Saat 02:00 ve ben yine, balkonumda kahvem ile karanlık sokağa bakıyorum. Sokağı aydınlatan sokak lambaları ve esen rüzgardan etkilenen yaprak sesleri bana huzur veriyor. Bu huzur eşliğinde düşünüyorum, babamı, yeni başlayacağım liseyi....
Ancak bu düşünce ve huzur uzun sürmedi. Küfür ve bağırma seslerinin ardından sokağın başında bir genç erkek göründü birisinden kaçıyor gibiydi, sürekli etrafa bakıyordu, köşede biraz durup soluklanmaya çalışıyordu ardından bağırma sesleri yaklaştı. Köşede dinlenen çocuk, sesler yaklaşınca koşmaya başladı. Bizim binanın önüne geldiğinde ayağı bir taşa takıldı ve düştü. Arkasından koşan yine bir gençti, öndeki çocuğun yere düşmesini değerlendirerek daha hızlı koştu ve çocuğu yakasından tutup olduğu yerden kaldırdı daha sonrada çocuğu karşı binanın duvarına fırlattı, çocuğun hali kalmamıştı,yine olduğu yere oturdu. Onu duvara fırlatan genç bu kez bıçak çıkarttı ve çocuğa yöneltti. Bu kez ben dayanamayıp oturduğum sandalyeden kalktım, hızla ceketimi alıp evden çıktım, annem uyuyordu o yüzden kapıyı yavaşça örttüm. Bıçağı tutan gence arkadan yaklaşarak oturan gence sessiz ol işareti yaptım o ise beni onaylamak için gözlerini açıp kapattı . Bıçak tutan gencin sol omzunu tuttum ve sağ elini arkaya doğru büktüm , bıçağı bırakması için :
- Bırak o bıçağı!
Ardından bana yüzünü çevirdi ve beni görünce kahkahalarla güldü:
- Ay çok korktum bayan Ninja ne olur bana canımı bağışla.(alaycı bir ifade ile)
Ben ise büktüğüm kolunu daha fazla sıkarak, bıçak tutan eline tekme attım bir acı hissettim ama bıçak elinden düşmüştü, ben ayağımla bıçağı kenara fırlattım ve :
- Şimdi bas git buradan!
İlk önce üstüme yürüdü ancak korkmadığımı anlayınca :
-Şimdilik gidiyorum ama başına büyük bela aldın bayan Ninja.
sinirlenmişti, belli ki bir kız tarafından yenilmeyi kendine yedirememişti . Ben hemen toparlanıp diğer çocuğun yanına gittim, çocuk şoka girmişti:
-İyi misin?
-Sen ,sen nasıl...
-Tamam biraz sakin ol ve bana ne olduğunu anlat.
-Ben okul müdürünün oğluyum , bana istediklerini yaptırmaya çalışıyorlar ben yapmak istemeyince de sonum böyle oluyor işte. iyi ki diğerleri yoktu yoksa alamazdın beni onların elinden.
-Nasıl yani daha başkaları damı var?
-Evet, senin az önce gönderdiğin kişi 11.sınıflardan, herkes ondan korktuğu için her dediğini yapar. Bitek sen ona karşı çıkabildin , o da bu yüzden çekip gitti. Yine de kendine dikkat et arkadaşlarıyla gelebilir.
-Arkadaşlarımı? Bu nasıl biri böyle mafya filan mı? dedim gülerek.
-Aslında değil küçük bir çete diyebiliriz ama yine de tüm okulda sözleri geçer çünkü kimse Uraz' la karşı karşıya gelmeyi istemez.
-Demek adı Uraz .Uraz bey ve çetesi .Tekrar güldüm çünkü bu bana çok saçma geliyordu.
-Sana teşekkür etmeyi unuttum , ben Barış ,10.sınıfım
-Önemli değil , ben de Arya 10.sınıfım.
-Gerçekten mi ? Peki hangi okul?
-Aslında ben aşağı taraftaki liseye gidiyordum ama yarın şu arkadaki okula başlayacağım.
-Bir saniye o okul bizim okul. Gerçekten çok sevindim Arya , Uraz'ın seni bizim okulda görünce ne tepki vereceğini çok merak ediyorum.
-Hadi ya daha okula başlamadan bela buldum desene.
Konuşmanın ardından kahkahalarla güldük daha sonra ben saatin 3 olduğunu görünce:
-Neyse yarın yorucu bir gün olacak ben artık gidiyim dedim ve oturduğum yerden kalkarak eve girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umudun Karanlık Yüzü
Teen FictionMerhaba ben Rumeysa, bu benim ilk hikayem bu yüzden hatalarım olmuş olabilir, hatalarım var ise beni yorumlardan uyarmayı ve hikayemi beğendiyseniz, hikayemi votelemeyi unutmayın. Elimden geldiği kadar sık sık sizlere bölüm yazmaya çalışacağım, görü...