SEHERBeyaz konversimin artık beyaz olmayan ucuna bakarken,saatimin sinirbozucu tiktakları bana eşlik ediyordu.
Beklemekte ikinci aşamaya geçmiş bulunmaktaydım. Yani koridorda gelgit yapmaktan yorulup,oturma aşamasına geçiş yapmıştım.
Hasta yakını olarak bu sefer beklediğimden az insan varken,orada bulunanların kim olduğunu tahmin etmeye çalıştım.Benim yaşımda olduğunu hissettiğim iki kız,orta yaşlarda bir adam ve bir de esmer bir çocuk vardı.
Kızlar ve esmer çocuğun annenin kardeşi olduğunu,adamında bebeğin babası olduğu kanısına vardıysamda bir tuhaflık seziyordum.İfadeleri normal gelmezken aralarında konuşmamalarıda cabasıydı.Tanışmıyor gibi davranıyorlardı.
Sanki bebek değilde ölüm bekliyorlardı.Bu durum tüylerimi diken diken ederken tekrar dikkatle süzmeye devam ettim.Normalde burada bekleyen insanların yüzünde yarı endişeli ama bir o kadar da mutlu bir ifade olurdu.Saatin bu kadar geç olmasından dolayı boş olan koridorda yavaş adımlarla gezinen bu dörtlüde sadece korku vardı.
Sanırım aileye yeni bir üyeyi istemiyorlardı.Doğacak bebek için üzülmüştüm.
Telefonumun yüksek müziği etraftaki bakışları üzerime toplarken,mahcup bir ifadeyle telefonu açtım.-Seher nerdesin kızım sen,anneannem meraktan öldü.
Normalde tok çıkan sesinin şimdi bu kadar tiz çıkmasından anladığım kadarıyla anneannem çok korkmuş olmalıydı.
-Ben,şeydeyim yani şey işte.
Yalan söylemekten anlamadığım için toparlayamadığım cümlem beni ifşa ediyordu.
-Yine mi doğumhane kapısındasındasın Seher kaç kere diyorum sana farklı aktivitelerle mutlu olmayı dene.Telefonu kulağımdan uzaklaştırdım. Çünkü öğüt kısmından hoşlanmıyordum.Beni düşündüğünü bilsemde aynı şeyleri tekrarlamaktan bir türlü vazgeçmiyordu.
-Tamam Emine kapatıyorum,doğumdan sonra geleceğim. dedikten sonra cevap almayı beklemeden telefonu kapattım.
Derin bir of çektim.
Ayağa kalktığım zaman hızla gelen adım seslerine çevirdim kafamı,olay gittikçe karmaşık bir hal alıyordu.Orta yaşlı sarışın bir kadın ile kocası olduğunu düşündüğüm aynı yaşlarda bir adam endişeli bir yüz ifadesiyle orada bulunan adamın yanına doğru neredeyse koştu.
-Kızım,o iyi mi Mehmet?
Neredeyse ağlarcasına çıkan sesi tüylerimi diken diken etmişti.
Sıralı olan beyaz koltuklardan birine gözlerimi karşıdan ayırmaksızın oturdum.
Kadın oldukça korkmuştu,durmadan ağlarken adı Mehmet olan adam onun omzunu sıvazladı.
-Abla sakın ol,inşallah bişey olmayacak.Adamın yüzü konuşmasının aksine bir ifadeyle bürülüydü.
Çehresi şuan olduğundan fazlaca yaşlı gösteriyordu.Mehmet denen adam kadına çeşitli teselli sözleri söylerken sarışın kadının zengin görünümlü kocası içerisinde bulunduğu sükut halini terkederek esmer çocuğun yanına ilerledi.
Çocuğu hırpalamaya başlamıştı,elleriyle omuzlarını sıkıca tutarken bir ileri bir geri sallıyordu.
-Nerede o? Nerede kızımın bu halinin sorumlusu şerefsiz arkadaşın,yaptığı şeyin arkasında durmaktan da aciz mi?
Esmer çocuk yere bakmaya devam ederken oldukça mahcup bir şekilde bir adım geriledi.
Kızlar aralarında konuşuyorlardı. Sarışın kadın bu sefer onların yanına gitmişti.
Onlardan uzakta olduğum için duyamıyordum,Olay silsilesi hızla gelişirken,tahminlerinin yalnış olduğuna emin olmuştum.
Sanırım anne adayı fazlasıyla gençti.
Ve sayın sorumsuz babada ortalıkta yoktu.Beni ilgilendirmedigi halde sinirim bozulurken beklenen kapı sessizce açıldı.
Üzerinde mavi önlük ile çıkan adam doktor olmalıydı.Herzaman olduğu gibi gülümsemiyordu.
Normalde doktorlar bebeklerin müjdesini verirken gülümserlerdi.
O halde bu adam neden gülümsemiyordu?
Yanında bulunan sabırsız topluluğa birşeyler söyledikten sonra ilerledi.
Sarışın kadın yere düşmüştü.
Kalabalık onun yanına koşarken agladığımı yeni anlamıştım.
Gözlerimi yere çevirdim,
Görmeyi beklediğim şey kesinlikle bu değildi.
Mutluluklarını izlemeye gelmiştim.
Babanın doktora sarılışını,babanenin dedeye ve arkadaşların birbirine sarılışını,sansürsüz bir kahkaha ve engellenmeye çalışılmayan mutluluk gözyaşlarını izlemeye gelmiştim.