BÖLÜM 4

370 9 8
                                    

2 sene.

Koskoca 730 gün.

Binlerce saat, dakika,saniye..

Yaklaşık 2 sene hastanede konaklamamdan sonra, nihayet eve dönebilmiştim. Eve dönmüş olmak çok güzeldi, her şeyin değiştiğini biliyor da olsam. Sonuçta ne demişler, yeniden değil, kaldığı yerden. 

Annem babam yaşlanmış, hatta oldukça yaşlanmış, bunca gün odama birkaç temizlik dışında girmemişlerdi. Uyanacağımı bile düşünmemişler, ondan şu an burada duruyor olmak onları pek hayli şaşırtmış gibi duruyor. 

Ne olmuştu da düşmüştüm o hastalık kokan yere? Ne yıkmıştı bu kadar beni?

Tabii ya. 

Augustus Waters.

Zar zor merdivenleri çıkıp odama yerleştikten sonra her şey yavaş yavaş canlanmaya başladı. 

...güneşin elimizdeki tek dünyayı yutacağını da biliyorum ve seni seviyorum.

Elimdeki güneş maketine baktım, yanındaki sigara paketine.

Bu öldürücü şeyi dişlerinin arasına koyuyorsun ama seni öldürmesi için gerekli gücü 

bahşetmiyorsun. Metafor.

Bütün o kanser zımbırtılarını. Isacc. Isacc?

Bir telefon bulup Isacc'i aramam gerektiğini biliyordum ve bulma umuduyla alt kata inmeye çalıştım, başarılı olduğum çok söylenemezdi. Babam merdivenlere ayak basmadan "Git biraz dinlen, bir şeye ihtiyacın olduğunda bize seslenmen yeterli, en azından şimdilik." Fırsat bilip çekinmeden babamdan telefonu istedim. Bana eski ev telefonunuzdan çok daha farklı, çok daha ileri teknoloji bir şey getirdi. "Biliyorsun, eskileri bozulunca tamir edemediklerini söyleyip, yenilerini aldırırlar, alıcak paran yoksa şansına küsmeni beklerler." 

Sağlığım?

Telefonu arayıp Isacc'in numarasını çevirir çevirmez kendimle gurur duydum. 2 sene geçmişti ama hala eski ve biricik dostunun numarasını hiçkimsenin yardımı olmadan halledebildim. Bravo bana. 

'Aradığınız numara kullanılmamaktadır'

Ya ben numarayı yanlış çevirmiştim, ki umduğum da buydu, ya da dile getiremeyeceğim şeyler olaylar yaşanmıştı son 2 senede. Anneme seslenip Isacc'i görüp göremeyeceğimi sordum. "Tatlım, şöyle bir şey ki Isacc'i görebilirsin. Yani, fiziksel olarak. Hala aynı evinde yaşıyor, aileleriyle sıkıntıları olmadı, hatta çok da güzel bir köpek sahiplendiler. Yalnız sorun şu ki, ne kadar seni ziyarete geldiyse, evden çıkmasının tek sebebi bu olmuş. Yani sen olmuşsun. 2 senedir kendini kapatmış bir durumda ve hali çok kötü."

Isacc? 

 "Ben de sana onu görmeni önerecektim, belki çıktığını öğrenince biraz daha kendine gelir diye ama daha iyileşmeni beklemen lazım ve sen de bunu biliyorsun. Nolur kendine kötülük etme."

Isacc'in eve kapanmasına sebep olmak.

"Anne, lütfen." Ağzımdan çıkan tek sözler bunlar oldu. Annem de halimden anlayacaktı ki bir şekilde bir saat sonra kendimi dışarıda buldum. Ama sanki temiz hava eskisi gibi temiz değildi. Ya da 2 senedir hastanede nefes alıp verdiğim için temiz hava ne demek bilememiştim. 

Isacc'in evinin önüne gelip kapıyı çaldığımda aklımdan yüzlerce senaryo ve bir o kadar anı aynı anda geçti.

Isacc bu evi terk etti.

Ailesi ona sebebiyet verdiğim için benden nefret ediyor.

Buraya geldiğime sevinmeyecek. 

Kapıya gelen ayak seslerini duyduğumda kalbimin atışını hissedebiliyordum. Kapıyı tanımadığım bir kadın açmıştı, benim yaşlarımda ortalama boylu esmer bir kızdı. "Kime bakmıştınız?"

"Isacc'i arıyordum"

"Isacc mi?"





Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 05, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aynı Yıldızın Altında 2 - Yıldızlardan Sonra-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin