Okuyun bakıyım gençler bende sizin gibi ne olacagını bilmiyorum merak icerisindeyim heyecanlandım :D
Tanrım bana güç ver..
'Canım?'
' Ahh dalmısım Nick geldigini görmedim.'
'Noldugunu anlatcak mısın yol boyu meraktan catladım.'
Fazla uzatmama gerek yoktu Nick benim icimi bilirdi.Regl günlerimi benden daha iyi bilir.O derece yakınızdır.
Bu yüzden cekinmeden aklımdan gecenleri,rüyamı, rüyadan sonraki vibratör olayını, değisim fikrimi,Mariayı ve en önemlisi Efron u anlattım.
'Anladım tatlım iki gün görüsmedik neler olmus.. Bana kalırsa Efronun Maria yı sevdigini unut ve ona bi şans ver.. En azndan ilerde "keşke" demezsin.'
'Gercekten böyle mi dusunuyosun Nick?'
'Evet tatlım her zaman herkes bir şansı hak eder' diyerek gülümsedi ve göz kırptı.
'Cok tatlısın Nick Seni seviyorum..'
'Bende seni bebegim..'
Basımı omzunaa koydum ve beraber denizin dalgalanısını seyrettik.Onun yanında olmak bana huzur veriyordu.
Her deniz fırtınadan önce durgundur..
Neden bilmiyorum ama bi anda aklımdan bu söz gecmisti. Her neyse ne düsünüyorum ben ..her sey pozitif düsününce iyi duruyo..
Efronla mutlu olmaya bak..Rüyalarındaki beyaz atlı siyah smokinli yesil gözlü prensinlee..
..
Eve geldigimde Efrona nasıl ulasacagımı düsündüm..Ne telefonu vardı ne bi adresii.. Adress? Tabi yaa en kötü ihtimal mağaramızda bulusuruz..
"Magara adamı Efron" kulaga hos geliyor.
Yüzümdeki aptalca sırıtma da neyin nesi daha onu tanımıyorum bilee.Sacmalama Julia kendine gel hemeen kaptırma..
Ben bunları düsünürken bi anda elim titremeye baslamıstı titreyenin elimin degil, telefonumun oldugunu gorunce derin bir nefes aldım.
Telefona baktım tanımadığımm bi numara mı? kim acaba..
Telefonu actım ve
'Maria sen misin?'
'Hayır pardon siz...'
'Benim Efron..'
Sasırmıstım telefon numaramı nerden biliyordu.. Amaan her neyse bulmus ve konusuyor iste salla.
'Ahh.. E-Efron sen misiin tanıyamadm'
' Evet benim..Beni neden öylece bırakıp gittin Maria ?'
'Özür dilerim Efron..Sadece biraz kafam karışmıştı..'
'Peki anladım güzelim haklısın neyse bulusunca konusuruz bunları'
Bana güzelim demisti. Yüzümdeki salakca gülümsemeye engel olamıyordum.
Takkkk....Siktigim kapıyı calmadan girmemesini kac kere söylemistim sürtük hizmetci..
'Loraaaa??!!! Napıyosun senn canına mı susadın !! San kaç kere dedim şu kap....'
'Üzgünüm Julia Hanım affedin.'
'Bide sözümü kesiyosun haa cık odadan kovuldun!!'
'Ama..'
'Sana cık dedim..!!'
Bi dakika bi dakika az önce bana Julia Hanım mı dedi bu sürtük.. Telefonun ucunda hala Efron vardı Tanrım umarım duymamıstır..
'Efron?'
'Efendim güzelim noldu? bağrısma sesleri de neydi?
'Senn... duydun mu?'
'Evet ama ne dedigini anlamadım. Sorun yok degil mi?'
Ohhh ucuz yırtmıstım bundan sonra daha temkinli davranmam gerek.Derin bi nefes aldım verdim.
'Yo yoo hayır sorun yok'
'Peki güzelim beeenn..sey diycektim. Bulusmaya ne dersin?'
'Tabi kiii süperrr deriiiimmmm '
Ahhh buda neydi boyle kendimi ağırdan satmam gerekiyordu ..Ekledim.
'Imm.. yani düsünmem gerek bi programım var mı bi bakıyım önce izin verirsen?'
'Tabi ki de bak bakalım'
'Imm peki bu hafta sonu uygun mu senin icin acaba? '
'Sen uygunsan uygunumdur güzelim peki o zman anlaştık hafta sonu Hurry up cafesinde?'
En sevdigim mekanları nerden biliyordu bu.Resmen icimi okumustu.Resmen gittigim her yeri biliyomus gibiydi .Bu hosuma gitmisti, demek ki aynı seyleri düsünüyorduk yesil gözlü prensimle..
'Tamam haftasonu saat 2 de gorusuruz.'
'Görüşürüz güzelim' telefonu kapattığımızdan beri tuhaf hisler dolasıyordu icimde ilk defa duydugum hisler. Kendimi becererekk basladığım duygu sarılma isteğiyle, onunla konusma isteğiyle devam ediyordu.Sanırım bu duygu aşktı evet Julia Robert aşık oluyordu..
