Aşk Meleği

192 5 0
                                    

1.Bölüm

‘’Ah tanrım! Yağmur tam zamanında bastırdı. Neden hep benim başıma gelir ki?Doğru düzgün bilmediğim bir yerde arabam tam bozulacak zamanı buldu.’’ Buraya okul için gelmiştim.Sadece 1 aydır burdaydım.Okulun lüks yurdunda kalıyordum.En yakın arkadaşımdan dönerken yağmur bastırmış birde üzerine arabam bozulmuştu.Korkak bir kız değildim.Hatta oldukça cesurdum.’’Hadi ama Alison korkak olma dışarıda hiç bir şey yok.’’ Tekrar dışarı baktım.’’Tamammm.Belki biraz karanlık,soğuk var.Belki biraz da böcekler, yarasalar-‘’ Kafama vurdum ve cimcikledim.’’Kes sesini.’’ Torpidodan fenerimi aldım. Şapkamıda kafama geçirdim.Dırşarı çıkar çıkmaz daha doğrusu soğuk hava tenime değer değmez titredim ‘’Brrr!Soğuk!’’ Kapıyı kapatıp kilitledim.Bir yandanda söyleniyordum. ’’Neden Clara’nın dediğini dinlemedin ki?!Bu lanet yağmurda yola çıktın.İnatçı mankafa mankafa mankafa…’’ Yağmurun yanında birde sis avans olmuştu. Feneri burnumun dibine soksamda hiç bir şey göremiyordum. Ellerimi açtım ve bir ağaca çarpmamak için önlem aldım. Maalesef önlemim yeterli olmadı.Çamurun etkisiyle normalden dahada kaygan olan yoldaki çakıl taşları pek yardımcı olmayıp amacıma ulaşamam için ayağımı kaydırdılar.Yere düşünce kalçamı çok sert çakmıştım ve çakıl taşları acıtmıştı.Ellerimi ıslak ve oldukça çamurlu su birikintisine vurmaya başladım.’’Lanet olsun!Lanet olsun! Yağmurdan nefret  ediyorum!’’ Daha çok yağmur yağmaya başladı.’’Tamam,tamam şakaydı.Kızma bay yağmur.’’ Benimle beraber yere düşen küçük fenerimi aldım ‘’Yola devam küçük fener ‘’

3 Saat Sonra

‘’Hı,hı,,hı’’ Derin derin nefesler alıyordum.Üzerimdeki kıyafetler sırıl sıklam olmuştu.  Ağırlıklarını daha fazla taşıyamıyordum.Köpek pozisyonuna düşmüştüm.Ellerimi yere dayadım.’’Tanrım üç buçuk saattir yürüyorum.’’ Dayanamadım ve ağlamaya başladım. ’’Kader neden bu kadar düşmanız?!’’ Son bir gayretle ayağa kalktım.İlerde ışık mı yanıyordu yoksa ben yorgunluktan hayal mi görüyordum?’’ Umutla kahkaha attım.’’Seni yendim.’’ Kalan gücümün son damlalarıyla yola devam ettim. Şato gibi evin bahçesinde durdum. Kulübede iri yarı bir adam bekliyordu. ‘’Buyurun bayan?’’ ‘’Şey ben te-te-telefonu kullanmak istiyorum.Arabam yürüyerek 3 saat uzaklıkta ve geri dönemem.’’ ‘’Bir dakika.’’ Kulübedeki  içeriye bağlı olan telefona konuştu. ‘’İçeri girin.’’ ‘’Te-te-teşekkürler.’’ Kapıyı kıvırcık biri açtı.Kızmı erkek mi anlayamıyordum.Doğru düzgün göremiyordum bile.’’Be-be-ben ra-rahatsız e-e-e-e-e’’ ‘’Tamam tamam anladık rahatsız ettin.’’ ‘’Arabam buradan çok uzakta ve bozuldu.Sa-sa-saatlerdir yürüyorum.’’Görüşüm birazcıkta olsa düzelmeye başlamıştı. Öndeki çocuğu arkadan biri itti ve o öne geçti.’’Aman tanrım! Bu halin ne sende kimsin?’’ Arkadaki lafa atladı.’’Saatlerdir yürüyormuş. Arabası bozulmuş…’’ ‘’Ee ne diye içeri almıyorsun?!’’ ‘’En son masum ve saf bir kızı benzer bir durumda eve aldığımızda ne olduğunu hatırlıyorsun değil mi Zayn!? Aaa evet tabi ki hatırlıyorsun! İnternette boy boy iç çamaşırlı resimlerimiz çıkmıştı.Tanrıya şükürler olsun ki aramızdan biri duş almamış yoksa çıplakken de banyoya dalıp çekerdi o çatlak!’’ Onlar iddia ediyorlardı ama ben kopmuştum. Ayaklarımın beni daha fazla taşıyamayacağını da anlamıştım.Gözümde kararınca tereddütle elimi kıvırcık saçlı olanın göğsüne koydum.İkisi de susmuş bana bakıyorlardı.Ayaklarımın bir anda bağı çözüldü.Tam yere kapaklanıyordum ki kıvırcık beni yakaladı.Ardından kapanan kapıdan sonrasına karanlık ve sessizlik hakim olmuştu benim,gözlerim ve beynim için…

Aşk MeleğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin