S.N.Y 1

1.3K 51 18
                                    

Çok sıkıcı bir Matematik dersine daha girmiştik...Hoca yine değişik denklemler gösteriyordu ve sıra sıra tahtaya kaldırıyordu...Lise 2 olmamıza rağmen hala daha teker teker ortaokul çocuğu gibi tahtaya kaldırıyor soru çözdürüyordu.
Sıra bana gelmişti ve ben o sırada sırayı karalamaya odaklandığım için hocanın "Ece!" diye seslenmesiyle irkilmiştim.Hiçbirşey den haberim yokmuş gibi alaylı bir sesle "Ne oldu hocam ?" diye sordum.Benimle beraber bütün sınıf gülmeye başlamıştı.."Alayın zamanı yok hadi tahtaya kalk " dediğinde soru bana baktı ben soruya baktım ama hiçbirşey anlamadım bir bahane uydurmayı düşünürken kurtarıcım olan teneffüs zili çalmıştı...Ama aklıma bir dahaki dersinde matematik olduğu gelince mutluluğum uzun sürmemişti..Bir de bu matematik hocası sınıf rehber öğretmenimizdi yani kısacası kaçış yoktu...Çantamdan telefonumu çıkarıp bildirimlere bakacakken telefonumu odada unuttuğumu anladım ve odaya gitmeye üşendim..Okul dört katlıydı giriş yerinde kantin,öğretmenler odası,müdür,müdür yardımcılarının odaları vardı..
Birinci katta lise 1 ler vardı zaten 3 şubeydi tüm sınıflar bu lise 2 ler lise 3 ler ve lise 4 içinde geçerliydi
İkinci katta bizim sınıflar vardı üçüncü katta lise üçler dördüncü katta ise lise 4 ler vardı ne yazık ki her sınıflar  A-B-C şubeleri olmak üzere üçe ayrılıyordu ben ise 10/B sınıfındaydım....Okul yatılı bir okuldu..Her sınıfların odaları kendi sınıflarının olduğu kattaydı bu bir avantajdı..

O sırada omzumda bir el hissettim ve ardından arkama döndüm canım arkadaşım olan Serra orda duruyordu normalde hem en yakın arkadaşım hem oda arkadaşım hemde sıra arkadaşımdı fakat çok konuştuğumuz için bütün hocalar derste bizi ayırıyolardı sevenleri ayırmak günahtı ve bu hocalar cehennemde çok fena yanacaklardı...
"Benim bir tane çikolatalı süt almam lazım kantine gidelim" dedim Serraya masum gözlerle bakarak "iyi tamam gidelim"dedi o sırada aklıma Zeynep geldi Zeynep ben ve Serra muhteşem bir üçlüydük bütün okul bizi tanırdı genellikle ortamdaki samimiyetimizle ve kavgacı yapımızla."Zeynep bugün yok mu ?" diye meraklı bir şekilde sordum."Kalkta teneffüs bitmeden kantine gidelim yolda anlatırım" diyince biraz mini olan eteğimi düzeltip ayağı kalktım ve kantine doğru ilerlerken bir yandan da önüme bile bakmadan Serrayı dinliyordum.."Zeynep bugün kendisini kötü hissettiği için odada uyumaya karar vermiş oda arkadaşı söyledi o yüzden derslere girmeyecek" kafamı salladım çoktam kantine gelmiştik hızlı hızlı sıra kaynatıp nihayet çikolatalı sütümü almıştım.

O sırada zil çaldı çabucak sınıfa çıkmalıydık normalde böyle şeyler umrumuzda bile değildi ama bu sıcakta bir de o matematikçinin çenesini çekemezdik.Aceleyle hem çikolatalı sütümü içerken bir yandan da kantinden çıkmaya çalışırken biriyle çarpıştım ve çikolatalı sütüm yere düşmüştü hemen aceleyle eğilip yerden sütümü aldım ardından kafamı yukarı kaldırıp çarptığım çocuğa baktım "Yuh bu insan mı?" diye içimden böyle şeyler söyledim umursamayıp yoluma devam edecekken çocuk kolumdan tutup beni olduğum yere geri çekti ve "özür dilemeyecek misin üstümü ne hale getirdin" diyince gerçekten sinirlenmiştim " ne özür dileyeceğim önüne baksaydın hem üstüne bişey olmamış zaten olan benim canım çikolatalı sütüme oldu"dedim
"Ne önüme mi baksaydım bana çarpan sensin" diyince daha fazla dayanamadım ve umursamayarak merdivenlerden çıkmaya başladım fakat bütün okulu tanıyordum ve bu çocuğu hiç görmemiştim yeniydi galiba neyse arkamdan koşarak gelen Serraya baktım "Hadi artık sınıfa girelim"dedi kapıyı açtım ve şükür daha hoca gelmemişti hemen yerime oturdum ve sırayı saçma sapan bi şekilde karalamaya başladım o sırada hoca içeri girdi konuşmaya başladı fakat dediklerini umursamıyordum.

O sırada bugün aramıza yeni birisi gelicek dedi hala daha sırayı karalıyordum..Sonunda çocuk içeri girdi ve herkes çocuğa bakakaldı herkes çok yakışıklı olduğu için bakıyordu fakat bu daha demin üstüne çikolatalı süt döktüğüm çocuktu ve beyaz lokosunun üzerinde yuvarlak bir leke vardı gerçekten de çocuğun üstünü mahvetmiştim..

O sırada hoca söze atıldı "Bu Berk okulumuza yeni geldi ve artık bu sınıfta bizimle beraber okuyacak" dedi.Etrafa bakınıyordu..Ben ise çocuğa bakıyordum açık kumral saçları ve yeşil gözleriyle muhteşem birşeydi bu...Ama umrumda be değil sırayı karalamaya devam ettim..

O sırada hoca "Evet Ece'nin yanına geçebilirsin orası boş" diyince hemen söze atıldım "Hocam benim yanımda Serra oturuyor ama "diye itiraz ettim "Serra artık seninle oturmayacak konuşmaktan derslere odaklanamıyorsun Berk sana daha yardımcı olacaktır emin ol neyse şimdilik neyse şimdi bütün öğretmenler için toplantı var ben oraya gidiyorum fazla ses yapmayın"dedi gitti ve Berk yanıma oturdu.Demek ki adı Berkmiş fena isim değil.

O sırada arkadan gelen bir ses duydum " Otura otura Ece'nin yanına oturdu bu kadar yakışıklı bi çocuk " diyen sesi tanıdım bu Busenin sesiydi genellikle gördüğü bütün erkeklere yavşayan ve asılan bir kızdı sabahtan beri yaşadıklarım bana yeterdi onunla uğraşmazdım ama konuşmaya devam edince ayağı kalkarak sınıftaki sesliği bozdum ve kızın sırasının önüne geçerek "Bir sorun mu var Buseceğim" dedim imalı bir şekilde zaten daha önce benden yediği dayaklardan akıllanmamıştı" ve atarlı bir şekilde beni tersleyerek "Sıkıntı falan yok Ece hadi sırana git"dedi herkes arkama toplanmıştı büyük kavga çıkacaktı gülümseyerek " Evet sırama gideceğim ama giderken senide götüreceğim"dedim ve konuşmasına izin vermeden açık olan saçlarından tutup sürükleyerek sırama doğru gidiyordum "Ne yapıyorsun sen ya "diyince senin dediğini yapıyorum busecim bak sırama geçiyorum işte" dedim ve sırama yani oturduğum yerdeki Berk'in yanına fırlattım  " bir de senin çeneni çekemem naparsanız yapın " diye bağırarak sınıfını kapısını sertçe çarparak çıktım...

~~~~~~~~~~

Arkadaşlar bu sabah birden ilham geldi ve bu kitabı yazmaya başladım bu kitap hakkında ciddi şeyler düşünüyorum lütfen kütüphanenize ekleyin ve bol bol arkadaşlarınıza önerin

👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇

Seven Ne YapmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin