0.2

7 2 0
                                    

Not: Kalın yazılmış yerler Eda'nın düşünceleri.

***

Ege'den

"Hadi artık kalkmayı düşünüyor musun?" Eda'yı çekiştirmeye devam ederken saçma sapan mırıldandı. Öğle arasına kadar uyumuştu. Hayır evde ders çalıştığını görmesem salağın teki derdim kesin.

"Edaa!" Sınıf bu halimize gülüyordu. Bence de gülünmeyecek gibi değil zaten.

Yok bu böyle olmayacak. En iyisi su falan dökeyim de kendine gelsin. Çantamdaki suyu alıp kapağına çok azıcık döktüm. Kapaktaki suyu da Eda'nın yüzüne döktüm. Sınıfın ortasında tüm suyu yüzüne dökeceğimi düşünmediniz herhalde? Evde olsa dökerdim de.

Eda hala uyanmadı. Sınıfın ortası saçmalıkları lafımı geri alıyorum. Bir anlık cesaretle tüm şişeyi yüzüne döktüm. Ve sınıfta bir kükreme duyuldu. Ha, Eda'nın çığlığıymış. Sınıf anıra anıra gülerken Eda kırmızı görmüş boğa gibi üstüme doğru geliyordu. İkizimin hızlıca yanağından öpüp çekildim. Ama ifadesinden hiçbir değişik olmadı. Ben de akla gelen ilk şeyi yaptım. Şirince gülümseyip oradan uzaklaştım.

***

"Ya sen nasıl bir varlıksın ya!" "Sen nasıl benim kardeşim olabilirsin? Kardeşini geçtim ikizimsin bir de ya! Bir insan ikizine hiç mi benzemez?" Eda'nın kalemi oynarkenki homurdanmalarını tüm sınıfla dinliyoruz.

Oradan kaçtıktan sonra tam 27 dakika okulda koşturmuştuk. Ben önde o arkada tüm okulun alay konusu olmuştuk. Sonra Eda sakinleşince yemek yemiş ve sınıfa gelmiştik. Ama hanımefendi hala homurdanıyor.

Bu sınıftakilere alay konusu mu oldum şimdi ben? Buradaki kıt insanların gülmesine bi sebebiyet verdim? Ah Ege ah! Hepsi senin yüzünden!

Hocanın sınıfa girmesiyle herkes ayağa kalktı. Sonra oturdu. Sonra hocanın arkasından adeta bir prenses çıktı.

"Oha.." İstemeden büyük bir tepki vermiş olmalıyım ki tüm sınıf bana baktı. Boğazımı temizleyip, gülümsedim.

Şimdi siz anlamadınız tabii. Hocanın arkasından mükemmel bir kız öğrenci çıktı. Ama acayip mükemmel. Allaah konuşacak herhalde.

"Merhaba, Hira ben." Allahım sese bak! Adeta mükemmeliyet akıyor.

Salak bu çocuk. Etkilendiğini belli etmeyi bırak bizzat gösteriyor. Hiç bana çekmemiş hiç!

"Ege ben de. Ege ve Hira ne kadar uyumlu değil mi?" Lan ne dedim ben. Lan sınıf tip tip bakıyor. Kız da öyle. Pöf ya!

"Sus gerizekalı biraz bana benze biraz ya!" Eda bana çemkirdi ve karnıma vurdu. Siz böyle okuyorsunuz ama öyle değil işte. Acayip vurdu. Tepki vermeyi unuttum ya!

"Ahh, kızım ne vuruyorsun ciğerim çıktı!" Fena acıtmış be.

"Eda, Ege susar mısınız? Evet yeni sınıf arkadaşınız Hira. Öğleden önceki derslere katılamadı siz yardımcı olursunuz."Hoca güzel güzel çok güzel kızı gösterdi ve tanıttı.

Sarışın ve bal rengi gözleri var. 1.67 civarında sanırım. Minyon bir tipi var. Ayakları da bizim koca ayak Eda'dan küçük gibi. Çok güzel kız be!

Eda'nın elini çenemde hissettim. "N'oluyor kızım? Çenemi mi seviyorsun?"
Bildiğin sevdi çenemi yani.

"Hayır gerizekalı kıza bakarken ağzının suyu aktı da onu sildim." "Ha, sağolasın yavrum." Ağzımın suyu mu aktı? Harbiden etkilenmişim o zaman.

Sabır ya'rabbim sabır!

"Evet Ege umuyorum ki o ağzının suyu tahtaya yazdığım soru içi akmıştır." Tüm sınıf güldü. Eda bile. Ve evet, Hira da.

"Yok hocam ne sorusu, sınıfa bir tanrıça gelmiş de ona bakan arkadaşlara bakarken aktı ağzımın suyu."

"Hocam izin verin bir pataklayıp geleyim dışarıda ha?" Eda'nın müthiş istekli sorusuna hoca hayır demiş ve Eda tabiki dinlememişti. Eda dinlemeyince ne oldu peki?

"Ah, ya sen de bana vurup duruyorsun ya!" Evet yine vurdu. Hem de yüzüme! Ben nasıl açılacağım Hira'ya şimdi? Oha demeyin biz ciddi düşünüyoruz.

"Haksız mıyım vurmakta ha? İlk günden kıza evlenme teklifi et istersen bir de! Salak ya!" Hoca tam bize kızacakken zil çalınca bir şey demeden sınıftan çıktı. Sonra ne mi oldu? Herkes bizim sıranın başına toplanıp Eda'nın cırlamasını izlemeye başladı.

"Üzülüyorum ama." Dudağımı büzüp Eda'ya baktım. Ama o ne yaptı? Dudağıma vurdu!

"Sana hala kızgınım unutma." Tam cevap verecektim ki güzel güzel çok güzel bir ses duydum.

"Siz kardeş falan mısınız?"

"Evet evet. İkiziz biz. Ben Ege, o Eda. Biz de bu okula yeni geldik. Kimseyi tanımıyoruz. İstersen arkadaşın olabiliriz. Hatta sen Eda'yı boşver o çok sıkıcıdır direkt benle arkadaş ol ha?" Tüm sınıf güldü ve ben yine dayak yedim.

"Sıkıcı ha?"bir adet karnıma tokat. O nasıl oluyorsa demeyin oluyor işte. "Ah, yapma ya!" "Öğlen su döktün, derste saçma salak konuştun, şimdi de sıkıcı diyorsun. Hepsinin intikamını alacağım."

"En fazla ne yapabilirsin ki?" Hızlıca yanağını öptüm. Ve yüzü yumuşadı.

Pislik bilerek yapıyor.

"Bak yumuşadın bile." Ve bir tokat daha.. alışkanlık oldu herhalde.

"Akşam eve gidip de annemin ve babamın yüzünü görünce yumuşadını görürsün sen." Yok artık! Yapmış olamazdı değil mi?

"Eda?" "Eda yapmadın değil mi?" Eda sıradan kalkıp gitmeye başladı. "Edaa!"
"Ya dursana!" Affet beni ikizim seni tehdit edeceğim.

"Eğer anneme ben yaptım demezsen gizlice gittiğin yeri anneme söylerim." Bingo! Arkasını döndü.

"Ne?" Ovv! Kulağım patladı. "Sen nasıl biliyorsun orayı?" "Bilirim ben."

"Tamam anlaşalım." Elini uzattı. "Senin orayı söylemene karşılık benim yaptığımı söylememem." "Tamam." deyip elini sıktım. Ve jeton sonra düştü. "Ne?" Bu sefer ben cırlamıştım.

"Anneme dövüş klübüne gittiğimi söylemene karşılık, yatağına klozetten aldığım çişi dökmem değil de senin işediğini söylemek. Zaten söyledim gerçi."

Sertçe yutkundum ama sınıfın kahkahası duymama engel oldu. Ve evet, Hira da gülüyordu. Ben şimdi neye yanayım?

Aynı Ama FarklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin