İzler

124 3 2
                                    



Tozlanmış zemin üzerinde duygularını gizlemeye cesareti olmayan eller, izler var.

Kimi ürkmüş, kaçmış birilerinden..

Kimi tek bir el ile anlatmış en yalnızından bir mısrayı.. Bir şiirin kollektifinden ayrılmayı seçmiş. Tek başına bir şiir..

Uzunca yaşamış biri, uzatmış lekeleri.. Daha fazla istemiş.. Daha fazla dokunmak..

Birileri çok mutlu. Dalgalanmış izler.. Uzun uzun dalgalanmış.. Ya da kısalmış, ne fark eder ki demiş bir diğeri, nasılsa yaşıyoruz öyle ya da böyle. Çizgiler net ama ikilemde..

Çocuklar koşmuşlar, "dünyaya bir sihirbazın şapkasından bakan çocuklar.." Dokunmak hiç meraklı olmamış bu kadar..

Bir kadın dokunarak gelmiş bir çocuğun başına, meraklı ve en renkli hissettiren lekelere dokunmuş özlemle.

Dokundukça değişmiş herşey; daha acı, daha keder... Biraz da malum derler ya geçer.. Zamanla... Geçmez kalır izleri dercesine çizmiş. Zamanı çizmiş kadın...

Eller, izler, lekeler çoğaldıkça ağırlaşmış dünya..

Birbirini ezmeye başlamış insanlar.. Bir iz bırakabilmek için, bir leke.

Ben de varım, "Ben de!!" demiş birileri...

Ezilenler adalet aramış..

Düşünmemiş ezenler..

Şair nereden geldik demiş ezilmeye, bunca kalabalık arasında..

Haksız yere, sırtına binerek birilerinin gelmişler leke bırakmaya..

Dokunmaya birileri..

Ağırlaşmış dünya..

Kırılmış..

Şaşırmış..

Herşey arafta kalmış.

Cümleler..

Düşünceler..

Herkes gider demiş yaşlı bir bilge. Onurun, gururun olmadığı dünya, böyle ağırlaştı çok kez eski yaşamlarda.

Bu gözler ne haksızlıklara, ne onursuzluklara, şerefsizliklere şahit oldu ve bu yürek ne çok darda kaldı da bıkmadı umut etmekten.

Ve umut edin diye not aldı şair.

"Devran döner gün gelir miydi, neydi o klişe?

Anladınız siz işte.."

Bir Bardak Çaylık MuhabbetleWhere stories live. Discover now