it is the world's end

1.9K 152 58
                                    

"Dünyanın sonuna kadar, her zaman beraber olacağız." derdi James, Severus'a.

Sonra ona gülümser ve gül pembesi dudaklarından öperdi.

"Seni asla bırakmayacağım." derdi James onun gözlerinin içine baka baka.

Hafifçe tebessüm eder sımsıkı sarardı onu sıska kollarıyla.

"Bir daha ağlamana izin vermeyeceğim."  derdi Severus'a aşkla bakarken.

Akan göz yaşlarını Severus dokunsa kırılacakmış gibi silerdi.

"Üşünüdüğünde ısıtacağım. Seni asla yalnız bırakmayacağım." derdi parmaklarını kendi parmakları arasına alırken.

Dudaklarını götürüp nazikçe öperdi sonra.

Severus inanırdı ona. Sorgulamazdı söylediği sözleri. İnanırdı onun tatlı yalanlarına.

Ve şimdi onun mezar taşına bakarken James tutamadığı sözlerin, söylediği yalanların ağırlığıyla eziliyordu. Belki biraz daha hızlı olsaydı, son defa baksaydı gözlerine, itiraf etseydi aşkını Severus'a içmezdi o zehri. Belki kızardı James'e, bağırırdı, yüzünü görmek istemediğini haykırırdı ama en azından yanında olurdu. Onunla olurdu.

James sözlerini tutamamıştı.

Severus bir başına can vermişti onu bulduklarında. Gözyaşları James silmediği için yanaklarında kurumuştu. Elleri James onları tutamadığı, ısıtmadığı için soğuktu.

Severus artık yoktu ve bu James'in suçuydu.

"James kendine gel." diyordu arkadaşları onun kriz geçiren bedenine sarılırken.

"Alışacaksın." diyorlardı bu duyguyu bilmeden.

Nasıl alışabilirdi ki?

James alışmak istemiyordu.

"James özür dilerim." diyordu Lily.

Lily'nin suçu değildi ki.

Hepsi James yüzündendi.

"Bu onun cebindeymiş." diyordu Remus.

Elindeki zambağı ve mektup zarfını uzatırken.

James'in boğazında düğümleniyordu kelimeler.

Parmakları pürüzlü kağıtta geziniyordu ve içi titreyerek açıyordu kağıdı.

James,

Önce yavaş yavaş yıktın tabularımı sonra ilmek ilmek işledin aşkını. Beni değerliymişim, sevilecek biriymişim gibi hissettirdin. Sanki dokunsan kırılacakmışım gibi nazikçe dokundun bana. Bakmaya doyamıyormuş, öpmeye kıyamıyormuş gibi davrandın. Kalbime dokundun naif yalanlarınla ve onu avcunun içine alıp söktün çıkardın sonra. Benden geriye hiçbir şey bırakmadın.

Ve ben tüm bu yaptıklarına rağmen seni hâlâ unutamadım, sevgilim.

Sevgilerimle,
Severus Snape

Gözleri yeniden yaşlarla doluyordu James'in.

"Dünyanın sonuna kadar seninle olacağımı söylemiştim." diyordu hıçkırmaya başlarken. "Bugün dünyamın sonu. Yanına geliyorum."

🎉 Autumn killed the summer with the softest kiss | Snames [AU] hikayesini okumayı bitirdin 🎉
Autumn killed the summer with the softest kiss | Snames [AU]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin