"Lara kalkıp bavulunu hazırlar mısın? Geç kalmak istemessin değil mi ? , ama yine de sen bilirsin."Bu ima beni kışkırtmak içindi. Kafamı pikenin altından çıkarıp telefonuma uzandım. Evet ben biliyordum işte , saat daha 09.30 'u gösteriyordu. Saat 12'de yola çıkacaktık ama annem her zamanki gibi sabahın en erken saatinde bizi kaldırıp hazırlanmamızı isterdi. Neymiş işlerimizi hep son saatlere bırakıyormuşuz. Hiç bende öyle bir şey olmaz. (Yalan.)
Aklıma diğer bir tatil planımız geldi ve gülmekten karnım ağrıdı. Yatağın içinde bir o yana bir bu yana döndüm. Beynimin içinde kendime anlatmaya başladım bu komik anıyı.
Bir keresinde yine böyle tatile gideceğiz. Ben uyuya kaldım tabi. Arabaya binip oturmuşlar ve sonra benim arabaya gelmemi beklemişler. Yaklaşık yarım saat beni arabanın içinde beklemişler. Hayır yani anlamadığım bir şey daha var. Neden beni o dakikalarda aramadılar. Bunu hala çözemiyorum. İşin daha da garip yani yarım saat bekledikten sonra babam benim tatil yerine gittiğimi düşünüp onlar beni almadan tatil yerine gitmişler bile. Ama ben daha uyuyorum. En gülünç tarafı da bu zaten. Sonra beni aradılar .
"Kızım otele gittin mi ? " diyor annem bana. O an uykulu olduğundan 'evet' demişim. Hangi akla hizmet ise artık.
Neyse işte en sonunda benim tatil yerine gitmediğim ve evde olduğum öğrenilince babam küçücük sinirlense de herhangi bir sıkıntı olmadı. 1 hafta arkadaşlarım ile günü gün etmiştik. İyiki uyuya kalmışım .Bu komik anıdan sıyrılmamı yine annem sağladı. O bağrışı ile .
"Tamam anneee. Çapkın, hadi ama kalk , annem kızıyor. Senin yüzünden geç kalacağım ve en sevdiğim, en yeni , en güzel bikini mi giyemeyeceğim."
Çapkını kucağıma aldım ve öptüm. Yataktan fırlatınca neye uğradığını şaşırdı.
Giyinme odama gittim ve köşede duran dolaptan pembe bavulumu çıkardım.
Yumuşak , beyaz yüzlü kanepenin üzerine bavulu açtım ve bıraktım.
Pijama, şortlarım, tişörtler, etek, bluz, elbise, tulum...
Unuttuğum bir şeyler . Tabiki var. En önemlileri.
Bikini ve pareo.
Bavulun fermuarını kapatıp kanepenin üzerinden indirdim.Şimdi ise küçük bir çantaya bırakacağım eşyalara gelelim.
Güneş kremim, şampuanım, duş jelim, tarağım...
Büyük çekmecemde çıkardığım makyaj çantamı da tekrar bavula yerleştirdikten sonra şöförümüz Hakan'ı çağırdım ve bavulları arabama yerleştirmesini istedim."Hakan arabaya gidecek olan bavullar bunlar. Annemlerin arabasına bırakma , benimkine bırak."
"Tabiki Lara Hanım."
Orada durmuş ve hala bana bakıyordu.
"Tamam Hakan , bu kadar . Çıkabilirsin. Yani çıksan iyi olur. Üzerimi gideceğim, hani kalmak istersen..."
Tek kelime etmeden çıkmıştı bile. Garip bir çocukta ya. Pijamalarımla bile ne kadar güzelsem gören karşımda bayılacaktı, kalakalıyordu. Canım ben.
Odaya gittim ve telefonu aldım. Gözüm saate şöyle bir kaydı ve kocaman açıldılar. (10:55)
Hayır ne çabuk geçti vakit. Telefondan bir müzik açıp kıyafet seçmeye başladım.
Giydiğim harika kırmızı renkli elbisem ile yine çok güzeldim. Allahım ben neden bu kadar güzeldim ya. Diğer kızlara çok haksızlık oluyordu ama neyse, ben bundan çok memnundum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benimsin Karımsın
Teen Fiction''Verebilir misin bana hayallerimi ? Annemi verebilir misin bana ? '' Emre sessiz kalmıştı. Ellerini Lara'nın saçlarına uzatmaya çalıştı ama Lara'nın çığlığı elini hemen çekmesine sebep oldu. ''Dokunma , dokunma bana '' Ne Kadar Büyük Kurulursa Hay...