2 YIL ÖNCE..
-Babaaaaaaağ. Ben geldim nerdesiiiiiinnnn?
Ayakkabılarımı kapının önüne fırlatıp salona doğru koştum. Tam tekrar konuşmaya başlicaktım ki annem, ablam, kardeşim ve akrabalarımın burda olduğunu fark ettim. İyi de neden? Neden burdalar? Annem neden burda? Beynimi kurcalayan binlerce soru var. Annemle babam boşanalı bilmem kaç yıl oldu. Ama şuan burda ve gözleri kızarık ve şiş. Diğerlerininde bi farkı yok.
-Hayırdır? Bu geliş sebebinizi neye borçluyuz?
Evet biraz kaba konuştum ama benim yapım bu. Bm ayakta dururken halamın beni arkadan itip koltuğa yönlendirdiğini fark ettim. Neler oluyor burda!?
-Bakın neden geldiniz bilmiyorum ama babam NERDE!?
Sustular, bişey demediler. Bişey mi oldu yoksa? Hastaneye mi kaldırdılar yine noldu? Ben bunları düşünürken annem konuşmaya başladı:
-Herşeyi anlatıcam ama sakin olucaksın tamam mı?
Başımı salladım devam etmesini bekledim. Ve devam etti;
-Ba..babanı kaybe..kaybettik.
O. Ne. Dedi!?
-Bana doğruyu söyle babam nereye gitti!?
Eğer bu sefer doğruyu söylemezlerse burada hiç iyi şeyler olmayacak!
-Kızım (yutkundu) doğruyu söylüyorum.
-Babam ölmüş olamaz. Hayır ya olamaz. Babam bi yere gitmiştir yani. Yok o beni bırakmaz. Bırakmaz o beni. O BENİ BIRAKMAZ! NİYE BANA YALAN SÖYLÜYORSUNUZ NİYE!
Evi dağıtmaya başladım. Herşey her yerde. Evin boş köşesine geçmiş sayıklıyodum;
-O beni bırakmaz. O beni bırakıp gitmez. Hepsi benim suçum. Onu yanlız bırakmamalıydım. Benim suçum. Olamaz.
Sadece sayıklıyordum. Herkes birşeyler diyodu ama duymuyodum. Önümü bile görmüyodum. Ama bilincimi kaybettim gözlerimi kapadım.
