Petunia 2

17 4 0
                                    

  Çocuklarla oturmuş film izliyorduk ama ben bir türlü odaklanamıyorum.
Nedeni ise 10-15 dakika önce öğrendiğim şeydi.
Gerçekten Luke benden hoşlanıyor muydu? Böyle bir şey nasıl gerçek olur Aklım almıyordu. Luke ile çok uzun zamandır tanışıyoruz ve bana karşı hiç öyle bir tavrı olmamıştı.
Şuan düşündüm de Luke'un kimseye karşı bir ilgisi olmamıştı. Hep yalnızdı. Bunu hiç sorgulamamıştım çünkü gruptaki en aklı BAŞINDA ve normal olan oydu. Muhtemelen kendisi için doğru insanı bekliyor diye düşünüp onu takdir etmiştim.

Kendimi düşüncelerimden ayırıp ekrana odaklanmaya çalıştım. Her zamanki sıkıcı korku filmlerinden biriydi. Birbirinin aynısı senaryo ve Karakterler. Orijinallik Sıfır. Sağımda Calum onun yanında Luke ve Ashton solumda ise Micheal oturuyordu. Micheal baya bir etkilenmiş gibiydi.

Bir anda yaratık ekrana fırlayınca haliyle baya bi korktum.
Ashton "Tanrı'm Grace küçük kızlar gibi Çığlık atıyorsun." Dedi.
Ona döndüm ve "Aslında Çığlık atan Micheal'dı." Dedim.
Herkes bir anda Micheal'a döndü. Yüzü her zamankinden de beyaz olmuş, korkusu adeta Yüzünden okunuyordu.
"Ne var?" Der gibi baktı. Çocuklar kendi aralarında gülüp önüne döndü.

Rahatsız bir şekilde yerimde kıvrandım. Böyle rahat edemeyeceğimi anlayıp ayakkabılarımı çıkardım. Bacaklarımı kendime Çektim. Bu hareketimden sonra Luke'un bakışları kısa bir süreliğine bana kaydı.

O Sırada Calum'un telefonu çaldı ve ayağa Kalkıp odadan çıktı. Calum'un yeri boşalınca Luke biraz kayarak Yanıma yaklaştı. Tanrı'm şuan gerçekten çok rahatsız edici bir durumdayım.
Tekrar bir yaratık ekrana fırlayınca Micheal korkuyla bana yapıştı. Ne erkek ama!
Luke kafamın arkasından Micheal'ı itti. 
Micheal toparlandı ve eski pozisyonuna geri döndü.
Luke'un elini saçımda hissedince irkilerek ona baktım. Gülümseyerek Micheal'ın korkuyla Üstüme atladığı esnada elindeki kaseden Üstüme dökülen mısırları topluyordu. Sol omzumdaki mısırı almak için Üstüme doğru eğildi. Mısırı Aldı ve tam olarak doğrulmadan önce tam yüz yüzeyken mısırı Ağzına atıp gülümsedi. Doğrulup koltukta tekrar geri yaslandı. Ben ise öyle kalmıştım. Iyiki film izlediğimizden ışıkları kapatmıştık çünkü muhtemelen kıpkırmızı kesilmiştim.

Bir anda ayağa fırladım ve hızlı bir şekilde tuvalete gittim. Yolda giderken omzumu kapı kirişlerine vurmayı da ihmal etmemiştim. Elimi Yüzümü yıkadım ve aynadaki yansımama baktım. Gerçekten de kızarmıştım.
Yakından daha mı yakışıklıydı ne?
Ne diyorum ben ya? Hemen kendimi tokatladım ve Kafamı salladım. Kendine Gel!
Bir bahane uydurup gitmeliydim. Sonra bir Şeyler düşünürdüm. Luke'un yanında olmak bana iyi gelmiyor.

Salona geri döndüm. İçeri girdiğimde ne kadar karanlık olsada Luke'un bana baktığını fark ettim. Koltuktaki eski yerime Luke'tan uzak bir şekilde oturdum. Ayaklarımı kendime çektim.
Kafamı dağıtmak için filme tekrar odaklandım.
20 dakika filan geçtikten sonra film bitti. Işıkları açtık. Karanlıkta Farketmemiştim ama Calum geri dönmüş Ashton'ın yanına oturmuştu.
Ashton'la beraber film hakkında konuşuyorlardı.
Luke Yanımda hafifçe esnedi. Refleksle ona döndüm. O da bana baktı. Sonra gözleri Ayağımda takılı kaldı. Gülümsedi ve "Bu çoraplarını çok seviyorum. Çok tatlılar." Dedi.
Şaşkınca ona baktım. Hızlıca Calum'a dönüp "Benim artık eve gitmem laZım." Dedim. Kafasını salladı ve "Ben seni bırakırım." Deyip ayağa kalktı. Peşinden de ben. Çıkmadan Luke ile vedalaştı. Ben ise kuru bir "Hoşçakal" dedim. Bana muzip bir şekilde sırıttı.
Kapıdan çıkarken Petunia'nın havlamalarını duydum.
Hoşçakal diyordu.
Pek hoşçakaldığım söylenemezdi ama neyse...

Haftasonu bitmiş ve tekrar pazartesi olmuştu. Kafeteryanın Kapısında dün akşam uyumayıp yaptığım Planı gerçekleştirmek için kendimi cesaretlendiriyordum. Bunu yapmak zorundaydım. Olurda Luke ile bir şey yaşarsam bu herkesi kötü etkilerdi. O çocuklara gerçekten değer veriyorum. Hele Calum'a kardeşim gibi. Horozum benim. Ve bu onlarla aramı açardı.
Aynı zamanda Luke'un bana iyi geleceğini düşünmüyorum. Luke bir kaç hoş anı paylaşıp ayrıldıktan sonrada arkadaş kalabildiğiniz değil de
Sizi kendine tamamiyle bağlayıp ayrıldıktan sonra da unutamayacağınız türlerdendi. Luke beni mahvederdi ve bunu yaparken kendi de zarar görürdü.
Bunların Hiçbirini istemiyorum bu Yüzden bu Planı uygulayacağım.

Your dog in love with my dog //hemmingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin