17.BÖLÜM

1.3K 44 18
                                    

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN 🇹🇷

HANDEĞ KUZUM NE YAPTIN SEN ÇOK BALSIN 😍😍😍😍TOLGAA GÖR BUNU GÖR GÖR GÖR YAAAAAA BURCU BERKİ ZİYARET ETMİŞ SİZDE OTURUN HANTOLUM TAMAMMI SAKIN ZİYARET FALAN ETMEYİN TAMAMMI TOLGA TAMAMMI HANDE

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

HANDEĞ KUZUM NE YAPTIN SEN ÇOK BALSIN 😍😍😍😍TOLGAA GÖR BUNU GÖR GÖR GÖR YAAAAAA BURCU BERKİ ZİYARET ETMİŞ SİZDE OTURUN HANTOLUM TAMAMMI SAKIN ZİYARET FALAN ETMEYİN TAMAMMI TOLGA TAMAMMI HANDE

İYİ OKUMALARRR 💙💙💙😁

-----
Selin saatlerce banyoda kapının arkadına yaslanmış oturuyordu kapının diğer tarafında ise ali artık kapıyı tıklatıp
"Aç kapıyı" demekten vazgeçmiş oda kapıya yaslanıp oturmuştu
Nazlı ve savaş ise banyonun hemen karşısındaki duvara yaslanıp oturmuşlardı
Genç kızdan artık ağlama seslernide alamadıklarında birbirlerine baktılar ali kapıya kafasını yasladığında selinin kalp atışlarını duydu âdeta
Savaş ise rahat gibi gözüken aliye sinirle bakıyordu aniden ayağa kalktı savaş
"BUNLARIN HEPSİ SENİN YÜZÜNDEN LAN!"
"Tamam savaş gel buraya sakin ol"
Nazlı savaşı durdurmaya çalışıyordu fakat onunda fazla bir gücü kalmamıştı
Yorulmuştu nazlı ikizi canı,kanı şuan zor durumdaydı ve o tüm ağır yüklerne rağmen ikizini yüzüstü bırakmak istemiyordu
"Evet!hepsi benim yüzümden,KAHRETSİNKİ HEPSİ BENİM YÜZÜMDEN"
Ali ayağa kalkıp savaşa yaklaştı
"KEŞKE ONU ŞUAN BU HALE GETİRMESEYDİM"
Ali hırsla duvara yumruğunu geçirdiğinde selin banyonun kapısını aralamıştı
"ALİİİ"
Selinin tiz çığlığına dönen ali kan içinde kalan elini unutmuştu bile ziraa selini gördüğü gibi uğuşmuştu eli
"Selin,özür dielrim herşey için"
"Ne özürü lan ne özürü kızın hayatını bok ettin"
Araya giren savaşa selin 'yeter'mesajını ileterek bakmıştı ali ise dikkatle seline bakıyordu
Ali savaşa döndü ve gülümsedi
Ağzını tutan selin banyoya geri girdi ve içindekileri klozete yolladı
Ardından yüzünü yıkadığında nazlı yanına gelmişti
"Nazlı"
"Selinn gel buraya"
İki kardeş içtenlikle birbirlerine güç veriyormuşcasına sarıldılar
"Bak ben babamla konuşacağım tamammı lütfen üzülme"
Başını sallayan selin az önce kustuğu için bomboş olan miğdesinin açlık çağrısına kırkırdadı
"Teyzesinin gülü"
Kafasını kaldırıp nazlıya bakan selinin gözleri doldu yeniden
"Ağlama kızım burda benim ağlamam gerek teyze oluyorum ya teyze teyze nazlı teyze sanırım yaşlandım"
GöZünden düşen bir damla yaşın ardından gülümseyen selin nazlıya bir kez daha dolu dolu sarıldı
"İyiki varsın kardeşim"
Nazlı onu desteklediğini belli ederek sırtını ovaladı
"Ben hep burdayım ikiz"
Bu sırada savaş ve ali salona geçmişlerdi ali mutfakta eline su tutup peçeteyle temizledikten sonra ağrısını unutmuştu bile
Savaş ise hala ona öldürecekmiş gibi bakıyordu
"Lanet herifin tekisin"
Ali savaşın söylediği cümle karşısında sadece kaasını kaldırıp gözlerine baktı ardından gülerek eliyle oyalanmaya devam etti
"Hadi ama savaş şunun şurasında yakında akraba gibi olacağız"
Dedi ali son derece soğukkanlı olarak
Savaş burnundan soluyor fakat kendisini tutuyordu
O sırada kızlar salona geldiğinde ali selini süzdü ve yanına ilerleyip koluna girdi
"İyimisin"
"Sadece açım"
"Tamam bildiğim bir yer var gidelimmi"
Selinin itiraza gücü kalmadığı için başını salladı
Fakat sonradan durdu
"Elin nasıl"
"Birşeyi yok bir duvara vurduğum için kırılacak değil"
Dedi ali selini rahatlatacak bir ses tonuyla
Başını sallayan selinin başını kaldırdı ali
"Merak etme canım acımıyor"
Tekrardan koluna giren ali nazlı ve savaşa döndü
"Geliyormusunuz"
Savaşla nazlı bir kaç saniyeliğine bakıştılar ardından gelmeyeceklerini söylediler
---
İstanbulun trafiksiz karanlığında bir restaurantın önüne park etmişlerdi arabayı
Ali selinin kapısını açıp elini uzattığında dışardan sıkıntısız bir çift gibi gözüküyorlardı
"Ali bey hoşgeldiniz"
"Hoşbulduk"
"İlk defa yanlız değilsiniz masanızı tek kişilik ayarlamıştık hemen düzeltiyoruz"
Gülümseyen seline kaydı gözleri
Bir ilke daha imza atmıştı selin
"Önemli değil"
Garson alinin kızıcağını düşünsede tersi olmuş ali gayet normal karşılamıştı
Ali bu şık restaurant'a her zaman yalnız gelir cam kenarındaki köşesinde oturur ve içkisi eşliğinde gecesini geçirir lakin bu sefer müstakbel karısınıda getirmiş henüz doğmamış bebeğine buranın eşsiz yemeklerini yedirtecekti
"Bak eğer yemekleri beğenmediysen başka yere gidebiliriz"
dedi ali menüye bakan seline dikkatle bakarken
"Hayır hayır ben hangisini yiyeceğime karar veremiyorum"
Kısa bir kahkaha atan aliye çevirdi bakışlarını selin
"İstersen hepsinden söyleyebiliriz"
"Yok hayır yemekler ziyan olur ben kendimi biliyorum hepsinide yiyemem"
"Ama şuan durum farklı yediklerinin %50'si hatta neredeyse tamamı bebeğe gidecek"
"Yinede hepsini yiyebileceğimizi sanmıyorum"

-----
Yemeğin ardından selinin yoğun ısrarı üzerine
Tatlı sipariş etmişlerdi çikolatalı puddingini büyük bir iştahla yiyen selinin dudağının her yanı çikolata olmuştu buna gülen aliye eşlik eden selin onu dürterek güldü
Bugün olanları unutmuş gibiydi üstelik ne sarhoştu ne de uzaylılar onu kaçıırp hafızasını silmişti
Bu düşüncesine gülen selini elindeki peçeteyle selinin dudaklarını temizleyen ali bölmüştü gülmeyi bırakan selin alinin elindeki peçeteyi aldı ve kendisi temizledi suyunuda yudumladıktan sonra kalktılar ali elindeki deste parayı bizi karşılayan adama sıkıştırdı
Ardından selinin beline elini koyup arabaya doğru ilerletti
Sessiz süren yolculuğun ardından ali'nin  evine geldiklerinde selin kendini yorgun hissediyordu
Eve tam girecekler sırada ali selinin bileğinden tuttu
"Arabaya bin ve sakın çıkma"
"Ali noluyor"
"Yalvarırım dediğimi yap"
Selin başını salladı ve arabaya bindi bu sırada şöförleri ve alinin sağ kolu olan mert alinin yanına geldi
"Sanırım evde birisi var mert "
Mert belindeki iki silahtan bir tanesini aliye verdi mermileri kontrol ettikten sonra yavaşça kapıyı açtılar
"Sen alt kata bak ben üst kata bakacağım mert"
Mert başını sallayarak aşağıya indiğinde ali önce salonu kontrol etti kimsenin olmadığına emin olduğunda üst kata çıktı
O sırada duyduğu çığlık sesiyle beyninden vurulmuşa döndü
"Aliii"
Aşağıya indiği gibi selinin karnına tutulan silah'ı gördüğü gibi gözü karardı alinin
"Bu sınırdan sağlam çıkamayacaksın LAN"
Selin titreyip ağlamaya başlamıştı bile ali onu öyle gördükçe çılgına dönüyordu
"Ali yoksa beni hatırlamadınmı sen neyse neyse hatırlama ama bak bu kadını nerden buldun sen"
Konuşan adam elindeki silahı selinin yanağına ve boynuna sürtüyordu
"SİKİCEM LAN BELANI YAŞAMAYACAKSIN SEN"
Bu sırada mert alt katta olduğu için birşey duyamamıştı fakat merdivenlerin yarısından olanları anladığında tekardan alt kata indi ve acil bir anda kullanılması için yapılan kapıdan arka bahçeye çıktı yavaş ve temkinli adımlarla ilerlediğinde ali onu farketmiş biraz olsun rahatlamıştı
"SELİN SAKİN OL TAMAMMI SAKİN OL GEÇİCEK"
Silahı doğrultan adam kahkaha attığında ali onu tanır gibi olmuştu fakat kestirememişti
Mert adamın arkasına yaklaştığında silahını doğrulttu ve bacağına ateş etti anında yere yığılan adam elindeki silahı düşürdüğünde mert çevik bir haraketle sikahını kaptı selin ise hâlâ olayın şokunda ve korkmuştu
Ali selinin yanına geldiğinde selinin gözleri çoktan kararmış kendini alinin kollarına bırakmıştı
----
Heyy bebikler sizi seviyorum demek istedim sadece 😂💕💕💕

Psikopat Mavi...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin