Tao sabah ışıklarının yüzüne çarpmasıyla beraber uyandı.Uçaktan iner inmez birkaç saat uyumayı planlamıştı fakat otele gelir gelmez yatmış ve ertesi sabaha kadar uyumuştu.Sersem bir şekilde yatağından çıktı ve banyoda yüzünü yıkadı.Banyodan çıkıp üzerine sade birşeyler geçirdi ve kahvaltı yapmak için odasından çıktı.
~~~
Kahvaltı yaptıktan sonra havuza gitmeye karar verdi.Aslında Kris'i arayacaktı.Çünkü onun Japonya'da olduğuna emindi.Gizli kaynakları vardı ve öğrenmişti.Kris'in bu otelde kaldığını da o gizli kaynağından öğrenmişti.Belki havuzdan sonra arayabilirim diye düşündü ve havuzun yerini öğrenip odasında kıyafetlerini değiştirdi.Üzerinde sıfır kol ve altında şort vardı.
Havuza gelince biraz göz gezdirdi.Çoğu insan açık havuza gittiklerinden Tao burada kimseyi görememişti.Biraz rahatlayarak havuza doğru yöneldi ve önce sıfır kollu tişörtünü vücudundan sıyırdı.Daha sonra şortunu indirdi ve boxerı ile suya balıklama atladı.Yüzmek ona iyi geliyordu.Tao yüzünce rahatladığını hissediyordu.
Biraz daha yüzdükten sonra Tao yorulduğunu hissetti ve havuzdan çıktı.Bir havlu aldı ve beline sardı.Başını kaldırdığında karşısında biri duruyordu.Hiç beklemediği biri.Kris...
"K-kris?" diye kekeledi Tao.Ne diyeceğini bilemiyordu.Tamam onu arıyordu ama onu bulduğunda ne diyeceğini bilmiyordu.
Kris onun gözlerinin içine bakıyordu.Çok kötü hissediyordu.Tao'yu bir daha görmeyeceğini sanıyordu.Onu bırakıp gitmişti ve şimdi Tao karşısındaydı.Ne diyecekti ? Seni bıraktım ama hala seni seviyorum mu ? Yok artık !
"T-tao..senin burada ne işin var?" diye sordu Kris.Gerçekten de merak ediyordu.
"Ihm..şey..ben buraya sadece seyahat etmeye geldim.Eh buna hakkım var değil mi?" dedi Tao.
Kris hafifçe güldü ve bilmiş gibi başını salladı.
"Anladım.Bana kızgın mısın?" dedi Kris.Bu soruyu aniden sormuştu.
Tao tekrar eğdiği başını kaldırdı ve göz göze geldiler.
"Ben sana kızgın değilim.Sadece beni neden bıraktığını bilmek istiyorum.Sadece neden bıraktın?" dedi Tao.Şimdi gözleri dolmuştu.
"B-bilmiyorum...belki de sana olan duygularımda ciddi değildim.Hiç bir fikrim yok.Sadece gitmek istedim o kadar." diye yanıtladı Kris.O da nedenini bilmiyordu.Duygularından emin olmadığını düşünüyordu.
"Peki neden bana söylemedin? Bunu bilmem gerekirdi.Beni sevmiyorsan bunu söylemelisin. En azından unutmaya çalışırdım.Seni bulmaya çalışmazdım Kris." dedi ve Kris'in yanından geçti. Kris onu sevmediğini söylemeliydi.Hiç değilse şimdi bu kadar üzülmezdi.
Tao tuttuğu gözyaşlarının akmasına izin vererek oradan ayrıldı.Kris ise şimdi sevdiği çocuğu ve eski sevgilisini düşünüyordu.Sevdiğini bırakamazdı ama Tao onu çelişkiye düşürtmüştü.Şimdi ne olacaktı ? Sevdiği çocuktan ayrılacak ve Tao'nun kollarına mı koşacaktı ? Hayır.Kaderine razı gelecekti.Ama bir ihtimal..belki de sevdiğim dediği çocuğu sevmiyordu ?
TaoRis-