Beklide bir haftadır gördüğüm rüyalardan birindeydim.Bay Sfan bu düşüncemin yanlış olduğunu kanıtlamak ister gibi tekrar konuştu.’’Alison teşekkür etmeyecek misin?’’ Hızla başımı salladım.’’Neden teşekkür edeyim ki?’’ Sınıftakilerde müdür ve Bay Sfan kadar şok olmuşlardı.Harry ise tam beklediği gibi olduğum için sadece gülümsedi ve ‘’Benim teşekkür etmem gerek.Hemen şimdi gidebilir miyiz?’’ dedi. Müdür ona döndü.Aklımdan geçirmeden edemedim. Neden yatacakmışız gibi söyledin ki Harry? ’’Bay Styles Ancak yarın sabah çünkü işlemler yapılmalı.Zaten proje için gelecek.’’ Müdür bile anlamıştı Harry’nin üslubundaki cinselliği. Harry başını salladı. ‘’Yarın onu alırım.’’ Müdür araya girdi. ‘’Okul aracı bırakır veya kendisi gelebilir.Değil mi Alison?’’ Daha ağzımı bile açmamıştım ki Harry atladı. ‘’Onu ben almak istiyorum.’’ Müdür mecburen kabul etti. ’’Odama gidelim ve ayrıntıları konuşalım.’’ Herkes bana bakıyordu. Bense onları ve bakışlarını görmemek için başımı sıraya dayadım ve zile kadar öylece kaldım. Zilin çalmasıyla ve herkesin sınıftan çıkmasıyla Clara’nın çığlığı neredeyse camları kırıyordu. Ortalıkta zıplamaya başladı. ‘’Tanrım. tanrım. tanrım!!!Sana nasıl baktığını gördün mü? Peki sınıftakilerin bakışlarını gördün mü? Seni istiyorum Candra bölümü müthişti. Müdür nasıl konuştu ama-‘’ Lafını böldüm. ‘’Buradaydım hatırlarsan Clara.Gördüm duydum ve iliklerime kadar hissettim.’’ Yanıma oturdu ve elimi tutu. Ona rağmen yerinde duramıyordu. ‘’Peki sorun ne Candra?’’ ‘’Sorun yok.’’ ‘’Söyle bana.’’ ‘’Ben sadece- Olanların rüya olmasından korkuyorum.’’ Çok kocaman gülümsedi. ‘’Bana güven bu gerçeğin taaaa kendisi.’’ Hızlıca toplandım ve koridora çıktık. Herkes beklediğim gibi müdürün odasının etrafında geziniyordu. .Clara’nın dersi arkadaydı. Bense odanın önünden geçmek zorundaydım.’’Tanrım lütfen gitmiş olsun.’’ Sürekli bu lafı tekrar ederek geçerken kapı açıldı.Büyük ve hızlı adımlarla uzaklaşırken arkadan Harry’nin sesi duyuldu.’’Alison bekle!’’ Birden durdum ama titreyen elim durmayınca kitaplar yere düştü. Kitaplar dediğimde 1 kitapla 2 küçük not defteri. Eğilip almak istedim ama başka birinin eli benden önce davrandı. Hızla başımı kaldırdım. Jack elinde kitaplarımla tüm içtenliğiyle gülümsüyordu. Aniden hiç düşünmeden boynuna sımsıkı sarıldım. Sanki böyle yapınca heyecanım geçecekti. Çok hızlı nefes alıyordum. ‘’Jack iyi ki buradasın tam zamanı.’’ Sırtımı okşadı. ‘’Sorun yok sakin ol Alison.’’ Harry’nin öksürüğüyle ondan ayrıldım. ‘’Neydi o acelen öyle?’’ Elimi istemsizce enseme götürdüm.Stresten hep ter olmuştu. ‘’Şey ders içindi.Sizi tanıştırayım. Bu Harry buda Jack.’’ İkisi de o kadar sert ve gergin duruyorlardı ki ne yapacağımı şaşırmıştım.Harry’ide Jack’ide daha önce böyle görmemiştim. Önce Jack konuştu. “Sen Alison’nun 1 haftadır yanlışlıkla adını söylediği Harry olmalısın.” Harry gururla güldü. “Evet o benim galiba.” Jack acayip sinir olmuş gibiydi.Eline kitaplarımı verdim. “Jack sen onları al.Dersimiz zaten aynı.Yanındaki sırayıda bana ayır.” Bir şey söyleyecek gibi oldu ama yanağını cup diye öptüm. Bu yaptığıma ben bile inanamıyorum. Sadece biran önce gitmesini sağlamaya çalışmıştım. Başarmıştımda. Jack gülümseyip gitti.Harry ise oldukça normal bir yüz ifadesi taşıyordu.Ama ben gözlerinin arkasındaki hayal kırıklığını ve üzüntüyü görebiliyordum.’’O-onu öptün.’’ “O benim arkadaşım.” Hırsla başını salladı. ‘’Yarın seni almaya geleceğim.Çocuklar 5 gün evde yoklar. Zayn ve ben olacağız. Kaçta geleyim?’’ Biranda sinirle hızlıca söylediği cümleleri anlamaya çalıştım.’’2 hafta mı? Şey 10 gibi gelirsen ancak hazır olurum.” Sadece başını salladı. Herkes abartmıyorum herkes bize bakıyordu. Harry’nin son yüz ifadesi kalbimi delip geçmişti. Arkasını dönüp çıkışa yürüdü. Bunu neden yaptığıma dair hiçbir fikrim yoktu. Arkasından koşarak bağırdım. “Harry bekle!” Bana döndü. Yanına varırken yavaşladım. Ne diye mal gibi bağırıp arkasından koşmuştum ki. Ne diyeceğimi bile bilmiyordum.”Efendim?” Ellerimi arkadan birleştirdim. “Sana sarılamam veya seni öpemem çünkü biz ARKADAŞ DEĞİLİZ.” “Nasıl yani?” Şaşkınlığı ve şapşallığı yüzümde istemeden bir sırıtış oluşturdu. Ona arkadaşta öte olduğumuza dair bir ipucu vermiştim.O ise- Ne diyebilirim ki.İnanılmaz sevimli ve şapşal. İşaret parmağımı alnının ortasına koydum ve iki kez yavaşta vurdum.”Şapşal. Şimdi gidebilirsin.” Arkamı döndüm. İma ettiğim şeyi geç anlamıştı.Önüme çıktı ve nefes almamı engelleyecek şekilde sıkı sarıldı. “Saçlarını özledim. 1 haftadır seni tekrar eve nasıl döndüreceğimi düşünüyordum. Üzgünüm geciktim.” Gülümsemem iyice büyümüş pişmiş kelle gibi olmuştum. Beni serbest bıraktı.Hoş çakal bile demeden siyah gözlüklerini takıp kapıdan çıktı. Daha 10 saniye geçmeden Clara yanıma soluk soluğa kalmış bir şekilde geldi. Elimden tuttu ve çekti. “Gel.” Ağzım açık kalmıştı. “Tanrım bu kalabalıkta ne böyle!” Okulun camından dışarı bakıyorduk. “Bunlar Harry’nin fanları.Burada olduğunu duyunca baskın yapmışlar.” “Buna inanamıyorum.Onları tanımayan bir benmiymişim yani?!” “Susta gel.” “Nereye daha ders var.” “Ya boşver sana kıyafet seçmemiz lazım.” Kaşlarımı kaldırdım. “Neden?” Sesli bir nefes verdi. “Salak bir hafta onunla kalacaksın.Çokkk güzel olmalısın.” Bu kez kaşlarımı çatık duruma getirdim. Arkamı döndüm. “Saçmalıyorsun. Ben derse gidiyorum.” Saçıma resmen yapıştı.”Clara ne yapıyorsun! Eğer saçımı bırakmazsan seni öldürürüm!” Beni çekerken bıkkınlıkla bir nefes daha verdi. “Biliyorum biliyorum! 8. sınıfta okulun kaba dayısının boynunu kırdığın zamanda en yakın arkadaşındım ama kapa çeneni!” Neredeyse sürükleyerek beni odaya götürdü. ”Sen manyak mısın be dengesiz?!” Kapıyı kilitledi. “Seni sürtük Alison! Bir haftadır o çocuk için uyumuyorsun.Nefes almıyorsun! O ateşli ve sexi çocuğun yanında moron gibimi kalmak istiyorsun! Lanet ve kuş beyninden küçük beynini başına al. Götüm bile o aptal sarı başından daha zeki! Lanet olsun Candra çocuk sana hasta! Gözlerinde ve sana bakışlarında bile şehvetini belli ediyor!” Tek nefeste nasıl bu kadar çok şey söylemişti ki? Sakince ayağa kalktım. Yorganı yastığı ne varsa hırsla yere attım. “Lanet olsun sadece sex istiyor! Anlıyor musun!Sadece benimle beraber olmak istiyor! Sonra her şey bitecek! Her şey ama her şey! (Sesini oldukça alçatır.) Bu rüya sona erecek.” Başımı salladım ve aynanın önündeki her şeyi yere atmaya başladım.Gözümden çeşme gibi göz yaşı akıyordu. ”Bu kaçıncı Clara! Kaç erkek sadece yatmak için yanımda!” Sinir krizi geçiriyordum. En son Clara’yla beraberken teyzemin öldüğü haberini aldığımda böyle büyük bir kriz geçirmiştim. O zaman sonuçları da ağır olmuştu. Elimi aynanın içine sokmuştum ve damarlarımı kestiğim için neredeyse ölüyordum. Clara durumun ciddiyetini farkındaydı. Ellerini havaya kaldırdı. “Sakin ol Alison beni dinle. Harry öyle değil bence.Anladın mı beni? Gözlerini gördün mü? Daha önce böyle bakan birini hiç görmedim. Evet seni istiyor. Ama her anlamda.” Sözleri beni sakinleştirmişti.O 4. sınıftan beri beni hep sakinleştirebilirdi. Omuzlarımı tuttu.”Güvenemiyorum.” Gülümsedi. “O zaman yalnızca dene.” Sımsıkı ve kocaman bir kucak… “Üzgünüm ben bunları dağıttım.”Elini salladı. “Daha kötüsünü de gördüm. Sen yalnızca sakin ol ve yat ben toplarım.” Yatakta oturdum. Toplarken konuşuyorduk. “Biraz süslenmelisin Alison. Sana ne gözle baktığını bu sayede de anlayabilirsin.” “Ben 1 hafta onun evinde onun baxerı ve onun gömleğiyle gezdim.” Güldü. “Vay canına bu çok baştan çıkarıcı olmalı.Yani onun için.” “Saçlarımın kokusunun çok güzel olduğunu düşünüyor.” “O zaman onları burnuna sok.” “Clara onunla yatmayacağımı, yatamayacağımı biliyorsun.” “Onunla yat demiyorum. Yatmamalısında bence. Bu sana ve kurallarına ters bir durum.Ama onu her şekilde etkile. Kalbini tam anlamıyla görmesini sağla.” Ağzımın kenarıyla geveledim.”Sanki çok kolay.” “Buda anlamanın başka bir yolu.” ”Neyi anlamanın?” “Doğru kişi olup olmadığının.” Bu konuda neden profesör gibi konuştuğunu bilmiyordum ama Clara şüphe duyacağım son kişiydi. Eşyalarını toplayınca bana döndü. “Hadi 1. Sınıfta yaptığımız şeyi yapalım.” Gülümsedim ve garip garip baktım. ”Sakın unuttum deme.” “Saçmalama o çılgınca ve harika şeyleri nasıl unutabilirim. Hadi yapalım!” Neşeyle kıkırdadık. Önce yataklarımızı eskisi gibi birleştirdik.Sonra defile yaptık. Ünlülerin taklitleri karaoke derken uyuya kalmışız. “Kalk hadi saat 9.” Normalde bu lafı takmazdım bile ama 10’da Harry gelecekti. Hızla kalkayım derken yere yapıştım. “Ah belim, sırtım,boynum, kalçam…” “Bi sus! Ayrıca saçlarına dikkat et.” Aynaya baktım. “Lanet olsun! Bunları hangi ara yaptın?”Kahkaha attı. “Uyandım. Sürpriz! Ben yerde sen sandalyede!” Sesli bir kahkaha attım.”Ne!” “Evet öylece uyumuşuz.” Gülme krizine girmiştim.En son geçen sene 2 saat boyunca ve bu kadar neşeli gülmüştük. Gözümden yaş geliyordu. ”Hey daha fazla gülme kalem akacak Aceleyle ayağa kalktım. “Bavulum!” “Ben ayarladım.” “Hemen bir şeyler yemeye inelim!” Eliyle ders masasını gösterdi.”Orada tepside.” Yanağına sıcak ve sulu bir öpücük kondurdum. ‘’Seni seviyorum Clara.” Yanağını sildi. “Öpücükleri nakit olarak Harry’e yolluyorum.” Gülmeden edemedim.Açlıktan ölüyordum. 2 Dakikada tabakları boşaltmıştım. Dişlerimi fırçaladım ve üstümü giyindim. Clara beni görünce bir çığlık attı. “Ne- noldu?!” “Hemen! Hemen! Hemen! O üzerindeki eşofmanı ve çuvalı çıkar!” “O çuval değil salaş-“ Lafımı böldü. “Sana kıyafet seçtim bile.” Uflaya puflaya elbiseyi giydim. Öyle bir ıslık çaldı ki kulaklarımı kapattım. “Vay anasını seni en son 8. sınıfta böyle gördüm. Ama o zaman göğüslerin yoktu ve kalçaların çekici değildi.” Kafasına yastık fırlattım. “Sen 1 Harry 2!” Yastığı vurmak için kaldırdı ama geri indirdi. “Saçların bozulmamalı.Saat 10.20!” “Lanet olsun20 dakika geciktim!” Bavulumu kaptığım gibi merdivenlerden aşağı koşmaya başladım. Kapının önünde arabasıyla bekliyordu. Beni görünce gözlüklerini çıkardı.Bavulumu almak istedi ama vermedim. “Versene.” “Kendi bavulumu kendim taşırım.” Kaşlarını çattı. “Normal kızlar erkekler bavullarını taşısın diye bakar.” Harry’nin elindeki çikolatayı kaptım ve bir ısırık aldım. Omuzlarımı kaldırıp indirdim. “Beni ilgilendirmez.” Sonra çikolatadan ona da verdim. “Ver de kendim yiyeyim. Hep taşırdın dudaklarıma yüzüme.” “Vereyim de 2 ısırıkta bitir bana verme dimi?” Çikolata son ısırığımdan sonra bitti. Harry bana döndü. “Yüzümde çikolata var mı?” Kahkahayı bastım. ”Hem de her yerde.” Silmek için peçete çıkardı. Eline vurdum. “Dur!” “Niye?” Önüne geçtim. Yüzündeki çikolataları parmağıma topladım ve ağzıma soktum. ”Mmm! Böyle çok daha lezzetli.” Farkında olmadan gözlerimi kapatmıştım. Açtığımda Harry’in bakışları kaymış ve sarhoş gibiydi. Yüzümüz çok yakın olmasına rağmen Harry daha da yakınlaştı.Elini saçıma koydu.”Beni büyülüyorsun.” Gözlerine ve dudaklarına bu kadar yakın olmak benim için ölümcül derecede tehlikeliydi.Eliyle belimi kavradı.Bayılmak üzereydim. Sağsa patlayan flaşla gözlerim kamaştı. Harry ise belimdeki eliyle sertçe elimi kavradı ve çekti. “Koş hadi!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Meleği
FanfictionUmmadığım insanlarla ummadığım yerlerdeyim.Rüya mı hayal mi bilmiyorum.Tek bildiğim asla sonunun gelmesini istemediğim.O hayatımda tanıdığım en en kişi.O aradaki en sonunu getiremediğim övgülerle dolu.Kader ve şansın benden nefret ettiğini biliyordu...