UMUTLU VAKA.

61 3 1
                                    

Yeni hikayeme hoş geldiniz. Bu öbür hikayelerim gibi 1-2 bölümde bitmeyecek. 60a kadar götüreceğim iyi okumalar.

Loren Lee

yağmur damlacıkları. sıcak kahve, biraz hüzün ve birazda pişmanlık yeterliydi sanırım üzülmeme. Yağmur damlacıklarının zemine çarpmasıyla oluşan ses kalbime bıçak gibi saplanıyordu adeta.  3 ocak 2010 cuma günü.. İçimdeki çocuğun ölüm yıl dönümü ve ayrıca 4.yıldönümü..  O güne dönmeye ne dersiniz?

''Baba hayır yapma.'' Ağlıyordum. Bir çocuğun kafasını uçuramazdım . Bu ben değildim. Yapamazdım.

''Baba hayır yapamam! Onu öldüremem!''

'' Loren aptallığı bırak ve şu piç kurusunun kafasını uçur hemen. O annen denen fahişe ile yattı''

''Ama - ama tek suç onun değil baba! Annem , annemde en az onun kadar suçlu! Nolur baba! '' Hıçkırıklara boğulmuştum. Annem bana bir yabancı gibiydi. Onun cezasını ben çekemezdim . Bu kesinlikle kaderin bir oyunuydu. Saç diplerimi çekiştirmeye başlamıştım. Elimdeki silah titriyordu. Hayır hayır silah değil. Elim adeta kıyamet koparcasına titriyordu.

''Merak etme loren şu piç kurusunu öldür. Sonra -öz- anneni öldüreceksin.''

''Ne ?! Hayır! ''

O anki panikle silahın ateş aldığını yeni farketmiştim. Panikleyince elimde ne varsa sıkardım. Yine öyle olmuştu . Silahı mermilemiştim. Sesi duyduktan sonra adeta maraton koşar şekilde ormana doğru koşmuştum. Bir süre sonra kaybolduğumu yeni farketmiştim. Neysek babamın hediyesi olan pusula göğsümdeydi.  Onu hiç çıkarmıcama babama söz vermiştim. Başka bir yerde başka bir zamanda başka bir durumda olsaydım eğer, babama binkez şükranlarımı sunardım. Ama ne yazıkki bunu yapacak kadar aklımı yitirmedim...

UMUTLU VAKA.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin