4.Bölüm

109 5 1
                                    

ALİ

Seli nin bu hallerini de çok seviyorum.
Beni görünce heyecanlanması, elinin ayağının birbirine dolaşması adeta beni benden alıyordu.

-Ali ben artık gitsem iyi olucak.

-Gitme

Dediğimde selin şaşkınlıkla bana bakıyordu.

-Gitme Selin.

Yanına gidip ellerini tuttum. Heyecanlanmıştı. Sürekli gözlerini kaçırıyordu.

- Selin ben-selin ben senden hoşlanıyorum.

Dedim sonunda rahatladım. O kocaman gözleri şaşkınlıkla hala bana bakarken iyice büyümüştü.

- Ali olmaz. Bi- biz olamayız bizden olmaz. Sen çok farklısın. Ben çok farklıyım. Benim dünyam senin dünyadan çok daha farklı.

- Selin ben sana aşık oldum. Senin hayatın benim hayatım ne önemi var ben seni seviyorum.

SELİN

Aslında bende aliyi seviyordum ama aliyle biz olamayız.

- Ali lütfen böyle yapma. Ben gidiyim artık. Bırak beni.

- Selin sende benden hoşlanıyorsun biliyorum.

- Ali YETER. Evet bende senden hoşlanıyorum ama bu böyle olmaz. Hem senin ailen benim gibi fakir gibi kızı oğluna yakıştırmaz ve benim yüzünden kavga etmenizi istemem.

der demez Ali dudaklarıma yapıştı. Uzun uzun öpmüştü. Ayrıldığımızda ise kalbim hızla atıyordu. Koşa koşa evden çıktım. Hemen bi taksiye bindim. Ağlıyordum. Telefona baktığımda Ali arıyordu. Açamazdım sesini duyarsam kötü olacaktım. Eve gittim. Üvey babamla annem koltuğa oturmuş bir şey konuşuyorlardı. İstemeden kulak misafiri olmuştum. Duyduklarım karşısında şok oldum.

- Bana bak bu kızın artık fazla oldu. Benim arkadaş salihin bi oğlu var selini şu salihin oğluyla evlendirelim yarın gelsinler alsınlar şunu.

Annemin gözleri doldu. Annemin olmaz demesini beklerken asıl darbeyi annemden yedim.

- Tamam ara salihi yarın gelsinler.

Hemen ağlayarak evden çıktım. Gidecek hiçbir yerim yok gibi hissediyordum. Sanki kendimi çok yüksek bi binadan atmışta ölmemiş gibi hissediyordum. Sonra aklıma Nazlı geldi. Nazlı benim öz kardeşimdi. Şerefsiz herif ikimizi de ayırmak için elinden gelini yapmıştı. Nazlıyı yetimhaneye vermişti. Hemen dolmuşa binip nazlının yanına gittim.

- Se- selin.

-Nazlım.

Diyip boynuna atladım. Bahçeye çıktık. İçimi nazlıya döktüm o da şoka girmişti.

-Selin sen ne diyosun. Annem nasıl tamam diyebiliyor YA!

- Nazlı artık benim hiç kimsem yok. O eve de dönemem. Senden başka kimsem kalmadı. Nazlı ben çok kötüyüm.

- Bizi ayırmadıkları yetmedikleri gibi şimdide seni of demeye bile dilim varmıyor. İğrenç insanlar ikisi de.

- Nazlı ev tutalım ikimizde bi işe girer çalışır kirayı öderiz. Ha olmaz mı?

- Selin okulumuz var olmaz. Yani paramız yok ödemeyiz. İki güne atarlar bizi evden.

Nazlıyla konuşmama fırsat vermeyen ali deli gibi arıyordu.

- Nazlı ben iki dakika telefonla konuşup geliyim.

- Tamam selin.

En sonunda telefonu açmak zorunda kaldım.

- Efendim Ali.

- Selin nerdesin?

- Nazlının yanındayım.

- Nazlı kim?

- Üvey kardeşim yetimhanede kalıyor. O şerefsiz herifle annem bizi küçükken ayırmıştı.

Ali ilk bi sessiz kalıp. Buraya gelmek istediğini söyledi.

- Hangi yetimhane.

-Sen gelme buraya bi yerde buluşalım.

-Tamam. O zaman ben kadıköy deyim. Oraya gelirsin. Boğanın orda buluşuruz.

- Tamam.

Aliyle konuştuktan sonra nazlıyla vedalaşıp dolmuşa bindim. Oraya varmam biraz zaman alacaktı. Annemin ve o şerefsizin söyledikleri aklımdan çıkmıyordu. Beni sapık selamiyle evlendireceklerdi. Zaten küçüklüğümden beri bana takmıştı manyak. Aliyle karşılaşmak istemiyordum. Çünkü o olaydan sonra onunla karşılaşmak benim için bir kabustu. İndiğimde aliyi göremedim birazcık bekledim. Arkan biri belimi tuttuğunda hızlıca arkamı döndüm. Döner dönmez aliyi gördüm hemen geriye çekildim.

- Selin gel oturup konuşalım.

Başımı salladım. Elimden tutup beni bi kafeye götürdü.

-Selin eve gittiğinde neler duyduklarını biliyorum.

-Na-nasıl biliyorsun ali?

-Aradığımda telefonu açtım. Selin diye bir iki kez seslendim ama duymadın sonra annenin ve babanın konuşmalarını duydum. Ondan sonrada.... hıçkırık seslerini.

-A-ali ben.. ben bunları duyduğun için üzgünüm.

Ali beni gerçekten seviyordu yavaş yavaş elimi tuttu. Gözlerimin içine bakıp konuşuyordu alinin gözlerinde kayboluyordum.

- Selin gel bak sevgili olalım hem o herifle evlenmek zorunda kalmazsın hem de mutlu oluruz.

- Ali benim biraz düşünmeye ihtiyacım var.

- Tamam düşün ama senin peşini bırakmam. Bunu da böyle bil.

Gülümsedim ve yanağına ufak bi öpücük kondurdum.

- Şimdi biz olduk mu?

- Olduk selin Olduk.

- Nasıl olcak?

-Çok güzel olucak.

1 GÜN SONRA

ALİ

Yatağının başına gittim. Çok güzel uyuyordu. Saatlerce onu izleyebilirdim.

-A-ali rüyamısın sen?

- Ordan bakınca öylemi görünüyorum.

Hafif bi gülümseme oluştu suratında. Dudağına günaydın öpücüğü kondurduktan sonra salona indik.

- Ali annem sürekli arıyor ne yapacağız?

- Annenlerin karşına çıkalım söyleyelim birlikte olduğumuzu.

Suratın da korku ifadesi vardı. Saçlarını arkaya doğru attım.

- Selin korkma ben hep senin yanındayım.

- Hep mi?

- Hep.

-Söz mü?

- Söz.

Sonunda onu güldürmeyi başarmıştım. Sıkıca sarıldıktan sonra kahvaltı yaptık ve arabaya binip selinin evinin yolunu tuttuk.

ARKADAŞLAR BU BÖLÜM BU KADARDI UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR.☺️

SONSUZA KADARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin