlığım ile bana bakıyordu. Saçlarını düzeltti ve mırladı. Gözlerimi dikmiş ona bakmakla meşguldüm.

"Anneciğim yemek yemeliyim." Haklı olduğuyla ilgili mırıldanıp önüme döndüm. Saçımı düzelterek hızla odadan çıktım. Cebimde çalan telefonu alıp kim olduğuna bakmadan açtım.

"İrelia Callaway."

"İrelia seni dün onlarca kez aradım."

"Anne üzgünüm telefona bakmadım. Meşguldüm. Minik işlerim vardı da."

"Yılbaşı partisi için aradım bu sefer geliyor musun?"

"Maalesef, birine sözüm var. Teşekkür ederim geçen sene hiç çağırmamıştınız bile..."

"Babanın seni aradığını sanıyordum."

"Her neyse sonra görüşürüz olur mu?"

"Elbette, görüşürüz." Telefonu mutfak tezgâhına koyup dün geceki dağınıklığı bulaşık makinesine yerleştirdim. Dolaptan kendim için omlet malzemeleri çıkartıyordum. Caitlyn'e baktığımda kafasını masaya yaslamış eliyle telefonumu sağ sola iterek oynuyordu. Sanki sıkılmış gibiydi. Gülümseyerek yanına yaklaşıp saçlarını okşadım kafasını kaldırıp mavi gözlerini bana dikti.

"Elimde yalnızca Fransız sosisi var Cait. Dışarı çıktığımızda sana mama alacağım. Bu arada seni bir petshopa sokup gereken her şeyi alacağım. İstediğin bir şey olursa ona yaklaşman ya da dokunman yeter. Biliyordun seni oraya kedi kız olarak götüremem." Caitlyn beni onayladığında sosisleri haşlamaya başladım. Aynı anda kendi kahvaltımı hazırlıyordum...

  ☜♥☞ ☜♥☞☜♥☞☜♥☞☜♥☞ 

Caitlyn ardımdan koşar adımlarla merdivene geldiğinde ben yavaşça merdivenleri çıkmaya başlamıştım. Bir elimde telefonuma gelen e-postalarımı kontrol ederken diğer elimle tırabzanı kavramıştım. Birden arkamda miyavlama duyunca kafamı oraya çevirdim. Caitlyn henüz 3.merdivendeydi zar zor bir merdiven daha çıkarken onu izledim. Ardından hızlıca yanına yaklaşıp elimle onu kavradım. Şişmiş karnına dokununca rahatsız olarak miyavladı. Kolumu kendime yanaştırdığımda göğsüm ve dirsek içim arasındaki boşluğa sokuşturdu kendini. Odamın kapısından girince onu yatağımın üzerine bırakıp dolabımdan kıyafetlerimi çıkarttım. Caitlyn cama dayalı olan koltuğa kitapların üzerinden atlayıp hızlı bir şekilde perdesi kapalı cama yaklaştı ve bana bakıp miyavladı. Ardından sağ patisini perdeye dokundurdu. Tişörtümü henüz çıkartmışken cama yaklaşıp kalın perdeleri araladım. Caitlyn cama yaklaşıp ön patilerini cama koydu.

"Pencere açıkken cama çıkmak yok tamam mı Cait? Düşebilirsin çok tehlikeli." Miyavlayarak beni onayladı. Yaklaşık beş dakika sonra giyinmiş saçımı tararken Caitlyn artarda miyavlamaya baladı. Yerimden kalkıp ona doğru yaklaştım. Hala camdan dışarıya bakıyordu. Kapının önüne benim arabamın arkasına parkeden tanıdık arabayı gördüğümde sinirle nefes verdim. Telefonumu elime alarak Caitlyn'i de kucakladım ve merdivenlerden hızla indim. Caitlyn'i koltuk üzerine bırakarak hızla daha çalmadan kapıyı açtım. Jack hızla içeriye dalıp bedenini benim bedenimin üzerine ittiğinde gerilerdim. Sert omuzlarından ittim.

"Jack sana beni unut. Dediğimi zannediyordum."

"Dediniz efendim." Bana bir kere daha yaklaşmaya çalıştığında bu sefer onu üzerimden itmekte başarılı olamamıştım. Dizimi erkekliğine bastırınca güldü ve biraz uzaklaştı. O sırada Caitlyn miyavlayarak yanıma yaklaştı.

"Hey çok tatlı, bir kedi mi aldın?" Jack eğilip onu eline alınca Cait minik dişlerini onun eline geçirip kısa tırnaklarıyla tırmalamaya çalıştı ve daha önce duymadığım ses tonunda bir tıslama çıkartıp Jack'in gözlerine doğru odaklandı.

"Jack onu sakince yere bırak." O bana itaat edip Caitlyn'i yere bırakınca Cait. Bacaklarımın arkasına geçti. "Bir daha seni evimde görmek istemiyorum." Hala açık olan kapıya doğru ilerlettim onu. Bir şey demeden kapıdan çıktığında ucuz atlattığımı fark etmiştim. Asla bu kadar kolay kabul etmezdi bir şeyleri. Kapıyı kapatıp onun arabasına binip gidişinin sesini dinledim. Ardından çantamı kontrol edip arabamın anahtarlarını aldım.

"Gitmeye hazır mısın ufaklık?" Caitlyn ses vermeyince nerede olduğuna baktım. Koltuğun üzerindeki siyah örtünün içine girmiş gözlerini kapatmış sanki bana küs gibi uyuyordu. Onu örtüyle beraber kavrayınca gözlerini açıp miyavladı.

"Dışarısı soğuk ufaklık en iyisi ısınana dek böyle kucağımda kalman." Kucağımdan kaçmasına izin vermeyerek arabaya binip onu yan koltuğuma oturttum. Kemeri takıp onu ve koca göbeğini kalın siyah kemer arkasına hapsedince can alıcı gözlerle bana baktı.

"Önce güvenlik ufaklık." Miyav miyav miyaaavvv. Sanki beni taklit ediyormuşçasına miyavlayıp ardından kafasını çevirince Kıkırdayarak ona baktım. 

"Sen az önce beni taklit mi ettin?" Miyavv. Dedi ve gözlerini kapatıp örtünün içine daha çok girdi. Yoluma dönerken tekrar kıkırdadığımda Caitlyn sert bir şekilde miyavladı.

"Tamam." Dedim kıkırdamamı durdurmaya çalışarak. "Gülmüyorum."

#KalbiDengem