Mavi Cadının Günlügü

18-MCG

Yazarın Anlatımından
❄❄❄

"Evet aynen öyle yapıyoruz. Sen Jess'e hiç bir şey anlatma. Dediğim gibi ondan nefret ettiğimizi düşünmesini sağla. Tamam çok geç kalmayın. Bu arada Amy rolünü çok ciddiye aldı. Silahın oyuncak olmasına rağmen polisiye film çekilircesine sokaktaki insanları korkutuyor. Engelleyemiyorum..."

         Danny artık Nina'yı özlemişti. Görmek istiyordu ama Jess'i kurtarmaya değmişti. Ve yolda giderken Jess uyuya kaldığı için kızlara haber vermişti. Kızlarda ona küçük bir oyun oynamaya karar vermişlerdi...

"Tamam Nina gelmek üzereyiz. Çok kalmadı gelmemize. Havada karardı. Sokakta durmayın evin bahçesinde yaparız. Ama size söyleyeyim bence Amy batıracak. Ve Jess size biraz kızacak. Her neyse . Hazırlanın."

     Nina hemen telefonu kapattı ve Amy'yi çağırdı. Amy oyuncak silahını aldı ve çalının içine yerleşti. Nina ise mutfaktan hemen bıçağı aldı. Mark'ta kameramanlık yapacak ,  olan biten her şeyi çekecek , Jess'in yaşadıklarından sonra yüzündeki ifadeyi Jess'e gösterecek, sinir edecekti. Aslında daha kotu planları uygulayacaklardı ama babası ve Jack karşı çıkıp , zaten yeterince yıprandığını , daha fazla abartılmaması gerektiğini savunmuşlardı. Bu fikirde Amy' nin başının altından çıkmıştı çünkü Jess John ' la olanlar hakkında kızlara hiç bir şey söylememişti. E haliyle kızlar da işin içinde John olduğunu öğrenince biraz sinirlenmişlerdi...

"Şşt Jess hadi uyan . Sana söylemem gereken bir şey var. Daha doğrusu , söylemeyi unuttuğum bir şey. Amy ve Nina senden nefret ediyorlar. Senin yüzünü bile görmek istemediklerini belirten biraz net ve ağır bir konuşma ya. Ama sen sıkma canını. Onların siniri geçici. Seni görünce yumuşarlar..."

      Jess üzülmüştü. Haliyle pişmandı da. Onları çok boşluyor , onlarla doğru düzgün ilgilenemiyordu . Hiç bir yaşadığını anlatma fırsatını yakalayamıyordu.  Aslında haklılık payları vardı. Empati yapıldığı zaman düştükleri durum çok anlaşılır oluyordu.

"Peki nasıl desem , şey çok mu kızgınlar ?"

"Evet , ama ne kadar kızgın olsalarda seni bekliyorlar. Sizdeler..."

"Peki . Zaten geldik. Ayy umarım sinirleri geçicidir..."

Jessica heyecan ve merak duygularını en derinine kadar hissederken yavaş ve aşırı derecede ürkek adımlarla arabadan inip bahçeye girdi. Aniden önünde oluşan karanlıkla yerinden sıçradı. O karaltı yavaş yavaş yerini Amy'nin yüzüne bırakırken Amy kelimenin tam anlamıyla öldürecekmişçesine bakıyordu. Aniden karşısına bir yüz daha çıktı. Bu da Nina'ydı. Ama elinde bir bıçak vardı. Ve onun bakışlarının da Amy'ninkinlerden kalır yanı yoktu.

"Napıyorsunuz sakin olun!"

"Bizim içimizdeki sakinliği sen öldürdün şimdi de biz se-"

"Aa şey boşverin siz hiç uğraşmayın. Tamam anlıyorum en yakın arkadaşınız sevdiği çocukla kavga ediyor , çekip gidiyor , sonra başka bir çocuğu sevdiğini sanıyor , sonra aa burayı geç , hah gece yanına gidince çocuk saçmalıyor , ve arkadaşınız kaçırılmış oluyor. Tamam biraz fazla ama yani bunun için. Öldürülür mü yahu? Gençsiniz siz. Babam nerde ? "

       Amy aniden silahı Jess e doğrulttuğunda Jess gözlerini büyütüp yok artık temalı bakışlarını yolladı. Amy gibi komik , poncik bir kız nasıl bu kadar delici bakışlara sahip olup ona silah doğrultabilirdi ki ?