trente-deux

204 42 13
                                    

sevgili günlük,

bugün sana yazmayı bırakacağım.

Ashton'ı aradım ve konuşabilir miyiz diye sordum. okuldan sonra bizim eve uğradı ve içeri girmesi için pencereyi açtım. odam kalabalık olduğu için oturma odasında konuşmak zorunda kaldık.

bana evimizin ne kadar boş olduğunu söyledi. aslında böyle değildi ama ben tabloları, vazoları, çiçekleri ve dekorasyon için koyulan tüm o süs eşyalarını attım. annemin en sevdiği biblosu bile gitti. eve geldiğinde beni öldürecek.

Ashton'ı neden çağırdığımı bilmiyorum. konuşamadık bile. bir saat boyunca ben yere baktım ve o da krem rengi duvarları inceledi. bir ara psikoloğumla işlerin nasıl gittiğini sordu ve iyi gittiğini söyledim.

gitmek için ayağa kalktığında ona "seni seviyorum" dedim. üzülerek Calum'ı sevdiğini söyledi. üzüldüğünü biliyorum çünkü gözlerinden rahatlıkla okunuyor, yüzüme bakmaya utanıyordu.

yine de üzgünse ve beni üzmek istemiyorsa, neden gidiyor?



o ne muhteşem bir giftir allahım nefes alamadım

little boy || mashton (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin