"NAPIYORSUN LAN SEN BİZİMİ İZLİYORSUN"
"H-hayır h-hayır"
Diyebildim zar zor alabildiğim nefes eşliğinde
"BANA BAK AÇ ŞU SİKTİĞİMİN GÖZLERİNİ"
Sımsıkı kapalı tuttuğum gözlerimi araladığımda az önce yakışıklı dediğim sarışın adam karşımda boğazımı sı...
SELİN Arabayı kullanırken sürekli aynalarımı kontrol ediyor takip edilip edilmediğimi anlamaya çalışıyordum Kırmızı ışıkta durduğumda mendil satan küçücük bir kız dikkatimi çekti masmavi gözleri sapsarı saçları vardı o kadar tatlıydıki içimden gelen dürtüyü dinleyip arabamın kapısını açtım ve indim "Minik kız ismin ne bakalım senin" "Eda" Dedi küçücük ağzıyla "Seninle alışverişe gidip seni temizleyelimmi" Sevinmişti arabamın arka kapısını ona açarken ışığın yeşil yanmasıyla birlikte korna sesleri yükselmişti bende hemen arabaya binip gaza bastım ve en yakın alışveriş merkezine ilerledim "Bir ailen yokmu senin" "Hayır yok beni zorla çalıştırıyorlar yoksa akşam aç kalırım" İçim parçalara bölündüğünde aklıma babamın kızlar ve erkekler için ayrı ayrı yaptırdığı yurtlar gelmişti Her yıl düzenli bir şekilde yurtları ziyaret eder çocuklara nasıl olduklarını tek tek sorardı "Tamam bundan sonra çalışmıyacaksın tamamı" "Ama abla-" "Tamam halledicem ben hem senin gibi çok minnağın olduğu bir yerde kalıcaksın sıcacık yemeğin olucak büyüyğncede okula gidersin" Çocuğun yüzündeki gülümseme sadece o bir tebessüm beni o kadar çok iyi hissettirmiştiki birkaç dakika önce beynimi kemiren psikopatı unutmuştum Avm girişine yaklaştığımızda otoparka girdim ve girişe yakın parkederek edanın elinden tutarak avmye girdim birçok mağaza dolaşmıştık avm içindeki bir kuaförde saçalrını yıkatmış yaşına uygun bir örgü yaptırmıştık Biran anne gibi hissettim kendimi sarışın mavi gözlü bir kızım olsaydı onunla bütün gün alışveriş yapabilirdim Eda pembeler içinde kabinden çıkarken aşırı tatlı görünüyordu Bilmem kaçıncı mağzadan çıktığımızda ellerimizde boş yer kalmamıştı "Çok teşekkür ederim selin abla sen bir meleksin biliyorsun dimi" "Senin o ağzını yerim gel birşeyler yiyelim acıkmışsındır hemde ben seni göndereceğim yer için babamı arayayım olurmu" Başını sallayarak beni onaylayan edayla birlikte yemeklerin olduğu kata zar zor çıkmıştık Ona ne yemek isterse alabileceğimi söyledikten hemen sonra kendimi Mc Donaldsın önünde bulmuştum şanslıyızki çok fazla kişi yoktu (BU ARADA MM KÜÇÜK EDA)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eda iştahla yemeğini yerken bende telefonumu çıkardım ve babamı arayıp herşeyi anlattım öncelikle ufak bir takdirini almıştım Buraya bir şöför göndereceğini ve edayı uygun bir yere yerleştireceğini güvenliğini sağlayacağını söylemişti O yemeğini yerken meraklı gözlerlede beni izliyordu Telefonumu kapatıp çantama attıktan sonra "Tamamdır ortak bundan sonra rahatsın" "Bugün çok güzel rüyaysa hiç bitmesin iyiki karşıma çıktın abla" Kalkıp içtenlikle bana sarıldığında neredeyse gözümden yaş düşecekti "Kıyamam ben sana" "Ben sen ne istersen yaparım sana çok minnettarım" "Hayır bak ben seni güzel bir yere gönderiyorum orada çok mutlu olacaksın bana sadece söz ver,kimseye muhtaç olma ve okuyup güzel bir meslek sahibi ol" Gülümseyip "Söz selin abla söz" Tekrar bana sarıldığında gözlerim karşı masadaki sarışın aşırı kaslı ve pür dikkat bizi izleyen adama takılmıştı 'Ali' İçime tekrardan hızursuzluk dolduğunda poşetleri toplayıp edanın elinden tutarak oradan uzaklaştım "Birazdan adnan abi seni almaya gelicek" "Ayrılıyomuyuz" "Hayır olurmu" Dedim hizasına çökerek "Sen şimdilik gidiyorsun kalacağın yere ama ben seni hergün ziyarete gelicem beraber gezeriz alışveriş yaparız yine,biliyomusun bugün kendimi çok eğlenmiş hissettim" Hafif ağlamaklı gibi olmuştu fakat onu ziyaret edip dolaşabileceğimizi ilettiğimde sevinmişti Gelen telefonla birlikte avmnin girişine çıkmıştık adnan abi babamın sağ kolu gibi bişeydi "Adnan abi çok sağol,görüşürüz fıstık yarın gelicem" Adnan abi onun kemerini taktıktan sonra bende avmye geri girmiştim asansöre binip otopark katına indiğimde arabamın yanına yaslanmış kişi 'Aliydi' "Vay vay vay iyilik meleğimizde gelmiş" "Ne istiyosun benden" "Hiç öylesine canım istedi" "Git can sıkıntını başkasından çıkar benden değil" Burnundan soluyordu sinirlenmişti Boğazımdan tutup hafif yukarıya kaldırdı "Benimle konuşurken nasıl konuştuğunu dikkat et,beni hafife alma" Boğazımı bırakıp hafif geri ittirdiğinde hafif eğilmiş ellerim boğazımda nefes nefese bakıyordum ona "Senin vicdanın yokmu" "YOK" Diye bağırdı biranda etraftaki 1-2 kişi arabasındayken bize bakmış ardından yollarına devam etmişlerdi Önünden geçip arabama bineceğim sırada kolumdan öyle bir sıkıca kavradıki biran kan dolaşımımın kesildiğini ve kolumun ikiye bölümdüğünü zannettim "Bozuntuya vermede yürü içeriye gir" Dedi avmnin girişini gösterirken "Hayır istemiyorum" "Bak kızım" dedi kolumu bir kat daha sıkarken "Benim sınırlarımı zorlama yürü" "Tamam çantamı bırakayım" Elini kolumdan çekti arabamın bagajını açıp içinden sadece tekefonumu alıp çantamı bıraktım ve yanından geçerek girişe doğru ilerledim İçimdeki ürperti artarken arkamdan gelen adam elimi tutmuş kendisi önce beni çekiştiriyordu Fakat dışardaki görüntümüz %100 sevgili,karı-koca gibi görünüyorduk Elimi çekmeye çalıştığımda biran kafasını bana çevirdi korku saçan bakışları ve elimi sıkmasıyla çırpınmayı bırakıp ilerlemeye devam ettim avmnin en alt katında beni çekiltirerek bir yere götürüyordu "Ne istiyosun benden ya kimseye bişey söylemedim ben" Brni duymuyor gideceği yöne kilitlenmiş devam ediyordu "Ya bırak" Diyerek o anlık boşluğuyla çekebilmiştim elimi o siniriyle bana dönerken ben kilitlenmiş ne yapacağımı bilemez bir şekilde öylece duruyordum 'kızım kaçsana bağırsana birşey yap ne öyle ağaç gibi dikiliyosun' İç sesime hak versemde sonrasınıda düşünemm gerekirdi bu adam bir şekilde kurtulur beni kesin öldürürdü Filmlerdeki gibi bir ormana fırlatıp hayatına devam ederdi Hızla yanıma yaklaştığında birşey demesini,bağırmasını yada başka bişey yapmasını beklerken beni çekip iki mağza arasındaki boşluğa çekti karanlıktı kimse yoktu ilerlemeye devam ederken biranda durduk sadece nefes alışverişimi duyabiliyordum sırtım hızla duvara çarptığında bir ei boğazımda diğer eli saçlarımdaydı "Bence ölmek için hem çok güzel hemde çok gençsin"
