Sinirlenmiştim. O kadar sinirlenmiştim ki tüm kaslarım gerilmiş, adeta patlamaya hazır bir el bombası gibiydim. Gelen üç zombiye tüm öfkemi kusmuştum. İşim bittiğinde hiç olmadığım kadar korkusuz ve kararlıydım.İçeri girmem gerekiyordu, zorundaydım. Son kan bağımı kaybedemezdim. Ama nasıl içeri girmeliydim. Gelen ve giden yolcu kapıları askeri arabalarla kapatılmıştı. O kamyonları öylece çekemezdik. Bu intihar olurdu.
O an zombilerin kör olduğu aklıma geldi. Kör olmakla birlikte kulakları da çok hassastı. Bir şekilde koku alma yetenekleri de gelişmiştir.
Aklımda bir delilik vardı. Ya işe yarardı, ya da ölürdük.
"Bir planım var."
Sibel: "Plan nedir?"
"Kamuflaj.."
Yılmaz abi beni anlamışçasına kafasını salladı. Öldürdüğüm zombilerin kanıyla kendimizi koku yönünden kamufle edecektik. Bıçağımı aldım ve ayağımın yanında duran leşin karnını deştim. Üstümdeki tişörtü seviyordum. Ama ablamdan daha çok değil.
"Yaptığımı yapın!"
Diğerleri de iğrene iğrene kamufle olmaya çalışıyorlardı. Yüzümüzü ve kollarımızı virüslü kanla kaplamıştık. Kıyafetlerimizi de...
*********
Furkan: "Deneme sürüşü yapmaya ne dersiniz?"
"Haydi!"
Yaklaşık 25 metre uzağımızdaki bir zombiyi gözüme kestirdim. Ses çıkarmadan yanına yaklaştık. Tepkisini ölçüyorduk. Her ihtimale karşı savunmadaydık. Ve tahminim doğru çıkmıştı. Şimdi o şeyle yüz yüzeydim. Geri çıktığımda Ahmet sevincini tutamadı. Kahretsin!
Ahmet: "Başardık!"
Zombi Ahmet'in olduğu yöne doğru saldırgan bir hamle yaptı. Yılmaz abi hızlı bir hareketle susturuculu silahını zombinin kafasına nişan aldı ve onu hakladı.
Yılmaz abi: "Evlat, dikkatli ol!"
Sibel: "Ahmet sen ne yaptığını sanıyorsun?"
"Tamam susun artık. Vakit kaybediyoruz. Ahmet, bir daha bunu yapma! O şey bana saldırabilirdi."
Ahmet: "Özür dilerim Toprak. Dalgınlığıma geldi."
Havalimanının yolunu tuttuk.
Ahmet: "Bu asi tavırlarını seviyorum. Bu kadar sert olacağın aklıma gelmezdi." diyerek muzip bir şekilde güldü.
"İstersen beni bir kez daha sinirlendir de sana aklına hiç gelmeyecek bir hareket göstereyim. İnan bana, ömrün boyunca bunu unutamazsın. Eğer zombilerden kurtulup bir ömrün olursa tabi."
Ahmet: "Şaka yapıyordum canım!"
Durdum. Şuan daha ciddi bir problemimiz vardı. Kamyonu çekersek gürültü yaparız. Camı kırarsak da aynı durum.
Furkan: "İçeriye nasıl gireceğiz?"
Yılmaz abi: "Etrafından dolaşalım. Eminim ki orası daha sakindir. Kapıyı kapatırlarken çıkan ses yüzünden hepsi bu tarafta toplanmıştır."
![](https://img.wattpad.com/cover/119561666-288-k742937.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7. KİTLESEL YOK OLUŞ #KA
FantasyEvrenin var oluşundan bu yana ölümün sonunda hep bir yeniden doğuş vardır. Yıldızlar ölür ve moleküler bulutsu kalıntılarıyla yeni yıldızlar ve gezegenler doğar. Dünya tarihinde de yok oluşun ardından hep bir var oluş vardır. İşte bu yok oluşların...