Zorlukla taşıdığım bedenimi isteksizce kaldırdım.
Faili meçhul kişinin kimliğinden habersiz olsamda,kararan havanın aleyhime olacağından korkuyordum.Kasklı kişinin karşısına korkakça bir adım attım.
Kimliğini saklamak istiyor gibi bir hali vardı.
Boğuk bir ses tonuyla
-Bin dediğinde kim olduğunu öğrenmeden binmeyecegimi dile getirdim.
Hiç hareket etmeksizin tekrar "bin"dedigi zaman onun baştan aşağı incelemeye başladım.
Siyah bir kask,siyah onu kapalı bir ceket giyiyordu,yapılı bir vücuda sahip olduğu da aşikârdı.
Sabırla beni bekleyip tek kelime etmiyordu,kimliği bu kadar önemli demek diye düşünürken siyah ceketinin sarmaladıgı kolundan sarkan mavi kumaş parçasını gördüm.
İsimsiz gölge..
Derdi neydi neden bana yardım etmeye çalışıyordu?
Beni çok sert bir şekilde uyaran da o degil miydi sanki.Düşünceler beynimle saklambaç oynarken derin bir nefes aldım.
Bunu umursamamaya karar verdim,küçücük konular hakkı da saatler düşünmek gerçekten çok aptalcaydı.
Belli etmemeye karar verdikten sonra,başka şansımın olmayacağını da göz önünde bulundurarak arkasındaki yerimi aldım.Ben motora bildikten sonra motoru çalıştırdı.Gözlerimi kapadım.Gerçekten çok yorgun hissediyordum.
Motoru orta süratle kullanmasına şaşırmış olsamda motorun kenarlarına sıkı sıkı tutunmaya devam ettim.Islak saçlarım rüzgarda çırpınsada umarsızca gözlerimi kapalı tuttum.Neden doğum günü kutlaması yapmadığını biliyordum.Çünkü bu o kız olmadan geçirdiği yıllara her zaman kanıt olacaktı.Zannımca onu asla unutmayacaktı.
Bu beni derinden sarsarken aptalca ümitlerimi bir kenara bıraktım.İnsanlar imkansızı severlerdi,benim derdim de bu olmalıydı.Gözümden izinsiz ve küstahça yuvarlanan damlaya nefretlerimi ilettim.
Elimi kaldırıp onu silmek için fazlaca korkaktım.Korktugum şey motordan düşme riskim mi yoksa yaşın yerine yenisi eklendiği vakit ona değer verdiğimi anlayacak olmam mıydı bilmiyordum.Sesini belirtmemeye de özen gösterdiğini fark ettiğim zaman kaskın altındaki kulağına adresi fısıldadım.
Yine cevap vermesede kafasını sallamasından anlamıştım.
Bugün onun yanında olmayı istesemde buna hakkım olmadığının bilincindeydim.Hem o acı konusunda oldukça ustalaşmıştı.Kararan gökyüzü yağmurun ardından eşsiz görünüyordu.kafamı bulutlardan temizlenmiş yıldızlı gökyüzüne çevirdim.
Derin bir nefes çektim,Bunun iyi geldiğini damarlarımda hissediyordum.Motor durduğu zaman eve geldiğimizi anladım.Motordan yavaşça inip asla çıkarmadığı kaskın göz kısmına baktım.
Tam olarak görünmesede onunla şuan göz teması kurduğumu düşünüyordum.
-Teşekkürler isimsiz gölge dedim,bitkin bir sesle ama şuan ona bişeyler söylemem gerektiğini biliyordum.aslinda ne kadar kaba olsada yardıma ihtiyacı vardı,seçeneklerim az bir cümle sayısıyla sınırlıydı.
Aklıma ilk gelen şeyi soyledim heyecanlı ses tonumla.
-Birazdan sana söyleyeceklerim anlamsız gelebilir hatta bu kız şizofren mi de diyebilirsin sayın isimsiz bey.
Ama sadece dinle,Birgün çok üzülürsen,seni derinden sarsacak bir olay yaşarsan hayatta ve bunu kimseye söylemezsen, o cesareti kendinde bulumaz ve hep yalnız baş etmek zorunda kalırsan o zaman bir kağıt al ve yaz içinden geçenleri,acını sonra gemi yapıp denize at.Yüzüşünü daha sonra denizin onu yutuşuna dikkatle bak.Bunu yaparkende denizin hayat olduğunu farzet.Dedikten sonra sessizliginin arasından sıyrıldım ve eve doğru yavaşça yürümeye başladım.Şuan bana bişeyler söylemesini istesemde bunu yapmayacağını biliyordum.Motorun çalışma sesini işittiğim zaman bakışlarım gidişine kaydı.Siyah asfaltta en az onun kadar siyah bir şekilde ilerliyordu.
İçimde bir ses artık sadece gidişlerine tanık olacaksın derken apartmanın kapısını ittirdim.
...