4. Bölüm (Ara bölüm)

22 4 0
                                    

TOPRAK'IN BABASI

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


TOPRAK'IN BABASI

İyi okumalar...

*******************************

Tarih: 16 Ocak 2007

Levent, bugün hiç olmadığı kadar tedirgindi. Düşünceleri onu yiyip bitiriyordu. Ama eğer başka bir yolu seçerse de onu başka şeyler yiyip bitirecekti.

Profesör Yılmaz'ın da öncülük ettiği deney başarıyla devam ediyordu. Bu başarının ardında neler bekliyordu onları? Ya virüs kontrolden çıkarsa? İşte Levent bu ihtimalleri kafasının içinde canlandırıyordu.

Sorumluluğunda olan iki kızı vardı. Karısının vefatından sonra bu sorumluluk katlanmıştı.

Bu işi reddedebilirdi ama yapmadı. Kızlarının geleceği için gerekli parayı biriktirmeliydi. Fakat onun en korktuğu şey; kızlarının iyi bir eğitim görebilecekleri bir gelecek olacak mıydı?

Levent, bu deney operasyunu başladığından bu yana kendini içkiye vurmuştu. Belki böyle rahatlayabileceğini düşünüyordu. Daha kötüsü oldu. Kafası ona hiç olmadık oyunlar kuruyordu artık. Akıl sağlığı hiç de iyi değildi. Bu da çevresine ciddi zararlar vermeye başlamasına sebep oldu.

Son zamanlarında kızlarından olabildiğince uzaklaştı. Ki onlara bir zararı dokunmasın. Artık dayanacak gücü yoktu. Çalışmalara bile doğru dürüst gelemez oldu. Bir şey yapmalıydı. Hem kendi, hem de kızları için.

O tırla çarpışmadan bir gün önce bir yıllık maaşını şimdiden çekmişti. Yaklaşık 1.000.000 Türk Lirası. Ardından da küçüklük arkadaşı, can dostu Yılmaz'la özel bir görüşme yaptı.

Kızlarını ona emanet ettiğini, kendisinin bu olanlara ve olacak olanlara fazla dayanamadığını söyledi. Yılmaz ne kadar karşı çıksa da olayın ciddiyetinin farkındaydı. Fikrini değiştirmeye çalışsa da Levent onu dinlemedi. Son çektiği mağaşını kızları için Yılmaz'a verdi ve yoluna gitti.  Bu da Yılmaz'ın onu son görülşü oldu.

Levent arabayı kullanırken ilk defa alkollü değildi. Fakat bunu kutlayacak zaman yoktu. Son bir kez ayıkken kızlarını görmeyi istedi. Onları koklamayı, öpmeyi... Her akşam üstü sokağın başındaki parka oynamaya giderlerdi. Onları orada bulabilirdi. Arabayı kaldırım kenarına çekti. İkisi de salıncakta sallanıyordu. Kim daha yükseğe çıkacak diye yarışıyorlardı. Levent gözyaşlarını tutamadı. Aklına eşi ölmeden önce ailecek piknik alanında salıncakta sallandıkları gelmişti. O sıralar Toprak daha doğmamıştı. 'Keşke annesini daha fazla tanıyabilseydi.' diye düşündü.

Onlara dokunabilmek için bir adım attı fakat anında vazgeçti. Bu anın babalarını son görüşleri olmasını istemedi. Son birkez onlara baktıktan sonra arabaya binip oradan uzaklaştı.

Anayola çıktığında sakindi. Tüm bu olanları düşünüyordu. O sırada yan şeritten geçen bir tırı fark etti. Uzaktan fakat kendisine zıt yönde geliyordu. Levent zamanın geldiğini düşündü. Kendini toparladı ve gaza son gücüyle bastı. Tır kornaya ikaz edercesine basıyordu. Levent ise kornayı duymuyordu bile. Son düşündüğü şey ise kızlarıydı.

Tırla Levent'in arabası çarpıştığında artık çok geçti. Araba tuz buz olmuştu. Levent Tırın ön tarafına sıkışmıştı. Ayıldığında kalbinin olduğu tarafa kalın bir şey girmişti. Acı içinde kıvrandı. Sonra ise kendini karanlığa bıraktı.

7. KİTLESEL YOK OLUŞ #KAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin