"Vay be!"
"Ne?"
"Yani, böyle bir okulda okumanı beklemiyordum."
"Oh, şey, evet. Burada okuyorum."
"Tamam, sanırım şimdi bana okulu gezdirmen gereken kısımdayız."
"Tabii,"
Daha sonra Shawn elimi tuttu ve okulun içine girdik. Beni oradan oraya götürmesine izin verirken okul hakkında anlattıklarını dinliyordum. İhtiyaç duyabileceğim her yeri gördüğüme karar verdikten sonra Shawn'ın arkadaş grubunun yanına gittik. Biraz... Renkli ve canlı bir gruptu.
"Merhaba Shawn'ın en yakın ve kesinlikle gerçek arkadaşı Eleanor!"
"Sevgilim," diye düzeltti Shawn.
Daha sonra adının Cameron olduğunu öğrendiğim çocuk garip bir ses çıkardı, muhtemelen bunun bir anlamı vardı ama ben bu tür şeyler için fazla kızım. Cameron'dan hemen sonra da Jack Shawn'ın omzunu yumrukladı fakat hangi Jack olduğunu unutmuştum, grupta iki tane Jack vardı. Grupta iki tane kız var diyebilirdik, biri gerçekten gruptan biri olan Mahogany iken diğeri de Shawn'ın omzunu yumruklayan Jack'in sevgilisi Madison'du. Eh, sanırım üçüncü de ben olacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SWEATER WEATHER
أدب الهواةİki kişi. İki ülke. Ve tam bir kazak havası. Canı sıkıldığı için yeni bir internet arkadaşı edinmek isteyen Shawn, Eleanor'a mesaj atar.
