TANITIM

4.7K 341 124
                                    

Elimdeki fenerle beraber işime yarayacak birkaç parça şey ararken her ne kadar kimsenin olmadığını bilsem de sessiz olmak için ekstra çaba sarf ediyordum. Fakat her yere dağılmış kıyafetler ve boş paket parçalarından dolayı bu epey bir zordu. Haliyle de normalde bile ter dökerek yaptığım bu eylemde bir de etraftaki dağınıklık ya da paketlere basarak ses çıkarma korkusu beni hepten terletiyordu.

Hatta öyle ki korkudan bir an ciddi ciddi çıkıp gitmeyi düşünmüştüm fakat buraya kadar gelmişken ve bunu yapmaya ihtiyacım varken her şeyi boş verip gidemiyordum. Yine de hangi insan evini bu kadar dağıtarak çıkıp giderdi sorusu da aklımda büyük bir soru işaretiydi elbette.

Evde maddi değeri pek olmayan hatta yokluğunun bile neredeyse hissedilemeyeceği bir şeyler ararken kapıdan gelen sesle olduğum yerde donup kalmıştım. Yıllardır bu şeyi yapıp, insanların evine girip çıksam da ilk kez şu anda yakalanma riski yaşıyordum ki bu da panik olmam için yeterli bir nedendi.

Saklansa mıydım acaba? Hayır. Hayır, ev küçüktü ve ben bu fizikle kesinlikle yakalanırdım. Ya da ev sahibine mi saldırmalıydım? Tanrım... Ne diyordum böyle? Ben çimlere bile basamayan biriyken bir canlıya saldırmam imkansızdı.

Aklıma gelen iki seçeneği de elerken derin bir nefes aldım. Ne yapacaktım ben şimdi? Yakalanırsam eğer tüm iş saygınlığımı kaybeder, alay konusu olurdum. Bu her şeyin sonu demekti.

O anda çaresiz bir şekilde cama yaklaşıp son bir seçenek olarak 2. kattan aşağı atlayabilir miyim acaba diye düşünmüştün. Fakat ben daha düşünürken kapının açılmasıyla sessiz bir küfür savurup tek çarem olarak kalan camın kolunu açmak için zorladım.

Yani cidden mi? Tanrı aşkına tek çarem olan camın da sıcaktan şişip açılmaması benim nereden sahip olduğum şansızlığımdı?

Hem bu saatte ev sahibinin burada ne işi vardı? Sehun bana bu gece evde olmayacağını ve her ne alacaksam rahat davranabileceğimi söylemişti. Eğer benimle oyun oynayarak şu anki gerilimi yaşamamı sağladıysa onun o aşık olduğu saçlarını kendi ellerimle- hem de Luhan'ın gözleri önünde- kazıyacaktım.

Camı son bir kez daha güçlü bir şekilde zorladığımda nihayet açılmıştı fakat aynı anda ışığın da açılmasıyla kısa bir an şoktan olduğum yerde kalmıştım. Neyse ki hızlı bir şekilde kendime gelmiştim de camın kenarına çıkmıştım. O anda her ne kadar aşağıya atlamak için camın pervazına çıkmış olsam da göründüğünden daha yükseklikte bu daire yüzünden dudaklarımı ısırmadan edemiyordum.

"Kim var orada? Jongin sen misin? Seni affetmem için mi geldin? Biliyordum işte hala beni sevdiğini!" Ben aşağıya atlamak için kendimi hazırlamaya çalışırken ev sahibinin koşarak gelip bacaklarıma sarılmasıyla dengemi kaybetmiş ve 2. kattan aşağıya düşmekten son anda kurtulmuştum. Peki, bu iyi bir şey miydi yoksa kötü bir şey miydi? Açıkçası o anda fikir yürütmekten epey bir uzaktım.

Yine de ev sahibinin bahsettiği Jongin kimdi ve onu neden affetmeliydi, bilmiyordum ama ben Jongin olmadığımdan kesinlikle emindim.

** Merhabağğğğlaaaağğğrrr...

Çok istediniz ben de sonunda bir Chanbaek ile karşınızdayım gkjnkvn

Her ne kadar Hunhan'ın kadar olmasa da Chanbaek de epey sevdiğim ve inandığım bir çifttir ki ne kadar ponçik olduklarından bahsetmeye bile gerek yok. Fjkhdfkj Bu yüzden de bir Chanbaek yazmak, onların sevimli hallerini kafamda canlandırmak iyi olur diye düşündüm dfklf

Başlangıçta one shot olarak düşünmüştüm ama bilirsiniz elim aza gitmeyip uzun olunca dedim mini fic olsun. Ve finalini yazmak üzereyim çoktandır duruyordu çünkü önceliği Anuncio'ya vermiştim. Şimdi de Anuncio bitmişken bunu paylaşacağım.

Biliyorum benden mini fic diye başlayıp uzun yazdığım çok şey gördünüz ama bu cidden öyle değil fkjd 7-8 bölüm belki olur belki olmaz. Zaten klasik bir ben bulacaksınız bu ficte de mkdc

Yayımlamaya da en kısa zamanda başlayacağım belki bayramdan sonra bile olabilir. Şimdilik bu kadar yeniden görüşene kadar fici sevenlere önerin ve yayımlamaya başladığımda onu da diğerleri gibi çok sevin ♥♥

CLEPTOMANIA // CHANBAEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin