Hissikâblelvuku

21 2 0
                                    

ZELİHA

19.00

Saati gördüğümde penceremin yanına koştum perdeyi kaldırırken onu görememek korkusu çoktan sarmıştı bedenimi.

bej rengi stor perdeyi araladım.

Ordaydı.

İstiklal caddesinin bütün istişhamına karşın siyahtı yine. Kafasındaki fötr şapkayı çıkarıp yere koydu .

Arkadaşını bir haraketle onaylarken şarkıya başladı. Pencereyi ne zaman açtığımın bile farkında değildim . Elimi yanağıma yerleştirip pervaza yaslandım. Yaklaşık 5 aydır hergün yaptığım gibi.

Sesinin odamı hüzünlendirmesini izledim.

Annemin 'merdümgiriz' olduğumu söylerken ne kadar haklı olduğunu düşündüm. Cesaretimi toplamaya çalışıyordum. Bir kere de olsa yakından dinleyebilmeyi hayal ettim.

Şarkının en can alıcı noktasına geldiğinde gözlerimi kapayıp eşlik ettim.
Beni neden sevmedin?

İç geçirdim . Verdiğim bu onurlu mücadeleyi tebrik ettim içimden.

Onunla göz göze geldiğimi düşündüm. Ay ışığının verdiği cesaretle ayaklandım.

Hırkamı üzerime alıp kapıya koştum.

Starwars karakterlerini barındıran pijamalarımı umursamadan ve çiseleyen yağmura inat giydim ayakkabılarımı.

merdivenleri üçer beşer inerken ne yaptığımın farkında olup olmadığımı sorgulamamaya çalıştım.

Eğer farkına varırsam vazgeçerdim çünkü.

apartmanın kapısını araladım. Geri dönmek için geç kaldığım düşüncesini aşıladım kendime.

insan topluluğun yavaş yavaş dağıldığını görebilecek kadar yakınlaştım.

adımlarımı yavaşlatırken belirginleşen suratını ilk defa bu kadar yakından görüyor olmam titretti kalbimi.

Tam karşısına geçtim . Saatlerce gelip geçen insanların arasında gözlerimle buluşmasını bekledim gözlerinin.

Yoğun kahverengi gözleri sorumsuzluğumu meşru kılıyordu. Unuttuğum dünyayı hatırladım.

Duruşu bile İmkansızı tanımlıyordu derinliklerimde.

Gitarı tutan bileklerinde duran dövmeye baktım. 'mezcup'

Dünyayla ilişkisini kesmiş kişi.

O'na gönderdiğim bütün renklerin üzerini kapatıyordu siyahı.

Tekrar kaldırdım kafamı bi umut. Soyundum duygularımı .

Zaman kavramını yitirmiş bir kızdım karşısında.

Bütün çıplaklığımla baskı yapıyordum gözlerine .

Yağmurun artması durdurmadı beni, benliğimi.

Göz Göze geldiğimiz o an.

O an.

İçimde ne varsa söyledimm içten içe. Sesinin bende bıraktığı pespaye duyguyu.

Alışık olmadığım kalp çarpıntılarını. 5 ay boyunca odamın içinde gezen sesinin pervasız soluklarını.

Şuan bana bakan gözleri sayesinde uyuşan bedenimi.

Gözleri Gökyüzüne çıktığında ne zamandır tuttuğumu bilmediğim nefesimin atmosfere karışmasına izin verdim.

sol bileğini saran sargının üzerinde ki kurumuş kan onun Müşkülpesent tavırlarıyla kapandı tekrar gitarın üzerine.

VAVEYLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin