Mavi Cadının Günlügü

21-MCG

Bölümün sonunda sürpriz var bakmadan geçmeyin. Medyadaki güzelliğin hakkında önemli detay var. Kacirmayin MCGSEVERLER💞

Jess'in Anlatımından
❄❄❄

      O herkesin dilinden düşürmediği , herkesin sırf orada yaşananları izleyebilmek için yaklaşık 899 $ ödediği , kimilerinin orada başarı sağlayabilmek için aylar önce antrenmanlara başladığı , ve en adaletsizcesine gelirsek ... O stadın sahibinin o büyük günde kıracağı parayı sağlayacak o devlet meselesi niteliğindeki organizasyon. Amerika Birleşik Devletleri Ok Turnuvası Finalleri...

    Ne var yani neden bu kadar abartılıyor  ? Bayan Snow o kadar çok anlatıyor ki. Önemsemediğim , herhangi bir yarışma olarak beynimde yer verdiğim bana önemsiz gelen o final artık Bayan Snow yüzünden hayatımın en önemli tecrübesi haline geldi. Daha doğrusu gelecek. Yani çok büyük ihtimalle. Koç ve Bayan Snow o kadar önemsiyor ki , bir doğal afet yaşansa canlarını umursamayıp beni finallere yetiştirmeye çalışacaklardır...

    Ya bide kolay olsa yani hergün daha ağırlaşıp , zorluyor. İlk gün günde üç set 150 kere 5kg'lık dambıl kaldırırken ikinci gün günde üç set 200 kere 8 kg'lık dambıllar kaldırıyorum. Aynı şekilde mekik şınav vs. de öyle. En ufak  ısınma hareketi bile gün geçtikçe fazlalaşıyor. Tüm artan şikayet ve tatlı yorgunluğun yanında en önemlisi de ben de gelişiyor,  gün geçtikçe güçleniyorum. Her şey bi yana bir gün , zamanı gelince iyiki yapmıım , yapmasaydım kim bilir neler olurdu diyeceğimden eminim. İşte bu yüzden sadece sporcular spor yapmıyor. Diğer sporla ilgilenmeyen insanlar bile en azından egzersiz yapıp kendini geliştiriyorlar. Çünkü bu aslında herhangi bir spor dalında başarı sağlamak amacıya yapılan aktivite değil . Aslında bu insanların herhangi bir zamanda başına gelebilecek herhangi bir olaya kendilerini hazırlayıp her şeye karşı tedbir almaları. Binevi hayatın sıkıntılarına , ya da gerçek yüzüne kendilerini hazırlamaları. Ne deseniz deyin işte , gerekli. Hemde yaş fark etmemeksizin herkese...

"Jessica Kimber! Ay sen nasıl bir kızsın be . Ya iki dakika içeriye material getirmeye gidiyorum hemen bırakmışsın çalışmayı dalıp gitmişsin uzaklara... Hayır yani anlamıyorum isteğin yerine gelmiyor. Seni iflah olmaz ergen serseri.!"

      WTF! Bana mı dedi o iflah olmaz ergen serseri diye. Bunu bana nası der? Bana bana. Jessicasına. Nasıl yapar? ( Dilara KORKMAZ'a ithafen... <3) Ayrıca benim nerem serseri be. Bu huysuz moruk benle beni kıskandığı için sürekli uğraşıyor. Babama şikayet ederdim de spor salonundan kovar. Mesleğiyle oynamayalım.Nasıl olsa seviyor beni biliyorum ama sadece arada fazla huysuz gününde oluyor. E napalım idare edeceğiz artık. Sonuçta o kadar şey öğretiyor bana.

"Üzgünüm Snowaşkım. Yapıyorum."

" Tamam yılışma hemen .Son üç dakika sonra antrenman bitecek." dedi ona sarılan bedenimi sanki nükleer bir virüsmüşçesine kendinden ayırırken. Hemen ayrılıp şınava devam ettim. E sonuçta üç dakika sonra eve gidebileceğim . Rahat rahat duş alıp yatağımda uzanabileceğim. Ay bu antrenman saatlerinin fazlalığının altında yatan başka sebepler de var bence. Yoksa neden okul çıkışından gecenin onuna kadar sürsünki. Utanmasalar okula da göndermeyip ev hareketleri yetmezmiş gibi tüm gün antrenman yaptıracaklar. Yazık oluyor bizimkilere de. Ay bi dakika neden yazık olsun. Benim bu halimi kenardan oturmuş izleyerek fısıldaşıyorlar. Bayan Snow tarafından uğradığım gazaba tanık olmaları yetmezmiş gibi birde dalga geçip gülüyorlar. 

    Düşünmekten nasıl geçtiğini anlamadığım üç dakikadan sonra önde Bayan Snow arkada bizimkiler gülerek yanıma geldiler. Bayan Snow çizdiği portreyle gurur duyan ressam edasıyla yüzüne o en nadir bilinen ama aynı zamanda en sıcacık , anne şefkati verrirmişçesine sergilediği tebessümünü yerleştirerek konuşmaya başladı...