10.BÖLÜM

114 15 8
                                    


Sabah Deniz in geleceğini bildiğimden erkenden kalkıp hazırlandım. Üzerimi değiştirdim, bir şeyler bile atıştırdım hatta, ama daha gelmesine neredeyse bir saat vardı.

Canım sıkılınca televizyonu açıp kanallarda gezinmeye başladım. Koltukta öylece oturmuş televizyona bakarken bir haber kanalı dikkatimi çekti. Oturduğum yerde doğrulup hafifçe sesini açtım. Spikerin söyledikleri ise beni şoka sokacak nitelikteydi.

" Bir son dakika haberi ile karşınızdayız sevgili izleyiciler. Arga Holdinge silahlı saldırı düzenlendi. Saldırganın kimliği henüz belli değil ancak saldırının holdingin yönetim kurulunda bulunan Aslan Aydın' a yönelik olduğu söylentileri var. Saldırganın hala holdingde olduğu da elimize ulaşan bilgiler arasında. Şimdi olay yerinde bulunan muhabir arkadaşımıza bağlanıyoruz."

Ne zaman kalktım, evden ne zaman çıktım, ne zaman arabama bindim ve yolu yarıladım hatırlamıyorum. Televizyonu hatta kapıyı bile kapatıp kapatmadığımı bilmiyorum.

Kalbim hiç durmaksızın deli gibi çarparken elimden ne geleceğini bile bilmeden son hız gidiyorum sadece. Çalan telefonu bile son dakika fark edip açıyorum.

" Sağa çek ve beni bekle. Alin duydun mu beni?"

Deniz in telaşlı sesi arabada yankılanırken ayağım gaza ısrarla daha istekli basıyordu. Sesim ise bir fısıltıdan farksızdı. Duyup duymadığını bile bilmiyordum.

" Yapamam. Gitmem gerek. Duramam Deniz."

" Alin lütfen saçma sapan bir şey yapma. Lütfen beni bekle."

Şirketin önüne gelince arabayı durdurup telefonu elime aldım.

" Deniz üzgünüm, kapatmam gerek."

" Alin!"

Deniz in seslenişini duysam da aldırış etmeden kararlı bir şekilde binaya doğru yürüdüm. Polis çoktan binanın etrafını sarmıştı. Onlara görünmeden bir şekilde içeri girmem gerekiyordu.

Yavaşça sadece şirket çalışanlarının bildiği, acil bir durum olduğunda çıkış yapmalarını sağlayan, yan binayla bağlantılı olan kapıya yöneldim. O kapı hiçbir zaman kilitli olmazdı. Babamın neden yan binayı alıp böyle bir giriş yaptığını hep merak etmiştim, şimdi anlıyorum.

Binanın alt katları tamamen boşaltılmış sadece babamın ofisinin olduğu kattan sesler geliyordu. Sessizce oraya doğru ilerlerken telefonumun titremesiyle durdum. Arayan tabi ki Deniz di.

" Alin! Neredesin?"

" İçerideyim."

Derin bir nefes verdi.

" Olduğun yerde beni bekle."

" Bekleyemem. Onları bulmam lazım. Bir şey yapmış olabilir."

" Sorun da bu zaten Alin. Sana da bir şey yapabilir. Sadece beni bekle tamam mı? Beraber gidelim Alin. Tamam mı?"

" Tamam bek-"

Konuşmamı ensemde hissettiğim tabancanın soğuk metali böldü. Yavaşça indirdiğim telefonumda Deniz in sesi duyuluyordu. Arkamdaki her kimse silahı sırtıma indirip yürümem için dürttü. Telefonun sesini kısıp açık bıraktım. Görüp görmediğiyle ilgili hiçbir fikrim yoktu ama o an için iyi bir fikir gibi geldi. Arkamı dönmeden yavaşça konuştum.

" Kimsin sen? Ne istiyorsun bizden?"

Histerik bir kahkaha attı.

" Kim miyim? Hayatını elinden aldığınız adamım ben. Karısını çocuğunu elinden aldığınız adam."

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin