Shawn'ın sandalyesini bıraktıktan sonra Aaliyah da ona ayrılan yere oturdu. Shawn şık bir takım elbise giymişti, Aaliyah da onunla uyumlu siyah elbisesiyle ışık saçıyordu. Shawn Eleanor'un düğünü hakkında uzun süre düşündükten sonra gitmeye karar vermişti. Onu son bir kez daha görmeye ihtiyacı vardı. Eleanor ona eskisi gibi bakmıyor olsa da...
Shawn bedeninin izin verdiğince etrafına bakındı, insanlar önce sandalyesine, sonra ona bakıyorlardı ve bu onu kötü hissettiriyordu. Muhtemelen herkes gelin ile damadın neden böyle birini çağırdığını düşünüyordu, ihtişamlı düğün salonunda tekerlekli sandalye kullanan insanlar için özel yerler bile yoktu. Ama yine de tüm bu delici bakışlar, Eleanor'a değerdi. Onu beyazlar içinde görebilmek için her şeyi yapardı. Eleanor'un gelinlik içinde tanrıça gibi görüneceğini biliyordu. O gelinliği Shawn için giymemiş olsa bile.
Kısa süre sonra, ışıklar söndü ve tek bir tanesi tekrar yandı. Gelin ile damadın geleceği kapının hemen önündeki ışık. Daha sonra kapı açıldı ve tüm salon alkış sesleriyle yankılandı. Eleanor, Shawn'ın tanımadığı bir adamın koluna girip yürümeye başladığında, geçtiği yerlerdeki ışıklar da tek tek açılıyordu. Büyük masaya geldiklerinde adam Eleanor'un sandalyesini çekerek oturmasına yardım etti ve sonra da yanına oturdu. Eleanor ile birbirlerine baktılar ve gülümsediler. Yakışıyorlardı ve birlikte mutlu görünüyorlardı ama Shawn kıskanmadan edemedi. O adamın yerinde olabilirdi.
Daha sonra aklına Eleanor için yazdığı şarkılar geldi. Yazdığı ama söylemeye hiçbir zaman fırsat bulamadığı şarkılar...
Bir sürü şey söylendi, bir sürü gürültü oluştu fakat Shawn hiçbirini duymuyordu. Sadece Eleanor'a odaklanmıştı. Eleanor gülümsedi ve inci gibi dişlerini ortaya serdi. Ama Shawn'a gülümsememişti. Hala adını bilmediği adam -ona Eleanor'un kocası demeyi hiç istemiyordu- elini uzattı ve Eleanor'un saçını düzeltti.
O ben olabilirdim.
Damadın gelini öptüğü kısım gözaçıp kapayıncaya kadar gelmişti. Eleanor büyülenmiş gibi karşısındaki adama bakıp dudaklarına uzandı. Shawn bu sahneyi görmek istememişti, yavaşça gözlerini kapattı.
O ben olabilirdim.
Eleanor adama tekrar gülümsedi.
O ben olabilirdim.
Adam onu tekrar öptü.
O ben olabilirdim.
Shawn kafasını yanında oturan Aaliyah'ın çevirdi.
"Şey, eve gidebilir miyiz?""Tabii,"
Aaliyah anlayışla başını salladı ve ayağa kalkarak tekerlekli sandalyenin arkasına geçti."Umm... Gitmeden önce Eleanor ile konuşmak ister misin?"
"Hayır, sadece gitmek istiyorum."
"Tamam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SWEATER WEATHER
Fanfictionİki kişi. İki ülke. Ve tam bir kazak havası. Canı sıkıldığı için yeni bir internet arkadaşı edinmek isteyen Shawn, Eleanor'a mesaj atar.