Özel Bölüm -2

8K 509 36
                                    

"Bir ses... yok yok! Bir şarkı, insana bu kadar huzur verebilir mi? Bu ses bana huzur veriyor! Sakinleşiyorum, göz kapaklarım yarıya dek iniyor. Nefeslerim yavaşlıyor." Genç kız, başını kaldırıp yanında sessizce ona bakan genç adama döndü. "Sen beni dinliyor musun?"

"Tabii dinliyorum Minik Bulut'um. Tabii dinliyorum. Öyle güzel konuşuyorsun ki, bir insan seni nasıl dinlemez?" Genç kız gülümsedi. Başını geri yerine yaslayarak konuşmasına devam etti.

"Gerçekten, bir şarkıya benziyor. İçimde bir mutluluk dalgası her yerime yayılıyor sanki, ayak parmaklarımdan saç uçlarıma kadar! Öyle güzel bir ses ki, ömrümün sonuna dek dinleyebilirmişim gibi..." Gök, kızın kelimelerine dikkat ettiğinde kaşlarını çattı. Ne hakkında bahsettiğini bilmiyordu genç kızın, dolayısıyla erkek müzisyenlerden veya buna benzer bir şeyden bahsediyorsa diye düşünmeden edemedi.

"Ne sesinden bahsediyorsun?" Minik Bulut, yeniden başını yaslı olduğu yerden kaldırıp yanındaki adamın gözlerine baktı. "Gökyüzüm, sen beni sahiden dinlemiyorsun." Kız biraz uzaklaşıp çocuklar gibi kollarını birbirine doladığında, Gök kollarını kızın omuzlarına yerleştirdi.

"Minik Bulut'um, dinlemez olur muyum hiç? Sadece dalmışım sana bakarken. Hadi söyle, ne sesinden bahsediyorsun?" Gök, içinde anlamlandıramadığı kıskançlığı yansıtmamaya çalışıyordu. Genç kız da hemen yumuşayarak ona döndü.

"Kalp atışından bahsediyordum Gök."

Gök, bariz bir rahatlama yaşarken aynı zamanda mutlu da olmuştu. Genç kız, Gök'ün yüzünde yavaş yavaş oluşan gülümsemeyi hayranlıkla izledikten sonra, başını yeniden göğsüne yasladı.

Gök, başını genç kızın saçlarına yaslayıp gözlerini kapattı. Minik Bulut sustuğu için, kendisi konuşmaya başlamıştı. "Kulaklığa falan ihtiyacımız yok bizim. Birbirimizin soluklarını, kalp atışını dinlemek varken kulaklığı ne yapacağız? Bizim şarkılarımız burada."

Genç kız kollarını Gök'ün beline sardığında, Gök konuşmaya devam etti. "Nefes alış verişinin bana huzur verdiğini söylemiş miydim? Muhtemelen söylememişimdir. Sesin, gülüşün, nefes alışın, kalp atışın... Her şeyinle huzur veriyorsun bana." Ardından derin bir nefes alıp ekledi. "Seni seviyorum."

Minik Bulut, kendini Gök'ün bedenine daha çok sarılırken buldu. Utanmıştı, ama yine ona sığınıyordu. Yüzünü göğsüne gömdüğü için boğuk çıkan sesiyle konuştu. "Söyleme böyle. Bu kadar heyecan bana fazla."

Ardından, Gök'ün gülüşüyle tüm cesaretini toplayıp hafif pembeleşmiş yanaklarıyla geri çekildi. "Ben de seni seviyorum. Çok seviyorum."

Minik Bulut -texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin