0

752 52 15
                                    

6 Yıl önce
Kumral saçlı ela gözlü çocuk, elinde bir el arabası ile Hogwarts Ekspresi'nin önünde bekliyor, trene bakıyordu. Elleri el arabasını daha sıkı kavradı, trene bindi.

Başını tedirgin ve cesur görünmeye çalışan bir eda ile havada tutuyordu. Korkuyordu, Remus Lupin korkuyordu çünkü o farklıydı.

Dakikalar ve saatler su gibi akarken Remus kimseyle konuşmadı. Hogwarts'a vardıklarında ise onları kocaman bir adam karşıladı.

"Tüm birinci sınıf öğrencileri! Tüm birinci sınıf öğrencileri bu taraftan! Benimle gelin! Evet, evet, işte böyle!"

Remus yavaş ve tedirgin adımlarla koca adamı takip etmeye başladı. Sürekli cüppesini çekiştiriyor, gözlerini yerden ayırmıyordu.

"Hey!" Remus dalgınlıkla birine çarpmıştı. Özür dilemek için kafasını kaldırdı.

"Affedersin,"

"İnanmıyorum," karşısındaki siyah saçlı çocuk arkasından çıkan gözlüklü ve dağınık saçları olan birisi tarafından heyecanla itildi. "Yüzün," dedi. "Her tarafında çizikler var!"

Remus çocuğun bu şekilde tepki vermesini aşırı bulmuştu. Evet, yaralarına hep farklı tepkiler verilirdi ama bu biraz kaba gelmişti ona. Yanakları kızadı, daha ilk günüydü yahu!

Gözlüklü çocuk siyah dağınık saçlarını biraz daha dağıtarak devam etti, "James Potter," elini uzattı.

Remus bir an çocuğun kendisi ile konuşup konuşmadığından emin olamadı. Sonra elini uzattı. "Remus Lupin,"

James genişçe sırıttı. Sonra yanındaki arkadaşını dirseğiyle dürttü.

Çocuğun uzun, omzuna gelen şekilli siyah saçları vardı. Gri gözleri hafif çatık bir şekilde Remus'a baktı, ardından gülümseyerek elini uzattı. Tokalaştılar.

"Sirius Black." Nazik olmasa da... Remus çocuğun sesini tanımlayacak kelimeyi bulamamıştı.

"Haydi, oyalanmayın!" diye bağırdı iri adam. "Teknelere binin! Ďörderli ya da beşerli binebilirsiniz!"

Üç çocuk, çabucak bir tekneye binerlerken James yine konuşmaya başlamıştı bile. "Çiziklerin çok havalı görünüyor! Nasıl oldular?" Remus sessiz kaldı.

"Acıyorlar mı?" Remus, konuşan Sirius'a döndü. Gri gözler onun ela gözlerinin derinliklerini görüyormuş gibi hissetti.

"Hayır," dedi. "İlk olduklarında açımışlardı ama şuan acımıyorlar."

"Ah, hangi binaya gireceğini biliyor musun?" James bir anda sormuştu. "Ben Gryffindor'lu olacağım." Gururla göğsünü şişirdi.

Remus hangi binaya seçileceğini bilmiyordu. Tabii ne aşık olacağı çocukla tanıştığından, ne de onca yıllık arkadaşlarını bulduğundan haberi vardı.
____

Merhaba! Büyük bir shipper olarak wolfstar fanfic yazmayan tek kişinin ben olduğum gibi bir izlenime kapıldım. Sonuç olarak buradayım. Ne olacağı hakkında en ufak bir fikrim yok, o yüzden hem kendi, hem de sizin shipper kalpleriniz için mutlu okumalar diyorum!

The Fear | WolfstarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin